Yazıyı kaleme alan araştırmacıların yaptıkları araştırmada sonuçlarına göre kendi iç örgütlenmelerini tamamlayan, kendine güven sağlayan yani kendi cemaatıyla emansipasyonu gerçekleştiren grupların/toplulukların bir getto ve izolement oluşturma yerine içinde yaşadıkları toplumda daha aktif oldukları ileri sürülmekte. Örneğin 1994 yerel seçimlerinde Amsterdam’daki Türkler yerlilerden daha fazla oranda sandık başına gitmişlerdir. Devamla Türklerin diğer azınlıklara göre semt etkinliklerine daha fazla katıldıkları, siyasi partilere, belediye yönetimine güven duydukları ortaya çıkmıştır. Hatta Türklerin normal toplantılarda bile Hollanda meselelerini konuştukları, siyasetin içinde kendilerini hissettikleri tesbit edilmiştir.
Siyasi katılım ve yönetime güven konusunu, organize olmuş gruplarda inceleyen araştırmacılar, CDA’nın (Hristiyan Demokratlar) sık sık kullandığı “demokrasinin işlemesinde toplumsal örgütlerin rolü” tezinden hareketle, toplumsal kurumların, bireylerin tek başına yapamadığı veya zorlandığı işleri/hareketleri yapmak için biraraya gelen kurumlar yoluyla katılımın, dolayısıyle emansipasyonun, seviyenin, kalitenin yükseldiğini belirtmekteler. Böylece bir sosyal güven ortaya çıkmaktadır. Ve toplumsal kurumlar tarafından oluşturulan sosyal güven çok kolay bir şekilde siyasi ortak çalışmanın zeminini oluşturmaktadır.
Göçmen grupları da yıllar içinde çeşitli dini, siyasi, kültürel, sportif alanlarda örgütler oluşturarak, hitap ettikleri grubun daha iyi bir konumda yaşaması, yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve üyelerinin toplumsal amaçlara yönlendirilmesini sağlamışlardır. Kendi aralarında çalışmalar yapan ve bir güven ortamı oluşturan bu gruplar tabanlarına sosyal güven duygusunu verebilmişlerdir.
Amsterdam’daki göçmen grupların içinden, her ne kadar kendi içlerinde dini ve siyasi görüş olarak bölünmüş olsalar da Türkler diğer göçmen gruplara karşı daha iyi organize olmuş ve daha dinamik bir yapı sergilemektedirler. Türkler Faslılara karşı daha fazla Türkçe gazete okurlarken, Faslı, Surinam ve Antillilere göre daha fazla Amsterdam haberlerini ve gazetelerini de takip etmekteler.
Araştırmacılara göre Türkler, her ne kadar bazı örgütler aşırı milliyetçi ve fundamentalist görünseler bile, tabanlarına yönelik organize ettikleri kollektif etkinliklerle, sosyal güveni oluşturarak, diğer göçmen azınlıklara kıyasla Amsterdam’da demokrasinin işlemesine daha fazla katkıda bulunmaktalar.
Araştırmacılar bir adım daha ileri giderek, geçen yıllarda Stella Bra-am ve Mehmet Ülger’in “Bozkurtlar Üzerine” yayınladıkları düzmece kitap yüzünden bir çok Türk derneğin çeşitli belediyeler tarafından verilen yardımlarının kesilmesi ve tartışma konusu yapılmasının yanlış olduğu ve bu tür kuruluşların demokratik ve antidemokratik kurumlar arasında bir köprü oluşturdukları ve böylece demokratik görülmeyen, sayılmayan kurumlara ait olan kitlelerde bile bir siyasi güvenin oluşmasının sağlandığını belirtmekteler.
Bütün bu tesbitlerden sonra, NPS’in TRNT’in doğuşu hakkındaki yaptığı açıklamanın tutarsız olduğu, Türklerin kendi kurumlarını oluşturmalarının bir getto değil, aksine emansipasyonu geliştirecek bir mekanizma olduğunu ortaya koyarak, TRNT’in Türk toplumunun gelişmesi ve demokrasinin işlemesine katkıda bulunacağı görüşü savunulmaktadır.
