Uzun Lafın Kısası. Graeme Donald
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Uzun Lafın Kısası - Graeme Donald страница 6

Название: Uzun Lafın Kısası

Автор: Graeme Donald

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-605-7605-80-1

isbn:

СКАЧАТЬ ek olarak coğrafi Güney Kutbu’ndan 180 m / 590 fit uzaklıkta resmi bir güney kutbu bulunmaktadır. Ayrıca erişimin olmadığı dört kutup vardır: kuzey, güney, okyanusal ve kıtasal.

      Yılda birkaç kilometre sürüklenen manyetik kuzey kutbu, günümüzde coğrafi kuzey kutbundan 850 km / 528 mil uzaklıkta, Kuzey Buz Denizi’nde bulunur. Manyetik güney kutbu ise coğrafi güney kutbundan yaklaşık 2860 km / 1777 mil uzakta, kuzey kutup dairesinin kilometrelerce dışında yer almaktadır. Manyetik pusulalar yakında Sibirya’da gelişmekte olan ikinci bir kuzey kutbu tarafından lüzumsuz hale getirilecektir; bu arada ikinci bir manyetik güney kutbu, Brezilya açıklarında güçlenmektedir. Desenize, denizcilik çok eğlenceli olacak!

      ŞEHİR SINIRLARI

      Hepimiz, örneğin Manchester’a yüz mil, Paris’e seksen kilometre uzaklıkta olduğumuzu bildiren levhalar görmüşüzdür; ancak bu işaretler şehirdeki tam olarak hangi noktadan söz etmekteler? On dokuzuncu yüzyılda Londra dışındaki çoğu İngiliz şehri ana postane binasını referans noktası almıştır, fakat bu durum günümüzde büyük ölçüde belediye binalarıyla değiştirilmiştir.

      Başkentlere gelirsek Paris’te mesele oldukça açıktır: Notre Dame Katedrali’nin ön kapısının hemen dışında pirinçten yapılma bir sıfır noktası belirteci bulunur ve Paris’e olan tüm mesafeler bu belirli noktaya göre hesaplanır. Roma’da aynı işlevi gören taş, Capitol Tepesi’nin üzerinde bulunmaktadır. Tokyo’da ise Nihonbaşi’nin16 ortası sıfır noktası olarak kabul edilmiştir.

      Eski Charing Cross

      Tam olarak 52,510788 derece kuzey, 13,398964 derece doğudaki Spittelkolonnaden binasının önünde bulunan ve yeniden inşa edilen oldukça yüksek yapıdaki Prusya dönemi kilometre taşıyla Berlin’de de sıfır noktası son derece nettir. Addis Ababa’da 1930’da Haile Selassie (1892-1975), St. George Kilisesi’nin dışında bir noktanın sıfır noktası olarak kabul edilmesini hüküm vermiştir. Ancak bu konu Londra’ya gelince belirsizleşir çünkü ortak herhangi bir sıfır noktası olmayan tek Avrupa başkenti burasıdır.

      Bazı Londra ajansları eski Charing Cross mevkisini referans noktası olarak kabul etmektedir. Bu yer artık Londra’dan bütün mesafelerin ölçüldüğü nokta olduğunu belirten bir levhaya sahip Trafalgar Meydanı’ndaki I. Charles (1600-49) heykeliyle işaretlenmiştir. Diğerleri Cannon caddesindeki antik bir monolit olan Londra Taşı’nın konumunu kullanırken gelenekçiler ise çan sesleriyle ünlü St. Maryle Bow Kilisesi’nin eşiğini dikkate alırlar. Birleşik Krallık’taki şehirler, kendi belediye binalarından Londra’nın Batı Yakası’ndaki Postane Kulesi’ne (günümüzde BT Tower) olan mesafeleri vererek eski postane sistemini onaylamaktadır.

      Açıkçası yukarıdaki referans noktalarının tümü birbirlerinin iki üç mil veya kilometre civarlarında yer almaktadır, ancak bulunduğumuz “uydular aracılığıyla tam konum belirme çağı”nda ve diğer Avrupa şehirlerinin gösterdiği çaba göz önüne alındığında, Londra ajanslarının belirli bir noktada hemfikir olup kendilerine bir pirinç levha yaptırabileceğini düşünmek işten bile değildir.

      FURLONG, KULAÇ VE FERSAH

      İki yüz yirmi yardaya (201 m) veya bir milin sekizde birine eşit olan furlong kelimesi Eski İngilizcede bir akre uzunluğunda sürülmüş toprağa verilen “uzun karık”17 (İng. long-furrow) isminin zamanla bozulmuş halidir. Uzun karıkta toprak 220 yarda uzunlukta, 22 yarda genişlikte (201 m x 20 m) sürülmüştür. Arazi boyunca toprağın kısa sürülmesinden kaynaklanan drenaj avantajlar bir yana, köylüyü bu şekilde sürmeye iten bir çift inatçı öküzü döndürmenin zorluğu olmuştur.

