Auschwitz, Holokost planı içinde önemli bir yer tutsa da, kurulduğu vakte kadar Polonya ve Sovyetler Birliği’ndekiler de dahil olmak üzere, en büyük Yahudi topluluklarının neredeyse tamamı yok olmuş ve Yahudilerin üçte ikisi öldürülmüştü. Yahudilerin büyük bir çoğunluğu ise herhangi bir toplama kampı görmeden öldürülmüştü. Bir anlamda, Auschwitz’de ve Alman toplama kamplarında yaşanan zülüm, Holokost’un nasıl bir kâbus olduğunu yansıtmaktan uzaktır. Aslında, en önemli ölüm merkezleri, imha kampları ve milyonlarca sivilin katledildiği Alman işgali altındaki geniş topraklardır.
Auschwitz’e varan Yahudilerin çoğunluğu hemen gaz odalarına gönderilmekteyken, sadece küçük bir azınlık bu odalara verilmeden önce ölümüne kadar çalıştırılmak için alıkonulmaktaydı. Ayrıca, aralarında yetmiş dört bin Yahudi olmayan Polonyalı ve on beş bin Sovyet vatandaşının da bulunduğu Auschwitz kurbanlarından Yahudi olmayanların sayısı iki yüz bini bulmaktaydı. Mahkûmlara numara dövmeleri yapılması da sadece bu kampta uygulanmaktaydı. Daha öncesinde bu numaralar elbiselere dikilmekteydi ve bir mahkûm numarasını hatırlamadığı takdirde vurulabilmekteydi. 1943 baharında başlatılan dövme uygulaması, birkaç iğneden oluşan büyük bir metal damgayla kişinin sol üst göğsüne yapılmaktaydı. 1944’ten itibaren ise numaralar sol ön kola işlenmeye başlanmıştı.
Benito Mussolini Sayesinde Trenler Tıkır Tıkır Çalışmıştır!
“En azından Mussolini zamanında trenler vaktinde kalkmaktaydı.” Bu sitem, İtalya’da kızgın tren yolcuları veya acımasız diktatörlerin bile iyi yanları olabileceğini vurgulamak isteyenlerce çok sık dile getirilmektedir. Fakat maalesef bu insanların faşist propagandanın kucağına düşmüş olduğunu söyleyebiliriz çünkü Mussolini, çok da iyi bir yönü olmadığı gibi, trenlerin vaktinde kalkmasını da sağlamamıştır.
I. Dünya Savaşı sırasında müşkül bir duruma düşen İtalyan Demiryolları, 1920’ler ve 1930’lar boyunca hatların elektriklendirilmesi, vagonların artırılması gibi pek çok gelişmeyle toparlanmıştır. Roma-Napoli hatlarına ek olarak, “Üreten Faşizm”in bir kanıtı edasında büyük bir tantanayla açılan dünyanın ikinci en uzun tünelini de içeren Bologna-Floransa anayolları yapılmıştır. Ne var ki, Peter Neville, Mussolini adlı eserinde, işin temelinin ve büyük bir kısmının Duçe göreve gelmeden önce atıldığını yazmaktadır. Kısacası Mussolini, yeni alınmış vagonlar ve görece rahatlamış hatlar dahil, kendinden önceki yönetimlerin işlerini kendine mal etmiştir.
Amerikalı gazeteci George Seldes 1936 yılında, genelde turistlerin kullandığı ana ekspres hatlarının gideceği yere vaktinde varırken, daha küçük hatların sürekli geciktiğini yazmıştır. Bu dönemden başka ifadeler ise büyük hatlardaki trenlerin bile sıklıkla geç kaldığını akla getirmektedir. Aynı şekilde İngiliz gazeteci Elizabeth Wiskemann da dakik trenler masalına
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.