Sanki Bir Alevsin. Leyla Aliyeva
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Sanki Bir Alevsin - Leyla Aliyeva страница 7

Название: Sanki Bir Alevsin

Автор: Leyla Aliyeva

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-79-9

isbn:

СКАЧАТЬ satırlara?

      Aceleyle yazıyorum, hem de çok acele,

      Bu şiir gönlüme merhem olacak.

      Acımasız engeller kesiyor yolumu

      Şiir ise gecikmez, gecikmez asla.

      Sağ ol dostum şiir, hoşça kal şimdi!

      And olsun sevmiyorum vedalaşmayı.

      Kalbime yazdığım bu hatıranın

      Okunacak zamanı bir gün gelecek.

      Unutulduğu günü hatırlayacağım

      Yıllar geçecek bir rüzgâr gibi.

      “Nereye? Neden ki?” deyince hemen,

      Anlayacağım gereksiz acele ettiğimi.

      Ama şu ana kadar cevap bulamıyorum,

      Dünya bilmecesini çözmeye vakit yok.

      Belki de bu yüzden göz yumuyorum.

      Affedin beni, acele ediyorum çok…

      MAĞAZA VE RESTORANLAR

      Mağaza ve restoranlar…

                      öyle üzülüyorum ki:

      Söndürüyorum ışığı…

      Karanlığın bu gücü var

      Görünmez olur onunla,

      En acı verici yaralar.

      Eğer görünmüyorlarsa

      Yokturlar, demek onlar.

      Bitecek elbet bu bekleyiş

      Bekliyorum ben de

      Sakince,

      Gelmeyen kırmızı otobüsü.

      Aptallar bilmez bunu

      Durakta sebepsiz bekleyenleri

      Gelin itiraf edelim, bilmiyoruz:

      Bekleyenin vefasını…

      Gürültüler deniz gibi

      Aynı zamanda sakinlik…

      Konuşup gülmeye söz de kalmadı.

      Dünyayı keşfeden,

      Kurup yaratan.

      Bilmedi bugüne kalacağını…

      Bak, işte durak.

      Otobüs nerede?

      Yakınlarda sadece siyah bir taksi var.

      O da lazım değil,

      Hani otobüs?

      Bırak otobüs gelsin, bitsin bekleyiş.

      Şu yanan ışıklara bak!

      Bugün yılbaşıdır…

      Onu karşılıyoruz büyük coşkuyla!

      Riyasız, aldatmadan,

      Hoş, güler yüzle!

      Bekleriz sevinçle

      Hem de kederle.

      Mağaza… restoranlar…

      Her yerde yeni yıl ışıkları var.

      Kalbimde bir boşluk

      Biraz da korku…

      Olsun!

      Unutmuşlar yüreğimde sönen

      Küçük çırayı yakmayı.

      AH, EY AZİZ DOSTUM, GÖNÜL SIRDAŞIM

      Ah, ey sevgili dostum, gönül sırdaşım

      Neden bu kadar ağlıyorsun?

      Aşk ki hayat gibi, sonsuz değil,

      Zayıf kalpleri parçalar, yırtar.

      Bir bak! Dört tarafın insanlarla dolu,

      Gidiyorlar yüzleri fanî dünyaya

      Ben ise dünyaya yalnız gelmişim,

      Yalnız da gideceğim, çıkacağım yoksa.

      Sakla gururunu uçsan yıkılma,

      Dünyanın boşluğuna boyun eğme sen,

      En güçlü olan da çabuk zayıflar,

      Gönlü belalarla yalnız kalırken.

      Dostum, çok iyi bildiğini düşünüyorsun.

      Aslında hiçbir şeyden yoktur haberin.

      Cevaba giden yol birdir, ancak

      O, hiç kimsenindir hem de herkesin.

      Dostum, söyle bana, yolun nereye?

      Kimleri yolundan etmek istersin?

      Korkuyorsan birisi terk edecek seni

      Bil ki çok kolay onu kaybedeceksin.

      Acı ve azap veren günahlar var ki!

      Affetmek isterim onları şimdi.

      Belki de affedilmeye yoktur hakkımız?

      Bilmiyorum, kimse de bilmiyor.

      ZAMAN

      Zaman, bekle biraz, dur bir anlığına,

      Dur, bekle beni, sözümü dinle.

      Neden acele edersin, gizleme, konuş,

      Paylaşırım sırrımı ben de seninle.

      Bilmek istiyorum nereye gittiğini

      Zaman ki hiçbir şeyden korkmaz, çekinmez.

      Herkesin her şeyin üstünden geçip,

      Susarak yol gidiyor, yeri bilinmez.

      Söyle bana ne olur, orada ne var?

      Ne var ki benzeri yoktur dünyada.

      Senin huzurunu nedir kaçıran?

      Söyle, nedir vücudundaki ateş?

      Olsun, biraz anlıyor, çok az bilirim,

      Yoksa kaderinden çok mu bildiğim?

      Her şey avucumdayken, kaybolup gidiyor

      Sonra yalnız kalıyorum, budur bildiğim.

      Bir an açılır göz kapaklarım,

      Gözlerim ne görüyor, acıyorum ona.

      Anlıyorum ki ben de acizim,

      Gözlerim kapanıyor, sözüm tükeniyor.

      Anlıyorum ki her şey çok ince

      Saçtan da incedir, kırmak ise zor.

      Hayatı maske gibi takarak yüzüme

      Ben de gülüyorum, daha ne yapayım?

      Sen gel, bu denizi, bu boş avluyu,

      Bu anı, hüznünü hatırla, ne olur…

      Bırakıp gitme beni bu yalnızlıkta!

      Zaman, gel beni de kendinle götür.

      KELEBEK

      Bekle, dur, kelebek kanadını durdur bir!

      Niye can atıyorsun varmak için ışığa?

      Geri dön, kelebek, korkarım ki o, seni

      Şafak düşüne kadar yandırıp yakar!

      Kanatların ipek, ince kadifeden,

      Görenler vurulur, hayran kalırlar.

      Işık СКАЧАТЬ