Antikacı Dükkânı. Чарльз Диккенс
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Antikacı Dükkânı - Чарльз Диккенс страница 16

Название: Antikacı Dükkânı

Автор: Чарльз Диккенс

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6865-24-2

isbn:

СКАЧАТЬ style="font-size:15px;">      – Öyle düşünceli, tasalı olup uzun gecelerde vaktimizi nasıl geçirdiğimizi unutmaya başlayalı çok oldu, diye anlattı. Ateşin başına oturup ona kitap okurdum, o da oturup beni dinlerdi, okumam bitince de konuşmaya başlardık. Bana annemden söz açar, küçükken nasıl bana benzediğini, benim gibi konuştuğunu anlatırdı. Sonra da beni dizine oturtup annemin mezarında yatmadığını, gökyüzünün ötesinde hiçbir şeyin ölmediği, hiçbir şeyin yaşlanmadığı güzel bir ülkeye uçtuğunu anlatmaya çalışırdı… Bir zamanlar biz çok mutluyduk.

      Zavallı kadıncağız:

      – Nelly, Nelly, dedi. Senin gibi körpecik bir çocuğun böylesine tasalı olmasına dayanamıyorum. Ağlama ne olur!

      Nell:

      – Ben çok seyrek ağlarım, dedi. Yalnız, ben bunu çoktandır içimde saklıyorum; üstelik, pek de iyi değilim sanırım, çünkü yaşlar gözlerime toplanıyor, ben de tutamıyorum. Benden duyduklarınızı başkasına anlatmazsınız; bunu bildiğim için her şeyi açıklamakta bir sakınca görmüyorum.

      Bn. Quilp başını öbür yana çevirdi, hiçbir karşılık vermedi.

      Kız anlatıyordu:

      – O zamanlar biz sık sık tarlalarda, yeşil ağaçlar arasında gezerdik; gece de, eve dönünce, çok yorgun olduğumuziçin, evimizi daha çok sever, yuvamızın ne mutlu bir yer olduğunu söyleyip dururduk. Ortalık karanlık, kasvetliyse de: “Bunun bizim için ne önemi var! diye düşünürdük, çünkü bu hava son gezintimizi daha büyük bir zevkle hatırlamamıza, ileride yapacağımız gezintiyi sabırsızlıkla beklememize yarardı. Artık bu gezintileri hiç yapmıyoruz, oturduğumuz yer de aynı ev ama eskisinden daha karanlık, daha kasvetli. Gerçekten öyle.

      Kız bu sözlerden sonra sustu, kapı da bir hayli tıkırdadığı hâlde Bn. Quilp de bir şey demedi.

      Çocuk, ciddi ciddi:

      – Ama sakın dedemin bana eskisinden daha az sevgi gösterdiğini düşünmeyin, dedi. Beni her gün daha çok seviyor sanıyorum, her gün öncekinden biraz daha iyi, daha şefkatli davranıyor. Bana ne kadar düşkün bilemezsiniz.

      Bn. Quilp:

      – Dedenin seni çok sevdiğine eminim, dedi.

      Nell:

      – Gerçekten de öyle, gerçekten de öyle! diye bağırdı. Benim onu sevdiğim kadar o da beni seviyor. Yalnız, en büyük değişikliği size daha anlatmadım. Bunu bir daha kimseye fıslamayın sakın. Dedemin gündüzleri koltuğunda uyuklamaktan başka uykusu, dinlenmesi yok; çünkü her gece, aşağı yukarı bütün gece evden uzakta oluyor.

      – Nelly!

      Çocuk parmağını dudağına götürüp çevresine bakınarak:

      – Şşşt! yaptı. Sabahları eve geldiği zaman da, onu ben içeri alıyorum. Dün gece çok geç kaldı, ortalık adamakıllı aydınlanmıştı. Yüzü ölü gibi solgundu, gözlerine kan oturmuştu, yürürken de bacakları titriyordu. Dönüp yatağıma yattıktan sonra da inildediğini duydum. Kalkıp yanına koştum. Benim içeri girdiğimi önce fark etmedi, bu hayata artık dayanamayacağını, çocuk olmasa seve seve öleceğini mırıldanıyordu. Ne yapacağım ben? Ah, ben ne yapacağım?

