Название: Gagauzlara Dair
Автор: Abdülkerim Dinç
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6981-42-3
isbn:
diye feryad eder adeta…Bir başka türküde:
Hey Varna Varna
Gümüş kavarna
Varna gibi kale yoktur
İçindä timarı çoktur
Padişahtan imdatı yoktur
Biz Varneliyiz,
aman aman Agalara
beylerä imdat Varneye
Ah! Varna Varna
Nazlı Varna
Varna gibi kasaba yoktur
İçindä cannarı çoktur
Kesilän kellelerin hesabı yoktur
Biz Varneliyiz aman, aman
Agalara beylere imdat Varneye
Varnanın etrafı bağlar
Varna çöşmeleri çağlar
Çok analar evladını ağlar
Biz Varneliyiz aman aman
Agalara beylere imdat Varneye
Varna çöşmeleri akar
İçindän artık Osmannı bakar
Çok analar evlädını brakar
Biz Varnalıyız aman aman
Agalara beylere imdat Varneye
Varnanın etrafı çadır
İçindä artık Osmannı yatır
Kämil Moskof bilmez hatır
Biz Varneliyiz aman aman
Agalara beylere imdat Varneye
Varna’nın etrafı deniz
Varnayı sardı ya domuz
Verin taafiyelarä omuz
Biz Varneliyiz aman aman
Agalara beylere imdat Varnaya
Gemi gemiye çatıldı
İçindän üç top atıldı
Kiyat geldi Varna satıldı
Biz Varneliyiz aman aman
Agalara beylere imdat Varneye (12)
Bir başka türküde:
Ayın ardında
Bir sarı yıldız,
Teftera alındı
Oniki bin kız.
Engin kasabalar
Esirlaa girdi
Varna hem İsakça
“Verilmam”, – dedi
Varneda kalktı
Bir kara tütün
Sel kanar aktı
Biz kaldık bütün.
İsakçadan çıktı
Bir gemi eni,
Bir gemi eni
Sırma dümeni… (13)
1878 yılında Varna’nın Rus askerleri tarafından fidye ile satın alınmasını müteakip Türk askerî muzıkasının, son Türk askerlerini İstanbul’a yolcu ederken kışlalar önünde çaldığı son şarkı budur. Aynı şarkı, gelin nikâh için babasının evinden alınırken bütün herkes tarafından söylenirdi. Gelinle ebeveyni bu sırada hazin hazin ağlardı. (Acaroğlu’nun çevirisi, s.120’deki not, Manov, s.170-171)
Bir gazilen yol göründü
Gene garib göynüme.
Dağlar, taşlar dayanamaz,
Nice kıydın canımı?
Kal selamet nazlı yarim
Bir yana sen bir da ben.
Ben havada uçar iken,
Alilen tutun beni.
Ben pahamı bilir iken,
Üç pula satın beni.
Altım toprak üstüm yaprak,
Gene gönüm hoş idi.
Kal selamet kömür gözlüm,
Saya sen sola ben. (14)
Balkanlar, Dobruca, Tuna… renklerini taşıyan yüzlerce mani ile karşılaşırız Gagauz halk edebiyatında… Bunlardan birkaçını sunuyorum sizlere…
Şu Tunanın suları,
Duruk akar hem hızlı.
Şu Kongazın kızları
Hem hodoldur hem nazlı
(N.Baboglu, İ.Baboglu, Gagauz Literaturası, Hrestomatiya, Chişinau, 1997, s 35)
Tuna suyu bulanık
Aalarım yanık-yanık
Sevgilicim öleli
El uyur bän uyanık
Çeşme başında durdum
Dokuz güvercin urdum
Onbeş Bulgar içinde
Bir Gagauza uruldum
Yolun Tuna boyunca
Gezdim, testi dolunca
Balkannara etiştim
Nazlı yäri bulunca.
(G.Gaydarci derlemesi, Saba Yıldızı, 2001, sayı:16, s.59)
Varna yolu toz duman
Yol boyu sarı saman
Bir samana dayandım
Gel yarim, bana yaman
(G.Gaydarci derlemesi, Saba Yıldızı, 2001, sayı:16, s.59)
Ay düar sini gibi
Sallanır selvi gibi
Benim bir yarim var
Varna’nın gülü gibi.
İki dalda bir ceviz
Aramız Kara Deniz
Sän orada bän burada
Ne olacak halimiz.
Pindim kerpiç duvarına
Baktım Varna yoluna
Varna yolu incecik
Yarim gelir gencecik
Varna’nın kavakları
Titreyor yaprakları
Çî düşmüş güle benzer
Yarimin yanakları
Varna yolu kaldırım
Düştüm gelin kaldırın
Ne anem var ne bubam var
Urun beni yöldürün