İstenen . Морган Райс
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу İstenen - Морган Райс страница 6

Название: İstenen

Автор: Морган Райс

Издательство: Lukeman Literary Management Ltd

Жанр: Героическая фантастика

Серия: Vampır Mektupları

isbn: 9781632916884

isbn:

СКАЧАТЬ burnumu sokmak istememiştim,” dedi.

      Ona baktı ve Scarlet de bakışlarını yukarı kaldırdığında gözleri birbirine kilitlendi – ve bir an için dünyanın eridiğini hissetti. O gün ilk defa zihnindeki tüm kaygılarının uzaklaştığını hissetti. Kendisini bambaşka bir yerdeymiş gibi hissediyordu.

      Ona bakmayı kesmek, duygularını kontrol etmek istiyor; Maria ile ilgili düşüncelerini hatırlamaya çalışıyor ve kendini onu aklından çıkarmaya zorluyordu. Ama yapamıyordu. Donakalmıştı.

      “Bunu yaptığın için onur duydum,” dedi.

      Ona bakmaya devam etti ve bir süre sonra ekledi, “Benimle yürümek ister misin?”

      Kalbi çarpmaya başladı. Onunla yürümek istiyordu. Bunu dünyadaki her şeyden çok istiyordu. Ama bir tarafı bundan korkuyordu. Blake ile geçirdiği zamandan dolayı hala şaşkındı. Hala kendisine, duygularına, vücuduna, reaksiyonlarına güvenmiyordu. Ve en iyi arkadaşına ihanet etmekten korkuyordu – hatta aslında, Maria’nın Sage üzerinde hiçbir hakkı olmamasına rağmen. Her şeyden ziyade, kendine güvenmiyordu. Onunla Blake arasında olanlar, o beslenme içgüdüsü, belki hala oralarda bir yerde olabilirdi. Onun hakkında daha fazla şey öğrenmek istediği kadar onu korumak da istiyordu.

      “Üzgünüm,” dedi. “Yapamam.”

      Sage onu onaylarcasına kafasını sallarken Scarlet onun gözlerindeki hayal kırıklığını gördü. “Anlıyorum.”

      Scarlet birden evin içinden çarpılan kapıların gürültüsünü ve içerilerden gelen insan seslerini duydu. Anne ve babası tartışıyordu. Onları durduğu yerden bile duyabiliyordu. Bir kapı daha çarpıldı ve dönüp endişeyle eve baktı.

      “Üzgünüm, ama şimdi içeri girmem gerekiyor-” dedi ve güle güle demek için geri döndü.

      Ama geri döndüğünde tek kelimeyle şaşkına dönmüştü. Sage’den hiçbir iz yoktu. Hiçbir yerde.

      Her iki yöne de baktı, sokağın aşağısına ve yukarısına döndü, ama hiçbir şey bulamadı. Anlamak mümkün değildi. Sanki birden kayboluvermişti.

      Nasıl bu kadar hızlı bir şekilde uzaklaşabildiğini merak etti. Bu imkânsızdı.

      Nereye gittiğini ve hala ona yetişip yetişemeyeceğini merak etti. Çünkü şimdi içinde onunla olmak, onunla konuşmak için karşı konuşmaz bir istek duyuyordu. Bir anda hayır diyerek hayatındaki en aptalca hatayı yapmış olduğunu anladı. Artık gitmişti ama Scarlet tüm benliğiyle onun için yanıp tutuşuyordu. Çok aptalca davranmıştı. Kendinden nefret ediyordu.

      Şansını sonsuza kadar kaçırmış mıydı?

      DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

      Scarlet Sage ile karşılaşmasından afallamış ve kendi dünyasında kaybolmuş bir şekilde eve girdi.

      Anne ve babasının tartışmalarının tam ortasına girince kaba bir şekilde kendine gelmişti. Buna inanamıyordu. Bütün hayatı boyunca hiç tartıştıklarını hatırlamıyordu ve işte şimdi tartışırlarken bunun kendisiyle bir alakası olup olmadığını düşünüyor ve bir suçluluk hissediyordu. Hayatlarında kötü bir şeyin başladığı, bunun kolay kolay kurtulamayacakları bir şey olduğu ve her gün her şeyin daha da kötüleşeceği hissinden kurtulamıyordu. Ve bütün bunların kendi suçu olduğu duygusuna da engel olamıyordu.

