Yine de gerçekte sınırları ne olursa olsun bu durum, Fanny tarafından fark edildiğinde onu huzursuz etmeye hatta -aslına bakılırsa-sinirlendirmeye yetiyordu; ilk fırsatta kardeşinin büyük beklentilerini, Bayan Ferrars’ın iki oğluna da iyi evlilikler yaptırma kararlılığını ve oğullarını baştan çıkaracak bir genç kızı bekleyen tehlikeleri bire bin katarak kayınvalidesini öyle kötülüyordu ki Bayan Dashwood ne bilmiyormuş gibi yapabiliyor ne de sakinliğini koruyabiliyordu. Hissettiği küçümsemeyi belli eden bir cevap veriyor, sevgili Elinor’unun daha fazla böyle imalara maruz kalmasına mahal bırakmamak için hemen odayı terk ediyordu.
Bu düşünceler içindeyken bir mektup geldi; zamanlaması harika olan bir teklif sunuluyordu: Çok uygun ödeme şartlarıyla, küçük bir ev teklifiydi; Devonshire’da saygıdeğer, mülk sahibi bir beyefendi olan akrabalarına aitti. Mektubu bizzat beyefendinin kendisi göndermişti ve gerçek bir dostane tavır ve yardımseverlik ruhu içinde yazılmıştı. Beyefendi, onun bir eve ihtiyacı olduğunu haber almıştı ve -küçük bir kır evi olsa da- teklif ettiği evin, eğer kendisi de münasip görürse gereken her türlü düzenlemesinin yapılacağına dair onu temin ediyordu; o çevreyi beğensin yeterdi. Ev ve bahçeyle ilgili ayrıntılardan söz etmiş ve kızlarıyla birlikte Bayan Dashwood’u kendi yaşadığı bölgeye, Barton Park’a çağırmıştı; aynı bölgede bulunan Barton Kır Evi’nin birtakım değişikliklerle onun rahatını sağlayacak bir hâle getirilip getirilemeyeceğine ondan sonra karar verebilirdi. Bayan Dashwood ve kızlarını misafir etmek konusunda oldukça hevesli olduğu anlaşılıyordu. Mektup çok dostane bir dille yazılmıştı; özellikle de Bayan Dashwood ve kızlarının soğuk ve zalim bir muameleyle burun buruna olduğu bu dönemde, kuzenini rahat ettirme hususuna pek önem verdiği anlaşılabiliyordu. Bayan Dashwood’un uzun uzun kafa yormasına gerek yoktu. Okur okumaz kararını vermişti. Sussex’ten Devonshire kadar uzak bir vilayette olan Barton’ın konumu, daha birkaç saat öncesine kadar oraya dair düşünebileceği tüm üstünlükleri yok hükmüne indirmeye yetecek bir itiraz sebebiyken şimdi oranın en önemli özelliği oluyordu.
Norland’dan ayrılmak artık korkulu rüyası olmaktan çıkmış, arzuladığı bir şey hâline gelmişti; gelininin misafiri olarak yaşadığı ızdıraplarla kıyaslandığında Norland’dan taşınmak onun için bir lütuftu; bu çok sevdiği yerden ebediyen ayrılmak, gelini buranın hanımlığını yapmaya devam ettiği sürece, orada ikamet etmekten veya misafir olarak bulunmaktan daha az ızdırap verici olacaktı. Geciktirmeden Sör John Middleton’a nazik davranışı için teşekkür etmekle birlikte kabul ettiğini belirten bir mektup yazdı ancak göndermeden önce kızlarının da onayını almak için iki mektubu da onlara gösterdi.
Elinor hep Norland’dan daha uzak bir yerde yaşamanın, şimdiki muhitlerinde yaşamaktan daha uygun olduğunu düşünmüştü. Bu nedenle, annesinin Devonshire’a taşınma niyetini duyunca karşı çıkmadı. Sör John’un bahsettiği evin sade ve kirasının makul olması zaten ona karşı çıkacak bir nokta bırakmıyordu; dolayısıyla Norland’dan taşınmayı hiç istemese de annesinin olumlu cevap göndermesine engel olmak için hiçbir şey yapmadı.
5
Bayan Dashwood mektubu gönderir göndermez üvey oğlu ve gelinine, bir ev bulduklarını ve her şey hazırlandıktan sonra kendilerine daha fazla zahmet vermeyeceklerini bildirdi zevkle. Haberi şaşkınlıkla karşıladılar. Gelininin ağzını bıçak açmadı, üvey oğlu ise kibarca Norland’dan fazla uzağa gitmeyeceklerini umduğunu söyledi. Bayan Dashwood ise Devonshire’a taşınacaklarını söylemekten büyük haz duydu. Edward, bunu duyar duymaz Bayan Dashwood’a dönerek şaşkınlık ve endişe dolu bir sesle “Devonshire mı? Siz, gerçekten de oraya mı gidiyorsunuz? Buradan o kadar uzağa! Neresine gidiyorsunuz peki?” dedi. Bayan Dashwood durumu açıkladı ve evin Exeter’in kuzeyindeki altı kilometrelik alanda olduğunu söyledi. “Pek büyük değil. Bir kır evi.” diye devam etti, “Ancak birçok dostum orada olacak. Kolayca bir veya iki oda eklenebilir. Eğer dostlarımın beni görmek için oraya gelmeleri zor olmazsa benim onları ağırlamam da hiç zor olmayacaktır.”
