Название: Sanki Bir Alevsin
Автор: Leyla Aliyeva
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6853-79-9
isbn:
Neşemi geri ver, öfkeyi gizle,
Senin karanlığında gam ortaya çıkar.
Ne ağla ne bana acı,
Ya da istersen beraber ağlayalım.
Ne kadar çalışıp savaşsak da biz
Mümkün değil zamanı geri getirmek…
Bırakıp gideceksin beni bu karanlıkta,
Gece, gideceksin sen de herkesler gibi.
Demek, herkes gibi yalancısın sen de,
Ümit vermen yeter, iyileştir kalbimi.
TERK EDEMEM HİÇBİR ZAMAN SENİ
Zaman nereye aktı hızla böyle?
Kapının ağzını kış aldı yine.
Yine, yaz ruhumu iyice üşüttüm,
Yakalandım keder hastalığına.
Güneş doğdu,
Bahçedeki güllerim açmaz,
Hazar’ın kumları parlamıyor güneşte…
Yakıyor göğsünü özlem ateşi,
Kimi sonsuza kadar yalnızdır yine.
Yüreğim neden yine dondun,
Neden buza döndün,
Kim eritecek?
Her türlü ısınmak istemiyorsun sen
Senin alışkanlığındır,
Kışın gam yemek.
Zaman nereye aktı, acaba böyle?
Ben “dur” dedim,
O ise durmadı.
Yola karanlık çöktü, saat altıda.
Elim ise güneşe uzana kaldı.
Yetişebilseydi eğer ellerim,
Avucumun içinde gizlerdim onu.
Öyle kucaklardım ki onu
Kalbime sokarak
Bir daha gelmezdi gündüzün sonu.
Ancak gözyaşlarını görür geceler…
Affet beni kalbim,
Beni sen affet.
Bir daha, seni incitmeyeceğim.
Bir daha seni terketmeyeceğim.
İNANMIYORUM
Yine yaralandı
Ruhum soldu gül gibi.
Kırık mısralarımın
İçinden düştü yürek…
Kalbim kaya gibi
Çarptı uçurumlara
Merhamet et ruhuma
Allah’ım, nereye gitsem?
Aylardan ya da günlerden
Güçlü olur mu hiçbir an?
Olur… Çünkü geriye
Dönmez asla o bir an…
Bu kahkaha sesi ne?
Bu gülümseme ne gizler?
Benim bu ruhum gibi
Var mı güzellikler?
Çırpınıyor zavallı ruhum
Kafesteki kuş gibi.
Çırpınıyor denizde,
Boğulan yakınım gibi
Boğuluyor, yok iradem
Ruhumu çıkarmaya.
Ağlamak istiyorum,
Gücüm yok ağlamaya.
Ellerim güçsüzleşti
Ağrım gözümde donmuş…
Bozuldu bu hikâye,
Yazmak çok zordur onu.
Bozuldu bu hikâye
“Yok” deyip bağırsam da.
Sesim gücünden düştü
Dilim zehir tatsa da.
Ne değişti aniden?
Kar yağıyor, kıştır ha,
Söyleme sen, ayaz imiş,
Ne bileydim ben garip.
Yapraklar da dökülür
Karanlık basar gündüzü.
İnanmıyorum peki niye?
Neden bilmiyorum ben?
KUĞU KUŞU
Toplam tek bir atış,
Tek bir kurşun…
Kuğu kuşu gökyüzüne uçup gitti…
Hayal bir anda söndü karardı.
Mucizelere inanç orada öldü…
Sinsi sinsi tökezledi avcı,
Gülerek gizledi ne derdi vardı.
Bir başka hayata kıymakla sanki,
Kendi hayatının öcünü aldı.
Toplam bir ateş,
Sadece bir anda.
Kayboldu, yok oldu, dupduru sevgi.
Çiselendi o temiz, duygulu hisler.
Beyaz tüylere altın kan gibi.
İnsanın hakkı var ateş etmeye,
Acaba yaşamayı nedir hak eden?
Dili olmayanlar kurtulamıyor
Bu haksız, insafsız, kör takiplerden
Hepsi bir ateş,
Ağlıyor rüzgâr.
Kuğu kuşu yitirir sevgilisini.
Verirdi avcıya,
Her neyi varsa..
Ateş etmeden oradan
Çıkıp gitselerdi…
Kendi canını bile feda ederdi,
Sadece sevgilisi,
Geri dönebilsin.
Nasıl bir acıdır hasretle ölmek?
Dert döner mermiye, göğsünü deşer.
Hepsi bir ateş,
Deniz kadar keder,
Kuğu gökyüzüne uçtu, bir yıldız gibi.
Kayboldu ama kendi sevgilisine
Asla izin vermedi,
Kalbinde ölsün…
Kuğu dökemedi gözyaşlarını,
Gözyaşları geçmişi getirmez geri.
Dert-keder elinden deliye döndü,
Gözleri aradı karanlık sonu.
Silindi aklından, açılan ateş
Her şeyi yoluna zaman sokacak.
Ama insanoğlu asla dünyada
Kuğu kuşu gibi,
Sevmeyi başaramayacak.