      Caleb kapalı kapının ardında Caitlin’e “Bunu çok büyütüyorsun,” diye bağırdı. “Gerçekten. Sana ne oldu böyle?”

      “Asıl sana ne oldu böyle?” Caitlin bağırarak yanıt verdi. “Her zaman benim yanımda olurdun, her zaman beni desteklerdin. Şimdi beni inkâr ediyor gibisin.”

      “İnkâr mı?” bağırarak karşılık verdi.

      Scarlet buna daha fazla dayanamadı. Sanki günü yeterince kötü geçmemiş gibi – bütün bunları dinlemek sabrını taşırıyordu. Sadece kavga etmeyi bırakmalarını istiyordu. Sadece hayatlarının yeniden normale dönmesini diliyordu.

      İçeriye doğru birkaç adım attı ve kapıyı açarak varlığının onları susturacağını umarak yemek odasına girdi.

      Her ikisi de tartışmanın orta yerinde durdu ve tıpkı fara yakalanmış bir geyik gibi dönüp ona bakakaldılar.

      Babası “Nerelerdeydin?” diye kızarak sordu.

      Scarlet şaşırmıştı. Babası ona daha önce hiç bağırmamış ve hiçbir zaman böyle bir ses tonu kullanmamıştı. Tartışmadan dolayı yüzü hala kıpkırmızıydı ve onu güçlükle tanıyordu.

      “Ne demek istiyorsun,” dedi kendisini savunarak. “Ruth ile birlikte dışarıdaydım.”

      “Bir saattir mi?”

      “Ne diyorsun?” dedi, merak içinde. “Sadece birkaç dakikalığına dışarı çıkmıştım.”

      “Hayır, birkaç dakika değildi. Yukarı çıkıp odana baktım, sonra seni dışarı çıkarken gördüm ve bu bir saat önceydi. Nereye gittin?” masanın etrafından ona doğru yürürken ısrarcı bir şekilde sordu. “Bana yalan söyleme.”

      Scarlet babasının aklını tamamen kaçırdığını hissetti. Sadece annesi çıldırmamıştı, babası da ona katılmıştı. Scarlet dünyasının yıkıldığını hissediyordu.

      “Neden bahsettiğinizi bilmiyorum,” diye çıkışarak yanıt verdi, sesini bir hayli yükseltmişti. Ama bir şekilde zaman duygusunu kaybedip kaybetmediğini merak etmeye başlamıştı. Ona bir şey olup olmadığını merak ediyordu. Yine bir yere gidip de hatırlamamış olabileceğini düşündü. Bu düşünce kalbinin hızlı hızlı çarpmasına neden oldu ve sessizce çıldırmaya başladı. “Yalan söylemiyorum. Ve beni yalan söylemekle suçlamanı da sevmiyorum.”

      “Senin hakkında ne kadar endişelendiğimizi biliyor musun? Neredeyse yeniden polisi arayacaktık.”

      “Üzgünüm!” diye bağırarak karşılık verdi. “Ben hiçbir şey yapmadım!”

      Öfkesinden dolayı içten içe titriyordu ve buna biraz daha katlanamayacaktı. Döndü ve odadan hızla dışarı çıktı, bu sırada gözyaşlarına boğuldu. Merdivenlerden koşarak yukarı çıktı.

      Anne ve babası canına tak etmişti. Bütün bunlar kaldıramayacağı kadar fazlaydı. Şimdi, babası bile onu anlamıyordu. Hayatı boyunca, her ne olursa olsun, her zaman onun yanında olmuştu.

      Babası “Scarlet, buraya gel!” diye bağırdı.

      Gözyaşları içinde “HAYIR!” diye bağırarak yanıt verdi.

      Babasının ayak seslerini duyabiliyordu, merdivenlerde onu takip ediyordu ve bunu duyunca daha da hızlandı. Hızla koridordan geçti, odasına girdi ve kapıyı arkasından çarparak kapattı.

      Birkaç saniye sonra babasının kapıyı yumrukladığını СКАЧАТЬ