Şafak Sökmeden . Морган Райс
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Şafak Sökmeden - Морган Райс страница 6

СКАЧАТЬ olarak algılamıştı. Bundan sonra da onun bir kaçık olduğuna ve ilgi gösterilmeyi hak etmediğine karar vermişti.

      Gerçekten de eşine az rastlanan biri gibiydi. Aslında bu büyük ihtimalle Kate’in onu bir kafeterya gibi kalabalık bir yerde ilk görüşüydü. San Marcos büyük bir okuldu ama Elijah gibi birisi öyle kalabalık içerisinde kolay kolay kaybolup gitmezdi. Onu neden daha sık görmemiş olduğunu merak etti.

      Nicole, “Okul balosu hakkında konuştuklarımızı hatırlıyor musun?” dedi. “Hepsini unutun. Eğer baloya onunla gidersem üçünüzü de ekerim!”

      Herkes gülmeye başladı. Kate dışında. Kate Elijah’a bakıyor, insan kalabalığı içinde nasıl davrandığını izliyordu. Uçacak gibi hafif görünüyordu ve sanki yürümüyor da kayıp gidiyordu. Çok zarif bir hareket tarzı vardı, her bir adımı dans eder gibi atıyordu. Çok büyüleyiciydi.

      Daha sonra birilerinin ona baktığını fark etmiş gibi kafasını çevirdi. Kalabalık kafeteryanın ta diğer ucundan gözleri kesişti. O an Kate’in üzerinden daha önce hiç yaşamadığı bir heyecan dalgası geçti. Sanki elektrik çarpmıştı, vücudundaki her bir sinir ucu alev alev yanıyordu.

      Daha genç birkaç çocuk Kate’in masasını önünden geçti ve görüş açısını kapattı.

      Onlar geçene kadar Elijah çoktan gitmişti.

      Kafasını çevirdi ve daha önce yürümekte olduğu yöndeki kapıdan çıkarken onu görmeye çalıştı ama göremedi. Kaybolmuştu.

      Kate gülüşen arkadaşlarına, “Kızlar,” dedi, “siz de bunu gördünüz mü?”

      Hepsi kafaları karışık bir şekilde ona baktı.

      “Neyi?”

      “Elijah. Bir saniye önce oradaydı ve birdenbire kaybolup gitti.”

      Birkaç saniye önce olduğu yere bakıyordu. Kafeteryadan böylesine hızlı bir şekilde çıkıp gitmesi olanaksızdı.

      Nicole, “Elijah,” diye güldü, iki eliyle rol yapar gibi kalbini tuttu. Daha sonra alaycı bir saldırganlıkla Kate’e baktı. “Onun için seninle savaşacağım. Yumruklar, saç çekmeler, tırnakla kazımalar, elimde neyim var, neyim yoksa hepsiyle savaşacağım.”

      Kızlar yeniden gülmeye başladılar, ama Kate onlara katılmadı. Bakışları Elijah’ın kısa bir süre önce durduğu yere takılıp kalmıştı. Serseme dönmüştü.

      Az önce şahit olduğu şey tam olarak neydi?

      DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

      Kate yanında diğer kızlarla birlikte kalabalık koridorlara geri döndü, kendi dünyasına gömülmüştü. Hala sersem gibiydi. Diğer kızlar neden bu kadar etkilendiğini hala anlamış değillerdi ve Elijah’ın gözlerinin önünde kelimenin gerçek anlamıyla ortadan kaybolup gittiğini her ileri sürdüğünde, bunu bir şekilde açıklamaya çalışıyorlardı. Bunu onlara anlatmaya çalışmaktan yorulmuş ve öğle yemeğini asık suratla terk etmek zorunda kalmıştı.

      Okul bitene kadar Kate’in midesi kazınmaya başlamıştı. Tüm yediği sadece yoğurt ve salatadan ve ayrıca Dinah’ın ona verdiği kutudaki çikolatalardan ibaretti. Duygusal geçen sabahtan sonra buraya kızgın ve hızlı bir bisiklet yolculuğuyla gelmiş ve Elijah’ın ortadan kaybolmasının garipliği de buna eklenince bütün bunlar onu zayıf düşürmüş ve sersemletmişti.

      Bisikletinin kilidini açtı ve eve doğru sürmeye başladı, acele etmemeye çalışıyordu; düşmek istemiyordu. Kitapları ve arkadaşlarının hediyeleriyle dolu çantası ağırdı ve bisiklet sürmeyi daha da yorucu hale getiriyordu.

