Название: Cennet Bedava Cehennem Parayla
Автор: Hafız Mahmut Haliloğlu
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6852-08-2
isbn:
75- Size ne oluyor da Allah yolunda ve “ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?
76- İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.
84- (Ey Muhammed!) artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünü kırar. Allahın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir.
85- Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık ederse, ona da o kötülükten bir pay vardır. Allah’ın her şeye gücü yeter.
90- Ancak sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınmış bulunanlar yahut ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı içine sığındıramayıp (tarafsız olarak) size gelenler başka. Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir.
91- Diğer bir takım kimselerin de hem sizden emin olmak hem de kavimlerinden emin olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre her döndürüldüklerinde ona atılırlar. Eğer bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan çekmezlerse, onları yakalayın ve onları nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara karşı size apaçık bir yetki verdik.
93- Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
94- Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selam veren kimseye, dünya hayıtının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek, “sen mümin değilsin” demeyen. Allah katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce sizde öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu (Müslüman oldunuz) onun için iyice araştırın. Çünkü Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
98- Artık gerçekten zayıf ve güçsüz olan çaresiz kalan ve hicret etmeye yol bulamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar başkadır.
99- Umulur ki, Allah o kimseleri affeder. Çünkü Allah çok affedicidir. Çok bağışlayıcıdır.
100- Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde çok yerde bulur, genişlik de. Kim Allah’a ve peygamberine hicret etmek amacıyla evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse, şüphesiz onun mükâfatı Allah’a düşer. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
103- Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştuğunu, mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.
1. Günahlara pişmanlık,
2. Belalara sabır,
3. Kazaya rıza,
4. Nimetlere şükür,
5. Havf ve recanın dengeli olması,
6. Zühd (dünyaya değer vermemek)
7. Amellerde ihlâs,
8. Halk ile geçinmek,
9. Allah (c.c.)yü sevmek,
10. Ve ona say (İhya Gazali)
Ölüm gelmeden önce amel işlemeye bak.
Kabrinde yaslanacağın bir şey hazırlamalısın.
Öncelikle itikadını düzeltmelisin.
Sonra dini yönden zaruri bilgileri öğrenmelisin.
Fıkıh kitaplarının açıkladığı şeyleri bilmeli ve amel etmelisin. Fırsat ganimettir. Sağlık ve boş zaman ise iki ganimettir. Vakitlerini devamlı olarak Allah’ın zikrine harcamak gerekir. Hangi amel olursa olsun, dinin emri istikametinde ise o zikre dâhildir.
İsterse alış veriş olsun.
Geçenlerden ibret alınız, gayretle çalışınız, gafil olmayınız. Hiçbir hareketinize göz yumulmaz! Hani nerede dünyaya gelip de orada uzun müddet menfaatler sağlayan orayı imar edenler ekip biçenler ve onların kardeşleri. Onları unuttunuz mu? Dünyaya Allah’ın verdiği kadar değer veriniz. Ahiretten de nasibinizi unutmayınız.
Ey insanlar! Allah’a muhalefetten sakınınız. Çünkü Allah’a muhalefetten sakınmak bir ganimettir. En akıllı insan kendini hesaba çeken, kendini iyi idare eden, ölümden sonrası için iyi amel yapan ve kabrin karanlığı için Allah’ın nurundan faydalanandır. Kul gözleri gördüğü halde Allah’ın kendisini ama olarak haşretmesinden korusun. Hikmetini anlayana manalı bir söz kâfidir. Manen sağır olanlar zaten Hakkı duyamaz.
Allah korkusu, insanı O’nun gazabından koruyan bir kalkan ve rızasını kazanmaya bir vesiledir. Hadiseler karşısında Allah’tan korkan cemaate sarılır. Fırka fırka ayrılmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın.
Ey kardeş, sen fikirden ibaretsin, yani senin insanlığın ancak tefekkür iledir. Üst tarafın kemik ve sinirdir ki, onlar hayvanlarda da vardır. Eğer düşündüğün gül ise sen bir gül bahçesisin. Yok diye düşünüyorsan, sen külhan kütüğüsün.
Bu kadar söyledik artık sen tefekkür et. Fikrin donmuş ise, git de zikrullahta bulun: (Mesnevi Mevlana)
İnsanlar olayların iç yüzünü görebildiği, sonuçlarını önceden tahmin edip, düşünebilme yetisine sahip olduğu sürece ferasetli sayılır. Bir Müslüman kalbini kin, nefret, nifak, çekememezlik ve her türlü kalp hastalıklarından temizleyip, iman nuru ve takva muhabbeti ile dolduğu zaman, aynaya yansıyan eşyanın sureti gibi bazı sırlar cilalanmış olarak kalbine yansır, başkalarının gönlündeki saklı olan şeyleri keşfede bilir ki, işte bu gerçek fikirdir.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) “müminin ferasetinden sakınınız, zira o Allah Teala’nın nuru ile bakar” buyurmuştur. Feraset yeteneğinin iman nuru ile yakından alakalı olduğunu bildiren şu ayeti burada hatırlamak gerekir. Ey iman edenler! Şayet Allahtan ittika ederseniz, o size Furkan (hem zahir, hem batında hak olanı olmayandan, iyiyi kötüden temizi habisten ayırt edici bir marifet ve nur) verir. (Enfal Sûresi 29)
Ey insanlar! Kumar aletlerinden sakınınız. Kimsenin görmediği, vakıf olamadığı işlerinizde Allah’a muhalefetten sakınınız. Cennet mutluluğunu bilerek istirahat edene ve Allah’ı bildiği halde başkasını zikredene hayret ederim.
Bütün СКАЧАТЬ