      Çocuğun kalbindeki çeşmeler açılmıştı. Üzüntülerin, kaygıların ağırlığıyla ezilen yavrucak, kısa hikâyesinin anlayışla,sevgiyle karşılanmasından da güç alarak, yüzünü çaresiz dostunun bağrına bastırıp sel gibi gözyaşı dökmeye başladı.

      Biraz sonra Quilp de yanlarına geldi, kızı bu hâlde görmekten dolayı büyük bir şaşkınlık duyduğunu belirtti. Bunu pek olağan, hoşa gidecek bir şekilde söylemişti; çünkü çoktandır bu çeşit oyunları denemekteydi, artık iyice alışmıştı.

      Karısına o ne derse yapması gerektiğini belirtecek şekilde yan gözle bakarak:

      – Görüyorsun ya, Bayan Quilp, yavrucak yorgun, dedi.Onun evinden iskele bir hayli uzak; üstelik, iki serserinin dövüşmesini seyretmek de onu pek heyecanlandırmıştı; ayrıca, kayıkta da sudan korktu. Bunların hepsi yavrucağa pek ağır geldi. Zavallı Nell!

      Küçük misafiri kendini toparlasın diye istemeye istemeye çocuğun başını okşadı, bu onun yapabileceği en büyük fedakârlıktı. Başka bir elin bu hareketi bu derece büyük etki yaratmazdı besbelli ama çocuk cücenin elinin değmesinden öyle çabuk kaçtı, içinde ondan uzakta durmak isteği öylesine çabuk uyandı ki hemen ayağa kalktı, eve dönmeye hazır olduğunu bildirdi.

      Cüce:

      – Biraz bekleyip bizimle yemek yesen daha iyi olur, dedi.

      Nell gözlerini kurulayarak:

      – Çok geç kaldım, efendim, dedi.

      Quilp de:

      – E, istiyorsan, gidebilirsin, Nelly, dedi. İşte dedenin mektubuna vereceğim karşılık da hazır. Onu yarın, belki de öbür gün göreceğimi bildir. Bu sabah da istediği o küçük işi yapamayacağım. Güle güle, Nelly. Hey, size söylüyorum, beyim, ona göz kulak olun, işitiyor musunuz?

      Kit çağrılınca, oraya gelmişti. Böylesine gereksiz bir tavsiyeye karşılık vermemeyi daha doğru buldu. Quilp’e tehdit dolu bir tavırla baktı; sanki Nelly’nin gözlerinden yaş akıtmasına bu adamın yol açmış olup olmadığından pek emin değilmiş, üstelik böyle bir şeyin şüphesiyle bile ondan öç almaya kararlıymış gibi bir bakıştı bu. Sonra, bu süre içinde Quilp ile vedalaşıp dışarı çıkmış olan genç hanımının peşinden gitti.

      Cüce karısıyla yalnız kalır kalmaz:

      – Doğrusu pek başarılı bir sorgu uzmanısın! diye söylendi.

      Karısı sakin sakin:

      – Daha ne yapabilirdim ki? diye sordu.

      Quilp:

      – Daha ne mi yapabilirdin? diye soludu. Daha azını yapamaz mıydın? O yufka yürekliliğini açığa vurmadan gerekeni yapamaz mıydın?

      Karısı:

      – Ben bu çocuğa çok acıyorum, Quilp, dedi. Yeteri kadar yaptım elbette. Yalnız olduğumuza inandığı sırada sırlarını açıklamasını sağladım, sen de oradaydın. Tanrı beni bağışlasın!

      Quilp:

      – Sırlarını açıklamasını sağladın ha? Gerçekten büyük iş yaptın! diye söylendi. Kapıyı tıkırdatmam konusunda sana ne söylemiştim? Yine sen talihlisin de çocuğun anlattıklarından öğrenmek istediğim şeyin püf noktasını öğrendim; öğrenemeseydim acısını senden çıkarırdım.

      Bn. Quilp kocasının bu sözlerinden enikonu etkilenmişti, karşılık vermedi. Adam, biraz da övünerek, ekledi:

      – Yalnız, yıldızlarına şükredebilirsin, şu senin Bayan Quilp olmanı sağlayan yıldızlarına demek istiyorum. Evet, yaşlı adamın СКАЧАТЬ