Название: Sherlock Holmes Baskerville’lerin Tazısı Bütün Maceraları 6
Автор: Артур Конан Дойл
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6485-37-2
isbn:
“Peki ya köpek?”
“Hayvanın bu bastonu sahibinin arkasından taşıma alışkanlığı olduğu belli. Çok ağır bir baston olduğu için köpek tam ortasından sıkı sıkı kavramış. Diş izlerini gayet açık görebiliyoruz. Bu iki diş izinin arasındaki mesafeden anlaşılacağı gibi köpeğin çene yapısı, bana göre, bir teriyer için fazla geniş ama bir çoban köpeği için de biraz dar kalıyor. Büyük bir ihtimalle -ah, evet, mutlaka kıvırcık tüylü bir spanyel olmalı.”
Konuşurken ayağa kalkmış, odada dolaşıyordu. Sonra da pencerenin yanında durup dışarı bakmaya başladı. Ses tonundaki kesin inancı sezinlediğimde ister istemez şaşkınlık içinde ona baktım.
“Sevgili arkadaşım nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?”
“Çok kolay; çünkü köpeğin kendisi bizim merdivenlerimizin başında duruyor. Bak sahibi zilimize bastı. Yalvarıyorum sana Watson, sakın gitme! O senin meslektaşın ve burada bulunman benim işime yarayabilir. İşte şimdi kaderin en dramatik anını yaşıyoruz Watson. Şu merdivenlerde duyduğun ayak sesleri hayatına girmek üzere ve iyi mi yoksa kötü mü bir sonuç doğuracağını bilemiyorsun. Bilim adamı Dr. James Mortimer, suç uzmanı Sherlock Holmes’tan ne isteyebilir acaba? Buyurun, içeri girin!”
Tipik bir kasaba doktoru beklediğimden ziyaretçimizin dış görünüşü beni şaşırtmıştı. Uzun boylu, zayıf bir adamdı. Gagaya benzer uzun burnu, birbirine çok yakın iki keskin gri gözün arasından çıkmıştı. Altın çerçeveli gözlüğünün arkasından bize pırıl pırıl parlayan gözlerle bakıyordu. Önlüğü üzerindeydi ama görünümü oldukça hırpaniydi; çünkü paltosu kirliydi ve pantolonu yıpranmıştı. Genç yaşına rağmen şimdiden kamburu çıkmıştı. Başı öne eğik yürüyordu; genel olarak yardımsever birine benziyordu. İçeri girdiğinde gözleri hemen Holmes’un elindeki bastona takıldı ve bir sevinç çığlığıyla ona doğru atıldı.
“Bunu gördüğüme o kadar çok sevindim ki!” dedi. “Bunu burada mı yoksa nakliye şirketinde mi bıraktığımı hatırlayamamıştım. Bu bastonu asla kaybetmek istemezdim.”
“Sanıyorum bir hediye.” dedi Holmes.
“Evet efendim.”
“Charing Cross Hastanesinden mi?”
“Evet, oradan bir iki arkadaşım evlendiğimde hediye etmişti.”
“Aman Tanrı’m bu çok kötü, çok kötü!” dedi Holmes kafasını sallayarak.
Dr. Mortimer biraz şaşırarak gözlüklerinin arkasından gözlerini kırpıştırdı. “Neden kötü olsun ki?”
“Çünkü bizim küçük tümdengelimlerimizi mahvettiniz. Evlendim mi demiştiniz?”
“Evet efendim. Evlendim ve bu nedenle hastaneden ayrılarak bütün kariyer hayallerime elveda demiş oldum. Kendime ait bir ev kurmak zorundaydım.”
“Evet, bu durumda çok fazla yanılgıya düşmediğimizi görüyorum.” dedi Holmes. “Evet, şimdi Dr. James Mortimer…”
“Sadece bayım diyebilirsiniz -ben sadece mütevazı bir M. R. C. S.’yim.”
“Ve belli ki keskin bir zekâya sahipsiniz.”
