Название: Ulus Olmak İstersek
Автор: Rahmankul Berdibay
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6494-64-0
isbn:
Sözleri merhem idi.
Rus, Kazak iyileri,
Kendi bakan ulusa,
Sevap hayırı çok idi.
Deniz kaynar taşırsa,
Su çıkamaz kaya idi.
Yoksullara göl derya,
Zülümlere dar idi.
Ulustaki zalime,
Göğe uçsa ağ idi,
Yerde ise hendekti.
Asil kahramanı böyle tasvir ediyor. “Dağ uçmuş gitmiş sanki yerinden, öyle bom boş etrafımız.” deniliyor. “Başkan oldu önü geniş, sineksiz bir yaz geldi”, “Sultanımı sorarsan aklı derya göl idi, siyasetini sorarsan padişahla bir idi”, Kaburgamla eşit kederim, omurtkamla bir üzüntüm.” ifadeleri destanlardaki mübalağa anlatım yoluyla verilmiştir.
Ağıtın en önemli yeri de halkın zor günlerinde Abdiğappar’ın halkı için asker toplayarak, düşmana karşı çıkmasını anlattığı yerdir.
Halkını korkup vermedin,
Korkaklarla gitmedin.
Karşı çıktın kafire,
Yapmadın işini başkanın,
Ağzından ateş saçan
Nikolay’dan kaçmadın.
Altmış bin askerinle,
Şehirlere yürüdün.
Bu ifadelerin gerçek olduğunu tarihî belgeler de kanıtlıyor.
Bu ifadeler hayatın gerçekleri olduğunu belgelerle kanıtlayabiliriz.
Söz konusu ağıtta tarihi gerçekler öyle çok yansımış ki bu gerçekler bir destan veya roman olur. Halkın başına ansızın gelen acı, Çar fermanı, şiddetten kurtulmak için yol arayan halkın buhranı, bu durumda Abdiğapar’ın kendini düşünmeden halkına sahip çıkması, güçlü ve hileli düşmana karşı gitmesi, son nefesine kadar aldığı kararın arkasında durması, vaz geçmemesi, Kazaklar arasına giren düşmanın ihaneti, yakınından saydığı birilerinin sırtından bıçaklaması, başbuğundan ayrılan ulusun kederli anı, acı günleri, Abdiğapar’ın insancıl, adaletli ve cesur lider olması, “vicdanımın uğrunda canım feda olsun” diye düşmana karşı çıkan cesur kişiliği, hepsi ağıtta çok güzel tasvir edilmiştir. Bu ağıt tarihî şiir derecesindedir.
Konumuzla ilgili bir başka eser de şair Fayzolla Satıpaldıulı’nın “Abdiğappar Han” adlı poemidir. Burada resmi belgelerde bulunmayan bazı bilgiler rastlanmaktadır. Bu eserin yazarı bu olayın yaşandığı bölgede doğmuş büyümüş, Abdiğappar ve Amangeldi’ye akrabalık yakınlığı da vardır. Şair, Abdiğappar gibi halk kahramanını değerlendirmede tek taraflı fikirleri öne sürmenin çok yanlış olduğunu dile getiriyor. 1916 yılında gerçekleşen ayaklanma ve onun liderleri için yanlış ifadelerde bulunanlar sorguluyor.
Kulıkpen kelgen baylık bilsen arzan
Al şındıq su tübinde jatkan marjan
Körsetti köp tarihti boyamalap
Karamay obalına Ibıray Aljan
Keşer me kos arıstın aruagı
Biliner o düniyede kımnin ağı
Ündemey ötirik sözdi qoştap ketti
Jan küyer tuısınız Alidağı
Hileyle kazanılan varlık kıymetsizdir,
Hakikat su dibinde yatan mercandır.
Tarihi yanlış anlattı
Acımadan Ibıray ve Aljan
İki yiğidin ruhu affeder mi?
