Название: Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler
Автор: David S. Kidder
Издательство: Maya Kitap
isbn: 978-625-8068-57-3
isbn:
1- Perikles Aiskhylos’un dostuydu. Onun yazdığı Persler adlı tarihi oyunun ilk gösterimini finanse etmişti (MÖ 472). Bu oyun Salamis Savaşı’ndaki Atina zaferinin sonuçlarını anlatmaktadır.
2- “Perikles Çağı” terimi zaman zaman bir ülkenin ya da sanayinin altın çağını anlatmak için kullanılmaktadır. Örneğin 2005 yılında Time Dergisi’ne yazan bir film eleştirmeni 1930’ları ve 1940’ları “Selüloid’in Perikles Çağı” diye tanımlayarak dönemin, film endüstrisi tarihi için taşıdığı öneme işaret etmiştir.
3- Parthenon, Atina kentinin Savaş Tanrıçası Atena’ya adanmıştır. İnşası on beş yıl sürmüş ve yirmi bin ton mermer kullanılmıştır. Yapı daha sonraları kilise ve cami olarak kullanılmış, son olarak 19. yy’da tarihi bir alan olarak koruma altına alınmıştır.
Sokrat
Sorgulanmayan hayat, hayat sayılmaz.
Atina’nın usta öğretmeni Sokrat (MÖ 470-399), antik Yunan filozoflarından oluşan son derece önemli bir nesil yetiştirmiştir. Günümüzde tarihin en etkili düşünürleri arasında yer almaktadır. Entelektüel bir kışkırtıcı olarak Atinalılarla sürekli olarak politika ve ahlak konularında sürtüşmeler yaşamış, onları inançlarını yeniden gözden geçirmeye teşvik etmiştir.
Büyük öğretmenin bitmek bilmeyen mücadelesi en sonunda kendi başına bela olmuştur. 71 yaşındayken şehir yöneticilerine hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanmış ve tarihin belki de en meşhur davasında yargılanmıştır. En sonunda baldıran zehiri içerek intihar etmeye zorlanmıştır.
Bu kadar büyük bir etkiye sahip olmasına rağmen Sokrat hiçbir şey yazmamıştır. Onu dünyaya tanıtan eski bir öğrencisi olan Platon (MÖ 429-347) olmuştur. Platon, Sokrat öldüğü sırada otuz yaşlarındaydı. Aslına bakılırsa Sokrat’ın hayatı ile ilgili bilgiler büyük ölçüde eksiktir. Öyle ki tarihçiler filozofun hayatı hakkındaki belirsizliği “Sokratik Problem” olarak tanımlamaktadırlar.
Sokrat Atina’nın Perikles’in (MÖ 495-429) etkisiyle yükselişe geçtiği altın çağını da, sonraki düşüş dönemini de görmüştür. Çeşitli savaşlarda yer almıştır. Genellikle politikadan uzak durmuş ve şehrin demokratik yönetim sistemine şüpheyle yaklaşmıştır.
Sokrat’ın ilgi çekici bir görünümü ve kendine özgü, Sokratik yöntem denen bir eğitim stili vardı. Eski kıyafetler giyer, saçlarını uzatırdı. Bilindiği kadarıyla düzgün gelir getiren bir işi yoktu. Atinalılar dersleri karşılığında ona ücret ödemeyi teklif etmişlerse de Sokrat bunu reddetmiştir. Öğrencilerin değer yargılarını ve temel varsayımlarını sorgulayan acımasız sorulara dayanan bir eğitim sistemi geliştirmişti. Öğrencilere bilgi yüklemesi yapmaktansa onlara din ve politikanın çelişki ve nüanslarını tartışmalarını sağlayacak sorular sormayı tercih etmiştir.
MÖ 5. yy’ın sonlarına doğru Atinalılar askeri yenilgiler nedeniyle büyük sorunlar yaşamaya başladılar. Demokrasi karşıtı kısa süreli bir darbe girişimi yaşandı. Şehir liderleri Sokrat’tan ve onun durmak bilmez sorularından yorulmuşlardı. Belki de bir günah keçisi arıyorlardı. Gençlerin yozlaşmasına neden olduğu gerekçesiyle onu tutuklayıp ölüme mahkum ettiler. Sürgüne gitme hakkı olsa da Sokrat filozofların ölümden korkmaması gerektiğine inanıyordu. Baldıran zehri içerek kendi isteğiyle hayatına son verdi.