“Ben bilimde sadece bir amatör sayılırım Bay Holmes. Büyük, bilinmeyen okyanusların kıyılarındaki kabukları topluyorum yalnızca. Sanıyorum şu an Bay Sherlock Holmes ile müşerref oluyorum, değil mi?”
“Hayır bu benim arkadaşım Dr. Watson.”
“Sizinle tanıştığıma memnun oldum efendim. Arkadaşınızdan söz ettiklerinde sizin de adınız geçmişti. Çok ilgimi çektiniz Bay Holmes. Bu kadar dolikosefal3 bir kafatası ya da böylesine güzel bir supra-orbital4 gelişimi beklemiyordum. Parietal fisürünüz5 boyunca parmaklarımı gezdirmemde bir sakınca var mı? Kafatasınız, orijinal bir tane bulunana kadar herhangi bir antropoloji müzesini süsleyebilecek nitelikte. Mide bulandırıcı olmak niyetinde değilim ama itiraf etmeliyim ki kafatasınıza çok imrendim.”
Sherlock Holmes eliyle işaret ederek ziyaretçimizin bir sandalyeye oturmasını istedi.
“Kendi çalışma alanınızda oldukça coşkulu görünüyorsunuz efendim, tıpkı benim de kendi alanımda olduğum gibi.” dedi. “Gözlemlediğim kadarıyla sigaralarınızı kendiniz sarıyorsunuz. Bir tane yakmaktan lütfen çekinmeyin.”
Adam kâğıt ve tütününü çıkararak çok şaşırtıcı bir el çabukluğu ile sigarasını anında sarmıştı. Bir böceğin duyargalarına benzeyen çevik ve atik, uzun, kıvrak parmakları vardı.
Holmes sessizleşmişti ama kısa ve ani bakışlarından bizim tuhaf ziyaretçimizin onun ilgisini çektiğini anlamıştım.
“Sanıyorum, efendim…” dedi en sonunda, “Dün gece ve bugün buraya gelmenizdeki amaç, sadece kafatasımı inceleme şerefinde bulunmak değildi herhâlde, öyle değil mi?”
“Hayır, efendim, hayır. Ama aynı zamanda bu fırsatı da ele geçirdiğim için çok mutluyum. Size geldim Bay Holmes; çünkü ben bu konularda biraz acemi olduğumu düşünüyorum ve şu an oldukça ciddi ve olağanüstü bir problemle karşı karşıyayım. Sizin Avrupa’da en iyi ikinci uzman olduğunuzu biliyorum ve…”
“Gerçekten mi efendim? Birinci olma şerefine nail olan kişinin adını öğrenebilir miyim?” diye sordu Holmes biraz kaba bir ses tonuyla.
“Bilimsel bir kafa yapısına eksiksiz sahip olan Mösyö Bertillon mutlaka çok daha ağır basar.”
“Bu durumda neden ona danışmadınız?”
“Dediğim gibi efendim. O bilimsel bir kafa yapısına sahip. Ama pratikte kimse sizin elinize su dökemez. Eminim efendim, sizi kasıtlı olarak…”
“Biraz öyle oldu.” dedi Holmes. “Sanıyorum Dr. Mortimer, başka hadise çıkarmadan benim yardımlarımı istediğiniz problemin içeriğini bir zahmet basitçe anlatırsanız çok daha akıllıca davranmış olacaksınız.”
2. BÖLÜM
Baskerville’lerin Laneti
“Cebimde bir el yazması var.” dedi Dr. James Mortimer.
“Odaya girdiğinizde onu fark etmiştim.” diye karşılık verdi Holmes.
“Eski bir el yazması.”
“Eğer sahte değilse on sekizinci yüzyılın ilk yarısına ait.”
“Nasıl emin olabiliyorsunuz?”
“Konuştuğunuz СКАЧАТЬ
3
Kafanın dar ve uzun olması hâli. Kafatasının ön art ekseni, yan eksenine göre uzun olan (ç.n.).
4
Göz çukuru (ç.n.).
5
Yan kafa kemiğindeki çatlak (ç.n.).