Aytmatov Araştırmaları. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Aytmatov Araştırmaları - Анонимный автор страница 22

Название: Aytmatov Araştırmaları

Автор: Анонимный автор

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6852-19-8

isbn:

СКАЧАТЬ Naciye. “Cengiz Aytmatov ve Manas Destanı”, Doğumunun 70. Yıl Dönümünde Cengiz Aytmatov Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri, AKM Yayını, Ankara, 1998, s.214-225.

      Aytmatov Anlatılarında Kadın Olgusu 110

      ÜLKÜ ELİUZ111

      “Adsız bir çocuk olarak kendini salıverdi, Kırgızistan’ın akarsularına ve tüm dünyanın gönlüne taht kurdu, beyaz gemisine ulaştığında.”

Ramazan Korkmaz

Dolaylı Yeniden Doğuşun Kutsanmış Adı: Aytmatov Anlatıları

      Cengiz Aytmatov, bitişi değil başlangıcı, tükenişi değil hazineyi imleyen eserleri ile sözün ihanetine uğramadan varoluş serüvenini tamamlamış bir sanatkârdır. O, bireye ve topluma ait düşselliği yorumlarken yatay ve dikey boyutlu olarak kendi duyumsamaları ve deneyimleri ile derin boyutta geçmişin düşselliğini buluşturur ve toplumsal tinin aktarıcısı kimliğiyle varlık bulur. Aydınlık bilincin kişisi olan sanatkârın eserleri, Çağdaş Türk edebiyatının olmazsa olmaz yaratılarıdır. İmge ve düş ürünü olan yapıtlarında, örtük anlamları somut dünyada yeni’leme ve çok boyutlu olarak geçmiş ile şimdiyi akılda tutma ve karşılaştırma aracılığıyla geleceği görme hedeflenir.

      Sanatı besleyen ana kaynak, insan ve insan yaşamıdır. İnsan ise “ateş, su ve toprağın bireşimidir.”112 Kurmaca metin yaratıcısı olan tüm yazarlar bu ana kaynağı nesnel ve objektif bir değerlendirmeye tabii tutar ve kadın ile erkeğin toplumsal hayatta birlikte bir değer oluşturduğunun altını çizmeye gayret ederler. Cengiz Aytmatov, cinsiyetlendirilmiş bakış açısının ve geleneksel normların kuşatılmışlığını aşarak eserlerindeki kişi kadrosunu oluşturur. Anlatılarında kadın kendilik değerlerinin farkına varan, verili olanları aşan kimliği ile bireyleşme yolunda varoluşsal adımlar atarak yeni’den doğar; şey’ler dünyasından sıyrılıp kendilik bilincine kavuşabilmek için, tinsel varoluş kaynaklarından ödünçlediği derin anlam dizgesinde varolur. Dünyada doğmanın simgesel kişileri olan bu kadınlar, toprağın yaratıcı gücünün çağrısı/anne, su gibi yeniden dirilten ruh/ eş, ateşle varoluşu aşan kaynak/sevgili görünümleri ile yaşatıcı ve anlam aktarıcı özlerini evrene taşırlar. Dolaylı yeniden doğuşun kutsanmış adı olarak Aytmatov anlatılarındaki kadınlar, kendilik bilincini oluşturan yaratıcı ve diriltici göndergeleri ile kuran, tamamlayan, yansıtan bir norm karakter işlevi kazanırlar.

      Cengiz Aytmatov anlatılarında yer alan kadınların büyük çoğunluğu norm karakterler sınıfındadır. Kadınların nitelikleri, yetiştirilme şekilleri ve hikâye içinde üstlendikleri işlevler, Türk kadın tipinin ve Türk insanının kadına bakışının bütün yönlerini ve ayrıntılarını yansıtan bir özelliğe sahiptir. Türk kültüründe kadınlar; uğurlu, tekin, asil, yiğit ve ulvi insanlardır; can vericiliğin ve bitmeyen sevginin simgesidirler; İyi kardeş, iyi ve sadık eş ve sevgilidirler; evin direğidirler; ailenin kurtulmasında etkin ve fedakârdırlar; anne olarak ocağın, ailenin, kökenin, varolanın koruyucusudurlar; “yuvanın sahibesi” ve “merhamet ilahesi”dirler. Aytmatov anlatılarında kadınlar, kadınlıklarını yadsımazlar; bu yüzden de başarılı anne, eş ve kardeş olurlar. Onlar, erkek dünyasının yaraşığı, evrene layık kişilerdir.

      Aytmatov anlatılarında kadının bireysel ve toplumsal varoluş serüveni geçmiş, şimdi ve gelecek düzleminde evrenin düzeni ile örtüşür. Ötekileşme tehditi ile kuşatılan ve kendi oluş olanakları elinden alınmaya çalışılan insanlık için kadın imgesi, toprağın, suyun ve ateşin tinsel göndergeleri ile yeniden doğuşu imler nitelikte sunulur. Anne ve eş olarak bireyi kuran, düzenleyen; sevgili olarak ise yeni’lenmeye yönelik yaratıcı güçleri imleyen kadın, anne olarak toprağın, eş olarak suyun, sevgili olarak ateşin derin anlamlarının kişileşmiş görünümleri olarak edebi metne dahil olurken, yazarın tüm eserlerinin sorunsal arkaplanı netleştirici bir fonksiyon üstlenirler. “Bütün insanların yüreğine nasıl ulaşabilirim?”113 kaygısını taşıyan Aytmatov’un anlatılarında kadınlar kurmaca metnin sadece kişi düzleminde yer almazlar; hem karakter yapıları, hem işlevleri, hem tipleri, hem de açımladığı değer dizgesi bakımından sosyolojik, psikolojik ve arketipsel bakımdan dramatik aksiyonu şekillendirirler.