1- Sokrat, Bill and Ted’s Excellent Adventure (Bill ve Ted’in Mükemmel Macerası / 1989) filminde Tony Steedman (1927-2001) tarafından canlandırılmıştır.
2- Sokrat’ın içtiği baldıran zehrinin, baldıran ağacı ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Kuzey Amerika ve Asya’da yaygın olan ve sürekli yeşil kalan baldıran ağacı zehirsizdir.
3- Suçlu bulunmasının ardından Sokrat’a kendi suçu için nasıl bir cezayı uygun gördüğü sorulmuştur. Buna yanıt olarak Sokrat, liderlerin cehaletini ifşa ettiği için kendisine maaş bağlanması gerektiğini söylemiştir.
Aristarkus
Yunan astronom ve matematikçi Aristarkus (MÖ 310-230), Kopernik’ten çok önce Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü ileri sürmüştür. Ne var ki buluşları, çağdaşı Yunanlılar tarafından reddedilmiş ve ortaya attığı fikirler neredeyse 2 bin yıl sonra doğrulana dek büyük ölçüde unutulmuştur.
Aristarkus günümüzde Türkiye sahiline çok yakın olan Yunan adası Sisam’da doğdu. Burası aynı zamanda matematikçi ve dini lider Pisagor’un da (MÖ 580-500) doğum yeriydi. Aristarkus’un bazı düşüncelerinin Pisagorcu inançlardan etkilendiği düşünülmektedir. O dönemde bu inanç, kurucusunun ölümü üzerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen hâlâ etkindi.
Sisam’dan ayrılan Aristarkus İskenderiye’ye yerleşti. Lampsacus’lu Strato’nun (MÖ 335-269) öğrencisi oldu. Strato Atina’dayken Aristo’nun talebelerinden biriydi. Aristo çağının diğer önemli Yunan düşünürleri gibi Dünya’nın evrenin merkezinde hareketsiz bir şekilde durduğuna inanıyordu. Aristarkus’a da bu düşüncenin kesinlikle doğru olduğu öğretilmişti.
Aristarkus’un çalışmalarından geriye sadece Ay ve Güneş’in Uzaklık ve Büyüklükleri isimli çalışması kalmıştır. Çalışmada Aristarkus bu iki gök cisminin büyüklüklerini ve Dünya’ya olan uzaklıklarını hesaplamaya çalışmaktadır. Hesaplamaları doğruluktan çok uzak olsa da Güneş’in Dünya’dan çok daha büyük olduğunu doğru bir biçimde bilmiştir.
Bu buluş onu daha küçük olan Dünya’nın evrenin merkezi olup olamayacağı sorusunu sormaya sevk etmiştir. Ne yazık ki Aristarkus’un sonraki çalışmalarının tamamı kaybolmuştur. Ancak Yunan mühendis Arşimet (MÖ 287-212) Aristarkus’un, merkezinde Güneş’in olduğu yeni bir evren modeli kurduğunu anlatır. Aristarkus aynı zamanda yıldızların da Güneş gibi gök cisimleri olduğunu ve çağdaşlarının aksine Dünya’dan çok uzak olduklarını düşünmüştür. Aynı zamanda gökyüzündeki yıldız hareketlerinin Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü ile ilgili olduğu fikrini ortaya atar. Bu düşüncesi de sonradan doğrulanacaktır.
Güneş merkezli evren modeli Yunanlılar tarafından görmezden gelinip alay konusu olacaktır. Arşimet de bu alaycıların arasında yer almaktadır. Yaklaşık olarak 400 yıl sonra astronom Batlamyus (100-170) Dünya merkezli görüşü savunan Almagest’i yayınlar. Bu yapıt Orta Çağ boyunca Batı’nın temel astronomi kaynağı olacaktır. Nicolaus Copernicus’un (1473-1543) De revolutionibus orbium coelestium libri vi’yi 1543’te yayınlaması ile birlikte nihayet bir başka bilim adamı Aristarkus’un görüşlerini doğrulamış olacaktır.
1- Ay’daki en önemli kratere Yunan astronomun adı verilmiştir. “Aristarkus” göreli olarak genç bir kraterdir. 450 milyon yıl önce oluştuğu tahmin edilmektedir. Çoğu zaman dünyadan çıplak gözle görülebilmektedir.
2- Antik tarihçi Plutarch’a (46-120), göre Cleanthes СКАЧАТЬ