      Akşam saat üçte güneş o kadar da yakıcı değildi ve okyanustan serinletici bir esinti geliyordu. Kate uzaktan Rattlesnake Kanyon Parkını görebiliyordu. Burası en sevdiği yerlerden birisiydi. Doğayı, doğanın sessizliğini ve güzelliğini seviyordu. Hafta sonları oraya gidip hayatı hakkında düşünmeyi seviyordu. Burası ona dünyanın çok büyük olduğunu ve evde ki yaşamının dünyada deneyimleyebileceği şeylerin sadece ufak bir tanesi olduğunu hatırlatıyordu.

      Ama dünyayı hiç tam anlamıyla görebilecek miydi? Üniversiteye gitmeden istediği hayatı nasıl yaşayabilirdi ki? Bir yıl daha Kaliforniya’da takılıp kalmak ve annesinin yaptığı gibi, onun yanında, gölgesi gibi zenginlerin evlerini temizlemek düşüncesine katlanamıyordu. Bu adil değildi! Madison’ın okul giderleri için neden para kazanmak zorundaydı? Madison Kate’in yarısı kadar bile çalışkan değildi ve üniversiteye sadece erkeklerle tanışmak için gitmek istiyordu.

      Daha sonra Kate kazanacağı paranın bir kısmını bir kenara koyup Doğu Yakasına giden bir uçağa bilet almaya ve bir gün ortalıktan kaybolup gitmeye karar verdi. Bu çok dramatik bir çözümdü, ama başka bir seçeneği var mıydı ki?

      Kate kendi düşünceleri içinde o kadar kaybolmuştu ki, önündeki bir kalabalığı neredeyse onlara çarpana kadar fark etmemişti. Bunlar okuldaki son sınıflardı, bağıra çağıra kaldırımda ve yolda bir şeyler yapıyorlardı. Kate onların etrafından dolaşmak üzereydi ki, çocukların arasında birisinin bulunduğunu fark etti. Herkesin sırayla vurup ittirdiği bir çocuk aralarında bir voleybol topu gibi gidip geliyordu. Kate bu çocuğun koyu renk saçlarını ve narin yüz hatlarını tanıdı. Bu Elijah idi.

      Kate, “Hey!” diye bağırdı ve frenlere basarak grubun yanında durdu. “Onu bırakın!”

      Çocuklardan birisi döndü, kaşlarını çatarak ona baktı. “Git buradan küçük kız,” dedi zalim bir şekilde. “Erkek arkadaşının bir kız tarafından kurtarılmak istediğini sanmıyorum.”

      İşte ancak o zaman Kate Elijah’a tam olarak bakabildi. Mahvolmuştu. Tişörtünün omzu yırtılmıştı. Ama çocuklar Kate’i görmezden gelip onu yeniden itip kakmaya başladıklarında kendisini savunmaya çalışmadı bile.

      “Elijah!” diye bağırdı. “Onlara karşı koysana!”

      İşte o zaman ona baktı, sanki onu ilk defa görüyor gibiydi, ama yürümeye devam etti. Kate bunu bir türlü anlayamadı.

      Ama Kate, kızların erkekleri savunamayacağına dair saçma bir inanç yüzünden Elijah’ı bu halde bırakmayacaktı. Bisikleti vardı ve bu sayede onlardan daha hızlıydı ve bisikletini vurup kaçmak için bir silah olarak kullanabilirdi.

      Ağır ve içindeki kitaplardan dolayı yumru yumru olmuş sırt çantasını eline aldı. Çantasını salladı ve çocuklardan birisinin sırtına indirdi.

      Çocuk ileri doğru tökezlerken, “Hey!” diye bağırdı. “Git işine, kaçık.”

      Kate’ten çok korkmuşa benzemiyordu, ama Kate çocuğun arkadaşlarına rezil olmamak için böyle görünmeye çalıştığını umuyordu.

      Belki de son sınıfa giden çocukların arasında silah olarak sadece çanta ve bisikletle dalmak aptalcaydı, ama bilmediği bir tür güç Kate’in kontrolünü ele almıştı, tıpkı yuvasını korumaya çalışan bir kaz gibiydi. Elijah’ı ona kötü muamele yapanlardan koruyordu, tıpkı Madison’ın kendisini СКАЧАТЬ