Peygamberimiz. Muhammed Ali Lâhûrî
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Peygamberimiz - Muhammed Ali Lâhûrî страница 17

Название: Peygamberimiz

Автор: Muhammed Ali Lâhûrî

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6865-20-4

isbn:

СКАЧАТЬ çok az olmakla beraber, miladi üçüncü asırda İskenderiye Kilisesi’nin ruhani kişilerinden olduğu şüphesizdir. Aryus, Antakyalı Lucian’dan ilim tahsis etmiş, onun fikirlerini kendi bakış açısına göre tefsir etmiştir ve yeni bir mezhep oluşturmuştu. Lucian, Kelimetüllah’ın Hz. İsa’da tecelli ettiği fikrindeydi. O, âlemin meydana getirilmesinden önce yaratılmış, daha sonra yeryüzüne gönderilmiş ve beşer bir cisim ile kaplanmıştı. Aryus bu fikre istinaden bir tevhit akidesi meydana getirmek istemiştir. İsa’nın mahlukatın üstünde olduğunu söylemekle birlikte onun da bir mahluk olduğunu ifade etmiştir. İskenderiye Kilisesi’nde “Allah kadimdir bu yüzden İsa da kadimdir.” Vaazını dinlediği zaman Aryus, bunları kâfir kabul etmişti. Hâlbuki Aryus da İsa’ya yarı Tanrı sıfatı vermiştir. Aryus’un bu hareketi kısa sürede pek çok taraftar kazanmıştı. İmparator Kostantin bu durumdan haberdar oldu. Kilise ahalisi kendi aralarında müzakereler yaparak halkı bu tür hareketlerden uzak tutmanın yolunu aradı ve belli tavsiyelerde bulundu. Kostantin bu sözleri kale almamasına rağmen imparatorluğunun yıkılmasından korkarak 325 yılında İznik’te dinî meclisi toplamıştı. Bu meclis Aryus’un aleyhinde hüküm vererek İsa’nın Allah ile aynı makamda olduğunu kabul etmiştir. Aryus’un İsa’nın mahluk olma fikri mahkûm edilmişti. Aryus ve taraftarları bu fikri kabul etmediğinden cezalandırıldılar. [Mütercim]

22

Monofistler: İsa’nın yalnız bir mahiyet-i mürekkebeye haiz olduğunu söyleyenlere verilen isimdir. Bunların bir kısmı İsa’nın sahip olduğu ilahi fıtratın ve beşeri fıtratın ayırt edilemeyeceğini savunmaktadır. Diğer bir kısmı da İsa’daki fıtratı ilahiyenin fıtratı beşeriye üstün geldiğini savunur. [Mütercim]

23

Ali İmran, 3/103.

24

Bakara Suresi, 2/229.

25

Beğendikleri erkek çocukları kendilerine; kızları da Allah’a mal ediyorlar. O bundan münezzehtir. Aralarından birine bir kızı olduğu müjdelendiği zaman içi gamla dolarak yüzü simsiyah kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Ne kötü hükmediyorlar! [Nahl, 16/57-59]

26

Ey İnananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz. [Maide, 5/90]

27

Yasin, 36/5-6.