Toprağın Yaratıcı Gücünün Çağrısı: Anne

      Toprak ve anne, kendilik bilincini kazandıran yaratıcı ve diriltici göndergeleri ile bireyi kuran, tamamlayan, yansıtan içtenlik imgeleri olarak algılanır. Bu yönüyle birey için olması gerek sesi yani norm karakter işlevindedirler. Birey şey’ler dünyasından sıyrılıp kendilik bilincine kavuşabilmek için bu tinsel varoluş imgelerine yönelmesi kaçınılmazdır. Anne toprak gibi hem yaratır, hem de sığınak, korunak, barınak olarak yaşamın sürerliliğinde etken rol alır.

      “Odaklanma bilincimize seslenen” 114 anne, mananın toplamı olarak hayallerin, düşlerin, ruhun barınağıdır. Anne, doğa kadar tanıdık, sevgi ve şefkat dolu, şevkle ve bıkmadan yaşam verendir; “doğuştan içimizde olan mater natura ve mater spiritualis (doğa ana ve tinsel ana) imgesinin, çocukken de emanet ve de teslim edildiğimiz yaşamın taşıyıcısı(dır)”.115 Bütün kutsal değerleri sınırlar ve bünyesinde bulundurur. Kadının doğurganlık özelliğinin rahmiyle sınırlanamayacağının göstergesi olan anne, her türlü oluşumun ve değişimin gizemli kaynağı, eve dönüşün, her tür başlangıç ve sonun sessiz temelidir.

      Cengiz Aytmatov anlatılarında “Tanrı armağanını içinde taşımakla onurlandırılmış kişi”116 yani anne, hem biyolojik hem de toplumsal kurgu nitelikleri ile yer alır. İnsan ya da hayvan, annenin doğuran/anaç/ çoğaltan/ üreyen varlığı yaşam içindeki trajedilerde belirleyicidir. Doğal annelik içgüdüsünü soylu kimliğe dönüştürerek kutsanan kadın kendisine sunulan yaşam alanında belirlenen temel vazifelerini yerine getirir. Anne olarak doğan ve toplumsal olarak da annelik öğretilen kadın, anlam aktarıcıdır. “Kutsallaştırılan ve mutlaklaştırılan bir rozet kimliğine dönüşüveren”117 annelik, onun için bir içtenlik imgesi işlevi ile içsel dönüşüm dinamiklerinin göstergesidir.

      Milli kültür bir ulusu ayakta tutan, yaşatan o milletin kimliğini ruhunu oluşturan unsurlardır. Bunları kaybeden bir nevi insan olma özelliğini de yitirmiş olur. Bir bireyi insan yapan onun fizyolojik yapısı değil o bedene sinen ruhtur. Bundan dolayı Cengiz Aytmatov annelerin önemini yadsımaz. Yaşamın, düzenin, “düşü barındıran”118 evin simgesi anneyi topraktaki yaratıcı gücün dünyadaki taşıyıcısı olarak görür. Ve anlatılarda bireyin milli kimliğini oluşturan, ona dinini, dilini, masallarını, efsanelerini, destanlarını, türkülerini öğreten ve bunları benliğinde içselleştiren anne üzerinden mesajlar iletir:

      “-Söyle bana ey toprak. Hangi çağda analar bu kadar acı çekti? Oğlunu bir saniye olsun görebilmek için bunca sıkıntılara katlandı?

      -Bilmiyorum Tolgunay. Ama senin yaşadığın savaş dünyanın gördüğü savaşların en acısıdır.

      -Öyleyse, СКАЧАТЬ



<p>110</p>

Gelenekler Bağlamında Cengiz Aytmatov’un Yaratıcılığı, Kazan, Rusya, 12-14 Kasım 2018, ss. 146-175.

<p>111</p>

Prof. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

<p>112</p>

Ramazan Korkmaz, Aytmatov Anlatılarında Ötekileşme Sorunu ve Dönüş İzlekleri, Grafiker Yayınları, Ankara, 2008, s. 19.

<p>113</p>

Cengiz Aytmatov, Toprak Ana (Çev. Refik Özdek), Ötüken, İstanbul, 1995 s. 107.

<p>114</p>

Gaston Bachelard, Mekânın Poetikası (Çev. Aykut Derman), Kesit Yayınları, İstanbul, 1996, s. 45.

<p>115</p>

Carl Gustav Jung, Dört Arketip (Çev. Zehra Aksu Yılmazer), Metis Yayınları, İstanbul, 2003, s. 31.

<p>116</p>

Sema Özher, “Aytmatov Anlatılarında Yüce Ana Arketipi ve Bu Arketipin Kişisel Görüntü Seviyeleri”, Cengiz Aytmatov (ed. Ramazan Korkmaz), Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2009, s. 146.

<p>117</p>

Elif Şafak, Siyah Süt, Metis Yayınları, İstanbul, 2007, s. 16.

<p>118</p>

Gaston Bachelard, age., s. 42.