Üçüncü Avrupa Süreli Yayınlar Sempozyumu Yapıldı
Türkevi Dergisi ve Hollanda Türk Akademisyenler Birliği’nin ortaklaşa düzenledikleri Üçüncü Avrupa Süreli Türkçe Yayınlar Sempozyumu, 110 delegenin katılımıyla Hollanda’nın Haarlem kentinde gerçekleştirildi. İlk sempozyumda olduğu gibi üçüncü sempozyuma da Moldova, Finlandiya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Makedonya, Yunanistan, Romanya, Türkiye, Almanya, Fransa’dan delegeler katıldı. Sempozyuma tabiiki Hollanda’da yayın yapmakta olan tüm süreli Türkçe yayın temsilcileri (İkibinbir, Türkevi, Ekin, Platform, Prizma dergileri, Doğuş, Dünya, Hürriyet, Zaman, Sabah, Türkiye, Milli Gazete, AA, CHA, IHA, DHA, NPS Türkçe radyo, NMO Türkçe radyo, TOS TV, Feza TV) katıldılar. Ayrıca sempozyumda T.C. Lahey Büyükelçisi Aydan Karahan, T.C. Rotterdam başkonsolosu Serpil Alpman, T.C. Deventer başkonsolosu Orhan Ertuğruloğlu da katıldılar.
Hatırlanacağı gibi ilk iki sempozyum Doğu ve Batı Avrupa ülkelerinde yayın yapan Süreli Türkçe Yayınların birbirlerini yakından tanımaları, karşılaşılan problemleri tartışmaları ve ortak işbirliği yolları aramaları olarak organize edilmişti. Sözkonusu tanışmaların ilerlemesi, özellikle Doğu ve Batı Avrupa’daki süreli Türkçe yayınların daha somut ortak çalışmalar yapabilmeleri amacıyla bu yıl yapılan üçüncü sempozyumun konuları şu şekilde belirlenmiş:
–Edebiyat, İki dillilik ve Kalkınma ve Türkçe Yazılı Basının Kalkınmada rolü
–Hollanda Kalkınma işbirliği Kurumlarının Doğu Avrupa Politikaları
–Hollanda ve Doğu Avrupa’daki Türkçe Yayınların Ortak Kalkınma Projeleri.
Sempozyumda onaltı ayrı teblig sunuldu. Diğer iki sempozyumda olduğu gibi bu sempozyumun tebligleri de bir kitap halinde yayınlanacak. Tebliglerin içeriğini yayınlanacak olan kitapta okuyacağız.
Sempozyumdan bazı tesbitlerimizi sizlere aktarmak isterim. Bunlardan birincisi, böyle bir girişimin Avrupa Türkleri ve Avrupa’nın değişik yerlerinde Türkçe yayın yapanlar için bir sinerji, bir ivme, bir güç ve tecrübe birliği oluşturacağını gözlemledim. İnsanlar birbirlerinden tekileniyorlar. Değişik ülkelerde yayınlanan gazette ve dergilerde yazılar yazıyorlar. O ülkelerdeki gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Bu da uzun vadede karşılıklı bir işbirliğine sebep olacaktır diye düşünüyorum.
Ayrıca, özelikle Doğu Avrupa ülkelerinden sempozyuma katılan delegelerin çok zor şartlar altında Türkçe yayın yaptıklarını anlıyoruz. Acaba bu ve benzeri toplantılar Batı ve Doğu Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkçe yayıncılar için karşılıklı bir işbirliğine vesile olup, somut bir takım projeler ortaya çıkar mı diye kendime hep soruyorum.
Sempozyumda alınan bazı kararlar oldukca ilginç ve yerindedir. Özetle belirtmemiz gerekirse, alınan kararlar şöyle: “Birinci ve ikinci sempozyumlarda olduğu gibi üçüncü sempozyum tutanaklarının da kitap halinde basılıp gerekli kurumlara gönderilmesi;
Gelecek sempozyumların daha fazla tematik olmasına özen gösterilmesi ve somut projeler üzerinde yoğunlaşılması;
4. Sempozyumun organize edilmesi için kolay bir şekilde biraraya gelebilecek beş kişilik bir komite kurulması ve gelecek sempozyumun komitenin uygun göreceği bir ülkede organize edilmesi, gelecek sempozyuma İsrail’de Türkçe yayın yapan derginin de davet edilmesi;
Makedonya’da yayın yapan Birlik gazetesi ve Rotterdam’da yayın yapan Doğuê gazetesinin birbirlerini kardeş yayın ilan edilmesi;
Amsterdam’da yayın yapmakta olan Türkçe televizyon kuruluşlarının, gelirinin Doğu Avrupa’da Türkçe yayın yapmakta olan bir televizyon kurumuna verilmek üzere bir eğlence gecesinin düzenlenmesi;
Yunanistan’da Gündem, Makedonya’da Birlik gazetelerinin web sayfalarının oluşumu, internette isim alımı webhosting masraflarının ve programları Hollanda’daki СКАЧАТЬ