Название: Gagauzlara Dair
Автор: Abdülkerim Dinç
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6981-42-3
isbn:
Türküdeki, “Kimsem yoktu Balkan’da yalnız gezerdim,” mısraı Gagauz ruhunun ifadesidir sanki… Hayatlarını tarım ve hayvancılıkla idame ettiren bu halk, Menzel’in ifadesiyle çalışkan, dürüst ve çok gururludur. Ama, Hristiyan oldukları için Osmanlı İmparatorluğu tarafından ihmâl edilmişler; mensup oldukları yönetimler tarafından Bulgar, Rum… gibi halklara dahil edilmeye çalışılmışlardır. Tarlada, sabanda, hayvanlarının peşinde Türkçe konuşan; daha da önemlisi Allah’a yönelirken kendi dillerinde yakaran Gagauzlar daima yalnız kalmışlardır.
Gagauz folkloru ve halk edebiyatında Tuna’nın ayrı bir yeri vardır. Bir türküde:
Yıldırcım gittim Tuna’ya
Tuna başında pınar var,
Pınar başında kızlar var,
Kızlar var, bez çırpêrlar,
Olannar ot biçerlär.
Ey mari kız, versene bakırcını,
Sulayım ben dä al kuratcıımı.
Ey, bä olan, sän nereliysin?
Ey, mari kız, ben bir Beşalmalı,
Bu gece bän burada kalmalı.
Bir başka türküde bir Gagauz genciyle ağabeyinin acıklı hikâyesi vardır:
İşidiniz, söleyim,
Nelär oldu Tumarvada,
Tumarvada, Tuna suda.
Tanas olan yavklu oldu.
Çarşamba günü perşembää karşı
Kalktı Tanas agasına vardı:
-Hadi, bre batö, kasabaa gidelim,
Genç gelinmä ruba seçelim,
Kumaş bulalım, şarap içelim.
Tuna boyunda yarışmak gider,
Kayıkçılar suda üzer.
Tanaslan agası ruba aldılar,
Ruba aldılar kumaş seçtilär,
Kumaş seçtilär, şarap içtilär,
Kayıklara pindilär,
Yarışa girdilär.
Tanas hem agası
Üstün çıktılar,
Mükafat aldılar.
Tanaslan agası gene çıktılar,
Su ortasında taa bir siyr yaptılar.
Neredän da esti bir fena lüzgär
Bir fena lüzgär ansızdan lüzgär.
Dalgalar üştü, karannık düştü-
Tanaslan batüsü Tunada buldu. (7)
Osmanlı-Rus savaşlarının Gagauz ruhunda yarattığı izler çağdaş Gagauz edebiyatına yansıyışından çok farklıdır.
Hay çala çala kolum şişti
Kolunun entişi yerä düştü
Hay käfir Moskov Tunayı geçti
Tunayı aştı Rusçuya kondu
Rusçuya kondu tabiyayı kurdu
Tabialardan topları dizdi
Camiyi bozdu, askeri daattı
Ah! Aman aman käfir Moskof
Nettim sana: Kızma bizi biz uzuluyuz
Asmayın bizi, biz fermanlıyız. (8)
Bir başka türküde:
Sabah yıldızı gecelän duar
İllä ilk uykum gecedän var
Ömer paşa dedi, dur bän varayım
Tuna boyundan asker dizeyim
Käfir Moskovadan kılıç çekeyim
Sünne buazı dardır geçilmäz
Şu Tunanın suyu buzdur içilmäz
Aman padişahım aman ne ettim sana
Yedi bin Moskof yolladın bana
Kaleye girirken bülürüm düştü
Bülürümün üstünä “Osmanlar” üstü
İstanboldan çıkan al yeşil bayrak
Anadan bayırlar bülä bülä aalar
Kuzusunu kaybedän bülä ağlar
Kuzusunu kaybedän bülä ağlar (9)
Gagauz türkülerinde Varna’nın ayrı bir yeri vardır. Varna’nın kuşatılması, işgâl edilmesi; Varna Türk halkının yaşadığı zulüm, bütün dramatikliğiyle Gagauz türkülerinde görünür:
Nine bän yollandım Varna yoluna
Gel ayle doyunca sarıl boynuma
Gitme garip gitme yollar çamurdur
Yidi yıl dedikleri hayli ömürdür
Geribin ürecii taştır demirdir.
Ayler garip garip kimsem yok deyi
Pinmiş kır Atina indiremedim
Çatmış kaşlerini güldüremedim
1828 yılında Varna’nın muhasarasını yâd eden bir türkü:
Varna gibi kale yoktur
İçinde timarı çoktur,
Varna’ya imdat yoktur,
Biz Varnalıiz aalar!
İmdat Varna’ya!
Varna Kalata’ya bakar,
Arasında dere akar,
Gemiler Varnai yakar,
Biz Varnalıiz aalar!
Padişahlar!
İmdat Varna’ya!
Varna’nın etrafı deniz
Varna’i sardı domuz,
Verin tabyalara omuz,
Biz Varna’lıız.
Varna’nın etrafız geriz,
Kabudan paşa deer biz biriz,
Karpuz gibi lüllei serperiz,
Biz Varna’lıiz.
Varna’nın etrafı bayler,
İçinde çeşme çayler,
Analar evladını ayler!
Biz Varna’lıiz.
Varna’nın kalesi taştır,
Gözümden akanlar yaştır!
Käfir!
Osmanlar baştır,
Biz Varna’lıiz.
Duşman ve käfir Moskof,
Denizden ve karadan,
Toplardan sık güllei saçar,
Korkar Osmanlı toplarından.
Ve Moskof hücümden kaçar,
Biz Varna’lıiz
Varna’nın etrafı çadır,
İçinde СКАЧАТЬ