28

Sen Paul, Tarsus şehrinde, rivayete göre Hz. İsa zamanında doğmuştur. Asıl adı Saud’dûl. Tarsus o zaman mühim bir ticaret ve kültür merkeziydi. Kıl çadırları yapımıyla ünlü idi. Yunan Edebiyatı’nı iyi bilen ve aslında bir Yahudi olan bu Paul (Pavlos), Tarsus’tan kalkıp Kudüs’e gitmiş ve tahsiline orada devam etmişti. Onun Kudüs’e gelişi, Hristiyan tarihçilerine göre, Hz. İsa’nın başına gelen musibet anına tesadüf eder. Paul önce Hristiyanlığa karşı çıkmış, Hristiyanlığın imhasını hedef alan bir harekete de başkanlık etmişti. Şam’a, Hristiyanları öldürmeye giderken, yolda güya rüyasında Mesih’i görür ve Hristiyan olur. Şam’a vardığında, Hz. İsa’nın Mesih olduğunu ikrar eder. Daha sonrada Arabistan’a giderek orada ömrünün üç senesini inziva hayatı yaşayarak geçirir. Bundan sonra Hristiyanlığı neşretmeyi kendine vazife sayarak tekrar Kudüs’e döner, Havarilerin içine katılır. Barnabas’ın yardımı ile havariler arasında emniyet kazanır. Yahudilerin Hristiyanlara, düşmanlıkları çok şiddetli olduğundan, Paul tekrar kendi yurdu olan Tarsus’a gelmiş ve yerleşmişti. Barnabas, Paul’u Antakya’ya çağırmış ve kendine muavin yapmıştı. Böylece bu adam Hristiyanlığı yaymaya tekrar başlamıştı. Çıktığı uzun bir seyahatle, İncil’i Avrupa’ya götüren ve Atina’da Hristiyanlığı yayan kişi bu adamdır. Bir ara Atina’dan Kudüs’e dönmüştü. Niyeti Roma’ya geçmekti. Burada Yahudiler tarafından yakalanarak hapse atıldı. Paul’un davasına Roma’da bakılmasını imparator istemişti. Roma’da, hapishanede iken yazdığı mektupta, kurtuluşunu değil ölümünü istemişti. İki sene yattıktan sonra Sen Paul Kilisesi’ne yakın bir yerde idam edilmişti. Paul, Hristiyanlığın ikinci kurucusu sayılmaktadır. Hristiyanlık dininin, müşrik kavimlerin şirki ile uyuşturarak yayılmasına çalışan bu Yahudi’dir. Sen Paul’un inançları ve tesirleri hakkında daha fazla bilgi almak için Mevlana Seyyid Emir Ali’nin “Ruh’ül İslam” adlı eserine bakınız.

29

Araf, 7/156-157.

30

Allah peygamberlerden ahid almıştı: “And olsun ki size kitap, hikmet verdim; sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek, ona mutlaka inanacaksınız ve ona mutlaka yardım edeceksiniz, ikrar edip bu ahdi kabul ettiniz mi?” demişti. “İkrar ettik.” demişlerdi de: “Şahit olun, ben de sizinle beraber şahitlerdenim.” demişti. [Ali İmran, 3/81]

31

O, daha öncekilerin kitabında da zikredilmiştir. [Şuara, 26/196]

32

Tevrat, Resullerin İşleri, 3/22.

33

Bakara, 2/4.

34

Fatır, 35/24.

35

Bakara, 2/124.

36

Bakara, 2/129.

37

Tekvin, 16/2-3.

38

Tekvin, 17/20.

39

Tekvin, 11-12.

40

Tesniye, 18/18.

41

Yuhanna, 1/19-21.

42

Müzemmil, 73/15.

43

Yuhanna, 14/15-17.

44

Yuhanna, 14/26.

45

Yuhanna, 16/17.

46

Yuhanna, 16/12-13.

47

Allah’a ve ahiret gününe inanan bir millettir, babaları veya oğulları veya kardeşleri, akrabaları olsa bile Allah’a ve Peygamber’ine karşı gelenlere, sevgi beslediklerini görmezsin. İşte Allah, imanı bunların kalplerine yazmış, katından bir nur ile onları desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyar. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah’tan hoşnut olmuştur. İşte bunlar, Allah’tan yana olanlardır. İyi bilin ki saadete erecek olanlar, Allah’tan yana olanlardır. [Mücadele, 58/22]

48

Ahzap, 33/40.

49

İsra, 17/81.

50

Şuara, 26/217-220.

51

“Meryem oğlu İsa: ‘Ey İsrailoğulları! Doğrusu ben, benden önce gelmiş olan Tevrat’ı doğrulayan, benden sonra gelecek ve adı Ahmed olacak bir peygamberi müjdeleyen, Allah’ın size gönderilmiş bir peygamberiyim.’ demişti. Ama o elçi, kendilerine belgelerle geldiği zaman: ‘Bu, apaçık bir sihirdir.’ demişlerdi.” [Saff, 61/6] “Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler geçmişti. Ölür veya öldürülürse geriye mi döneceksiniz? Geriye dönen, Allah’a hiçbir zarar vermez. Allah şükredenlerin mükâfatını verecektir.” [Ali İmran, 3/144] “Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi bilendir.” [Ahzab, 33/40] “Muhammed Allah’ın elçisidir. Onun beraberinde bulunanlar, inkârcılara karşı sert, birbirlerine merhametlidirler. Onları rükuya varırken, secde ederken, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar. İşte bu, onların Tevrat’ta anlatılan vasıflarıdır. İncil’de de şöyle vasıflandırılmışlardı: ‘Filizini ç СКАЧАТЬ