Sözlerini oldukça nezaket göstererek Bay ve Bayan Dashwood’u Barton’a davet ederek bitirdi. Edward’ı daha samimi bir tavırla davet etmişti. Gelini ile son konuşmasından sonra, Norland’da zaruri olandan daha fazla kalamayacağına karar verse de bu konuşmanın kafasına koyduğu şeye bir etkisi olmamıştı. Elinor’la Edward’ı ayırmak, önceden olduğu gibi, istediği son şeydi ve kardeşine yaptığı bu açık davetle gelinine, bu yakınlaşmayı onaylamamasını hiç önemsemediğini göstermek istiyordu.
Bay John Dashwood defalarca annesine, bu denli uzağa taşındığı ve mobilyaların Norland’dan taşınmasına yardım edemeyeceği için çok üzgün olduğunu söyledi. Babasına verdiği sözün gereğine uygun davranması böylece imkânsız hâle geleceği için bu durum gerçekten de vicdanını rahatsız ediyordu. Mobilyalar deniz yoluyla gönderildi. Örtüler, porselen setleri, gümüş sofra takımları, kitaplar ve Marianne’in piyanosu da vardı. Eşyalar taşınırken John Dashwood’un karısı, paketlerin yola çıkışını içi sızlayarak izledi; kendi gelirlerinin yanında kayınvalidesinin gelirinin lafı bile edilmezdi ama onun o güzel mobilyalara sahip olmasına üzülmekten kendini alamıyordu.
Bayan Dashwood evi bir yıllığına kiraladı. Ev, bakımlıydı ve hemen yerleşebilirlerdi. Anlaşma iki taraf için de sorunsuz oldu. Bayan Dashwood, yeni evini kurmak için batıya doğru yola çıkmadan evvel yalnızca Norland’da yarattığı etkiyi görmek ve yeni evinde kullanacağı eşyaların boşaltılmasını beklemek için kalmıştı; bu da kendini ilgilendiren şeyleri yaparken oldukça hızlı olduğundan çarçabuk olup bitti. Kocasının ona bıraktığı atlar, ölümünden hemen sonra satılmıştı; büyük kızının ısrarlı tavsiyesi üzerine arabayı satmayı da kabul etti. Ona kalsa çocuklarının rahatı için arabayı elden çıkarmazdı ama Elinor’un kararlılığı galip geldi. Yine onun sağduyusu sayesinde hizmetkârların sayısı üçle sınırlandırıldı; Norland’da kaldıkları süre boyunca onların düzenini sağlayanlar arasından derhâl seçilen iki hizmetçi ve bir kâhya…
Kâhya ve bir hizmetçi vakit geçirmeden evi hanımlarının gelişine hazırlamak için Devonshire’a gönderildi; Bayan Dashwood henüz Leydi Middleton’ı hiç tanımadığı için Barton Park’a misafir olmaktansa doğrudan kır evine yerleşmeyi tercih etti. Sör John’un tarifine çok güveniyordu; eve yerleşmeden önce incelemek için hiçbir merak duymamıştı. Norland’dan ayrılma arzusu, gelinin bu gidişinden duyduğu açık memnuniyeti sayesinde hiç azalmadı; biraz daha geç gitmesini tavsiye eden soğuk bir teklif altında saklanılmaya çalışılan bir memnuniyet… Üvey oğlunun ölüm döşeğindeki kocasına verdiği söz yerine getirilebilirdi artık. Bunu konağa ilk geldiğinde göz ardı ettiğinden evden ayrılmaları ile verilen sözün tutulması için en münasip zaman gelmiş sayılırdı. Fakat Bayan Dashwood yavaş yavaş umudunu yitirmeye ve konuşmalarının genel havasından, üvey oğlundan gelecek tüm yardımın onların Norland’da kaldığı altı aylık süreyle sınırlı olduğunu anlamaya başladı. John sık sık evin artan masraflarından ve kesesi üzerindeki bitmez tükenmez taleplerden öyle sık dem vuruyordu ki bırakın para vermeyi, kendisinin paraya ihtiyacı var gibi görünüyordu.
Sör John Middleton’ın ilk mektubu Norland’a ulaştığı günün birkaç hafta sonrasında, yeni evleri, Bayan Dashwood ve kızlarının yolculuğa çıkmaları için hazır edildi.
Çok sevdikleri bu yere son kez veda ederken gözyaşları sel oldu. Oradaki hayatlarının СКАЧАТЬ