Öbür dünyada belli olacaktır
Sesini çıkarmadan yalanı doğruladı
En yakın akrabanız Ali de var
Bu satırlar adeta Amangeldi ve Abdiğappar ölümünün gizli sırlarından haber veriyor. Abdiğappar’ın kişiliği satırlarda
Eske alsam eljireydi jürek bauır,
Her aklıma geldiğinde yüreğim ezilir
Düniyeye siyrek keler munday tauir
Dünyaya bunun gibi kişiler az gelir
Sabırlı akıl iyesi bilimge bay,
Sabırlıdır, akıllıdır, eğitimli,
Erekşe belgisi de minezi auır,
şeklinde tasvir ediyor. Bu poemde Amangeldi ve Abdiğapar yiğitlerinin çar askerleriyle savaşı gerçekçi verilmiştir.
Abdiğapar’ın Kazak halkının bağımsızlığını hayal ettiğini, ama toplumdaki anlaşmazlık yüzünden amacına ulaşamadığını üzülerek anlatıyor. Bu eserde hiç bir belgede adları geçmeyen ama bu ayaklanmada çok önemli rol oynayan Jağıpar ve Amen’in kahramanlıkları anlatılıyor. Burada böyle sonuca varıyoruz, biz bu ayaklanmanın başka da kahramanları hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. Bu savaşta şehit olan kahramanlarımızın hiç biri unutulmamalı. Bu, araştırmacılarımızın ihtiytla ele alması gereken ilk iştir.
1916 yılında gerçekleşen tarihi olayların gizli hikayesi, bilinmeyen gerçekleri olduğundan haberdar şair Fayzolla Satıbaldıulı kendi eseri sayesinde bazı gerçekleri aydınlığa kavuşturdu. O, Abdiğapar’ın ölümüne sebep olanı da açıkça söylüyor. Bunun gerçekle ne kadar ilgisinin olduğunu araştırmacılar incelemeli. Bu eser 1916 yılındaki ayaklanma hakkında çok önemli malumatlar içermekte. Şairin bağımsızlık arzusunu bu satırlardan görebiliyoruz.
Bul jırım keleşekke jeter meken
Bu şiirrim geleceğe gider mi?
Jok alde bir okılmay keter meken
Yoksa hiç okunmadan kalır mı?
Kazağım ün şığarmay bodan bolıp
Halkım boynu bükük, sömürülüp
Bir küni abden kurıp biter meken
Sonunda yok olup gider mi?
Abdiğapar’ın edebiyattaki kişiliğini kapsamlı bir şekilde incelemek için halk hafızasında korunan efsaneler ve şiirleri derlemek gerekir. Maalesef bu konunun yasaklı olduğu zaman içerisinde bu gerçeği bilenlerin bir çoğu o dünyaya göç etmiştir. Halk arasında söylenen hikayelere tarihi olaylar ve kahramanlar hakkında halkın düşüncesi ve onların bu olay hakkındaki görüşleri yansımıştır. Ünlü yazar, Torğay bölgesinin evladı Tölen Abdikov bana böyle bir hikaye anlatmıştı. Rusya çarının fermanını duyan halk çok heyecanlanmış ve ayaklanan halka bir lider seçmek gerektiğinde Amangeldi ve Abdiğapar isimleri arasında seçim yapmak zorunda kalır. Sonra “Tutunacak eteği yani köklü sülalesi, malı mülkü var Abdığapar han olsun.” diye karar vermişler. Bu sözler, halkın gönlünden çıkan, halkın düşüncesinin yansımasıdır. Sözlü yayılan şiir, efsane, hikayeler temelini halkın özgür düşüncesi ve hayalleri oluşturur, öyleyse bu eserleri ilmi araştırmalarda faydalanarak doğrulara varmalıyız.
Bağımsızlığımızın sayesinde tarihimizin karanlık sayfalarını aydınlatmak, saptırılan gerçekleri düzeltmek, onlara layık olduğu değeri verme imkanlarına СКАЧАТЬ