      Bugün, at yarışı dünyasında olanlar dışında çok az kişi furlong ile ilgilenmektedir, ancak geçmişte Chicago ve Salt Lake City gibi şehirlerin adalarını ölçmek gibi önemli işlerde kullanılmıştır. Ayrıca İngilizlerin Burma’yla (günümüzde Myanmar) olan ilişkileri yüzünden bu ülkedeki yol işaretleri de hâlâ mesafeleri mil ve furlong bir arada olacak şekilde göstermektedir.

      Kulaç da ismini “uzanmış kollarla” anlamına gelen bir başka eski terimden almakta ve bu şekilde tutulmuş kolların parmak uçları arasındaki mesafeye (altı fit / 182 cm) dayanmaktadır. Kolları birbirinden ayırma hareketi ip ölçmek veya sarmak için kullanışlı bir yöntem olduğu için çoğunlukla denizcilikte rağbet görmüştür. Özellikle ölçme sürecinde iskandil teline (ağırlaştırılmış halatlar su derinliğini ölçmek için kullanılırdı) atılan düğümler derinliği ifade etme biçimi olarak kullanılmıştır.

      Kimilerinin iyi bildiği üzere, Mississippi nehir tekneleri bir zamanlar sadece üç düğümlü bir iskandil teli kullanmışlardır (üst belirteç, ikinci belirteç ve alt belirteç) ve iki kulaçlık mesafeyi gösteren ortadaki belirteç, Amerikalı mizah yazarı Samuel Langhorne Clemens (1835-1910) tarafından takma ad olarak kullanılmıştır.18

      Denizde defin söz konusu olduğunda ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı cesedin ağırlaştırılmasını ve altı kulaçtan derin olmayan suya “gömülmesini” emretmektedir. Denizcilerin altı kulaç derine gömmekten bahsedişleri tecrübesiz denizcilerin kafasını karıştırıp toprağa defnetme işlemlerinin de altı fit derinliğindeki mezarlarda olması gerektiği yanılgısına yol açmıştır. Aslına bakıldığında ise Birleşik Krallık’ın tek şartı tabutun üstünden mezarın ağzına iki fitten (61 cm) daha az mesafe olmaması gerektiğidir.

      Fersah, belirli bir mesafe olarak değil bir kişinin bir saat içinde yürüyebileceği mesafe olarak ortaya çıktığı için ayrı bir muammadır. Doğal olarak bu durum, bir fersahın kişinin yaşına, formda olma seviyesine ve söz konusu araziye bağlı olarak değişeceği anlamına gelmektedir. Bununla birlikte bir fersah genel olarak karada üç mile (5 km’den biraz daha az), denizde üç deniz miline (5,5 km) eşdeğer kabul edilmektedir.

      Fransa’da bir fersah dört kilometreydi (yaklaşık 2½ mil), ancak hiçbir deniz o kadar derin olmadığı için Jules Verne’in Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870) başlığının imkânsız olduğunu söylemekten hoşlanan kişiler olmuştur. Bu kişilerin şunun farkına varması gerekir ki Verne’in başlığı aslında ulaşılan derinlikle değil, alınan mesafeyle ilgilidir. Fakat bu başlığın ve Alfred Lort Tennyson’ın (1809-92) Hafif Süvari Alayının Hücumu (1854) şiirinde süvarilerin “yarım fersah ileri” gitmesi dışında bu terim, günümüzde nadiren duyulmaktadır.

      GUNTER ÖLÇME ZİNCİRİ VE KRİKET SAHASI

      Araziden odun yığınlarına kadar her şeyi ölçmek için belirli uzunlukta kesilmiş ipler ve teller kullanılmıştır. Bu sebeple 8 fit uzunluğa 4 fit genişlik ve derinlikte (2,4 m uzunluk x 1,2 m genişlik ve derinlik) olması gereken bir bağ odun, diğer iki boyutunu kontrol etmek için ikiye katlanabilen sekiz fit (2,4 m) uzunluğunda bir sicimle veya bağla ölçülmüştür. Fakat ip esneyebilirdi ve üçkâğıtçılar için de iplerini kısaltıp kestikleri ucu yeniden bağlamak kolay bir işti. Bu tür sahtekârlıkları engellemek için 1620’de İngiliz din adamı ve bilgin Edmund Gunter (1581-1626) bir uçtan diğer uca yirmi iki yarda (20 metreden biraz fazla) uzunluğunu verecek, her biri 7,92 inçten (201 mm) oluşan yüz adet ataş benzeri bağlantıdan oluşan СКАЧАТЬ



<p>16</p>

(Jap.) Japonya Köprüsü anlamına gelmektedir. (ç.n.)

<p>17</p>

Karık: Toprakta sabanla açılan iz. (ç.n.)

<p>18</p>

Samuel Langhorne Clemens tarafından alınan takma ad “ikinci belirteç” anlamına gelen Mark Twain’dir. (ç.n.)