Ortaklarımın genel fikirlerini izlemiş olsaydım; işi olduğu gibi tutmalı, paramızı iyi bir yönetim binasına yatırmalı, çok aktif gibi görünüp rakiplerle pazarlık yapmaya çalışmalı, halkın hoşnut olacağı noktaları yakalayıp zaman zaman yeni tasarımlar yapmalıydım. Genelde sessiz, saygın bir işi olan sessiz, saygın bir vatandaş konumuna geçmeliydim.
Durup sahip olduklarınla yetinmenin cazibesine kapılmak oldukça doğaldır. Hareketli bir hayatı bırakıp rahat bir hayat için emekli olma arzusuna tamamen sempati duyabilirim. Kendimde hiç böyle bir dürtü hissetmedim ama ne olduğunu anlayabiliyorum. Emekli olan birinin işi tamamen bırakması gerektiğini düşünsem de emekli olunduğu hâlde kontrolü elde tutma eğilimi vardır. Bu tür şeyler yapmayı hiç planlamadım. İlerlememizi sadece daha fazlasını yapmak için bir çağrı olarak gördüm ve gerçek bir hizmet vermeye başlayabileceğimiz bir yere ulaştığımızın bir göstergesi olarak kabul ettim. Bu yıllar boyunca her gün evrensel bir araba üretmek için planlar yapmıştım. Halk çeşitli modellere tepki göstermişti. Hizmet veren arabalar, yarışlar, yol testleri ve yapılması gereken değişiklikler konusunda mükemmel bir şekilde yol göstermişti. 1905’te bile yapmak istediğim arabanın teknik özellikleri aklımda oldukça iyi yer edinmişti. Ama ağırlıksız güç ve sağlamlık verecek malzemem yoktu. Bu malzemeye neredeyse tesadüfen rastladım.
1905’te Palm Beach’te bir motor yarışındaydım. Bir Fransız arabası büyük bir çarpışmayla harap olmuştu. Yarışa, yüksek güçlü, altılı “Model K”miz ile katılmıştık. Yabancı arabaların bizim bildiğimizden daha küçük ve daha iyi parçaları olduğunu düşündüm. Kazadan sonra küçük bir valf şeridi çubuğu aldım. Çok hafif ve çok güçlüydü. Hangi materyalden yapıldığını sordum. Kimse bilmiyordu. Çubuğu asistanıma verdim. Ona, “Bu, arabalarımızda olması gereken türden bir malzeme, bununla ilgili her şeyi öğren.” dedim.
Sonunda bunun bir Fransız çeliği olduğunu ve içinde vanadyum olduğunu keşfetmişti. Amerika’daki tüm çelik üreticilerini denemiştik ve hiç kimse vanadyum çeliği yapamazdı. Çeliğin ticari olarak nasıl yapılacağını anlayan bir adamı, incelemesi için İngiltere’ye gönderdim. Bir sonraki adım, onu üretmek için bir tesis kurmaktı. Bu da başka bir sorundu. Çünkü sıradan bir fırın 2.700 fahrenhayt derece ısının üstüne çıkamazken vanadyum 3.000 fahrenhayt derece ısı gerektiriyordu. Canton, Ohio’da küçük bir çelik şirketi buldum. Bizim için bu ısıyı sağlamaları hâlinde, herhangi bir kayba karşı garanti teklif ettim. Kabul ettiler. Fakat ilk deneme başarısız geçti. Çelikte çok az vanadyum kalmıştı. Tekrar denemelerini sağladım ve ikinci denemede çelik elde edildi. O zamana kadar 60.000 ila 70.000 libre çekme mukavemeti arasında çalışan çelik ile yetinmek zorundaydık. Vanadyum ile güç 170.000 libreye çıktı.
Vanadyuma sahip olduktan sonra modellerimizi parçalara ayırdım ve her parçayı, sert çelik mi, dayanıklı çelik mi, elastik çelik mi hangi tür çeliğe ihtiyacımız olduğunu ve hangi türün en iyi olduğunu belirlemek üzere ayrıntılı olarak test ettim. Bence, büyük üretim tarihinde ilk kez çeliğin tam kalitesini bilimsel olarak belirlemiştik. Sonuç olarak çeşitli çelik parçalar için yirmi farklı çelik çeşidi seçmiş olduk.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.
1
Üretim faktörlerinden sadece birinin miktarını çoğaltıp diğerlerini sabit tuttuğunda toplam üretim bir noktaya kadar artar, daha sonra azalmaya başlar. Ortaya çıkan bu genel eğilime “Azalan Verim Yasası” denir.