Bir zamanlar dünya düzken. Graeme Donald
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Bir zamanlar dünya düzken - Graeme Donald страница 7

Название: Bir zamanlar dünya düzken

Автор: Graeme Donald

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-82-5

isbn:

СКАЧАТЬ halkın bağışlarından toplanan parayı, Thames Nehri’nin Londra’ya bakan yamaçları boyunca ve kentin büyük gölleri üzerindeki stratejik noktalarda, duman lavman kulübeleri kurmak için kullandı. Anne Greene’den ilham alan cemiyet üyeleri, ölüm vakalarını tespit etmek ya da boğulmak üzere olanları hayata döndürecek bir güvenlik metodu sunmak istiyorlardı. Cemiyet aslında pek çok başarıya imza attı. Bu tür beklenmedik başlangıçlarla kurulan cemiyet günümüzde “Royal Humane Society10” adıyla hizmet vermeye devam ediyor.

MERHUM

      Greene’in lavmanının kötü şöhreti, varlıklı kesimler arasında yeni ölmüş yakınlarına “emin olmak için” duman pompalama gibi bir alışkanlığın doğmasına neden oldu; ölümde bile dumandan kaçış yoktu. On dokuzuncu yüzyılın başında, uygulama gözden düştüğünde, diri diri gömülmekten korkanlar durumlarını mezarlıktakilere bildirmek için tabutlarına zilli bir tel yerleştiriyorlardı. Bu uygulamanın, bazılarının savunduğu gibi, geceleri uyanık kalıp kasvetli çıtırtılara kulak verenler tarafından dolaşıma sokulan, “dead-ringer11”, “saved by the bell12” ya da “graveyard shift13” gibi ifadelerin doğmasına yol açtığı doğru değil.

SAF ZEHİR

      Anal fümigasyon, on dokuzuncu yüzyılın başında bilimsel araştırmaların tütünün zehirli niteliklerini ortaya çıkarmasıyla düşüşe geçti. İngiliz fizyolog ve cerrah Sir Benjamin Brodie, bu alandaki en ciddi araştırmayı yürüttü; tütünün en önemli içeriği olan nikotinin kan dolaşımına müdahale edebileceğini ortaya koydu. Ne var ki ana akım tıp çevreleri hâlâ tütün dumanının kolerayı ortadan kaldırabileceğine inanıyordu. Kulağa ne kadar imkânsız gibi gelse de bunların tohum teorisinin kabulünden önceki dönem olduğunu -yani tüm hastalıkların kötü kokuyla yayıldığının düşünüldüğü bir dönem olduğunu- (mesela sıtma kelimesinin tam karşılığı “kötü hava”dır, Cennet Kokusu bölümüne bakınız) akılda tutmakta fayda var. Kolera ne zaman patlak verse hiçbir toplumsal kesim ayırt edilmeksizin, çocuklar da buna dahil, ücretsiz tütün dağıtılıyordu; kolera dumanıyla mücadele etmek için sigara tüttürmek şart koşuluyordu.

      Duman lavmanı uygulamada kullanılan bir cihaz

KOLON MODASI

      On dokuzuncu yüzyılın ortasında, tedavide genel olarak bir gerileme yaşanmış olmasına rağmen, duman lavmanlarının mirası devam etti; dumancılar ortadan kaybolurken, hiyerarşide ikinci derecede bulunan limonatacılar onların yerini aldı. Anüslerine nesnelerin sokulmasına alışmış olan, hatta bunu saplantı haline getiren insanlar, dumandan vazgeçmek zorunda kalınca limonata banyosuyla devam etmeye karar verdiler. Antik Mısırlılar ve Yunanlar bu tür tuhaf hijyen uygulamalarını destekliyordu; bu hâlâ devam etmekte olan tartışmalı kolon sulamasının başlangıcı oldu. Bu uygulama geç dönem Wales Prensesi tarafından da desteklenecekti. Prenses, haftada üç kere “asil temizlenme” deneyimi yaşıyordu, bu seansların her biri, on iki galon sterilize edilmiş maden suyu içeriyordu.

      Bir on altıncı yüzyıl çevirmeninin ayrıntıları gözden kaçırmasının sonucunda, bugün duman lavmanı tutkunlarının modern muadillerinin keyfini çıkardığı birkaç milyar dolarlık kolon sulama klinikleri bulunuyor. Duman lavmanının uygulayıcıları, daha iyisini bilmedikleri için mazur görülebilirdi; esasında geçerli bir tedavi yürüttüklerine inanıyorlardı. Fakat aynısının, kalın bağırsakların içine yapışan dışkıyla her gün yavaşça zehirlendiğimizi söylerek hastalarını ikna etmeyi başaran modern dönem sulama lobisi için geçerli olduğu söylenemez.

      Kayıtlar alınmaya başlandığından bu yana yapılan hiçbir otopsi bunu destekleyecek kanıt bulamadı. Anlamsız tehlikeli sulama uygulamasının amip kaynaklı enfeksiyondan içsel delinmeye ve kalp krizine kadar pek çok yan etkisi olacağı iddia edilebilir. Benim şahsi fikrime göre, vücudun diğer tarafından alınan altı Arjantin birası çok daha güvenilir ve keyifli bir seçenek.

      Duman peşinde

      Hey, Hey, Biz Maymunuz!

Maymunların salgıbezlerini insanlara enjekte etmek cinsel canlanma sağlıyor

      Yüzyıllardır, insanlar -ya da erkekler demek daha doğru olur-kadınları erkeklerin kurlarına karşı koyamayacak derecede tahrik edecek ya da en isteksiz bedenleri bile uyandıracak bir maddenin arayışındaydılar. Yirminci yüzyılın sonunda, Viagra’nın (teknik olarak bir afrodizyak olmasa da) üretilmesine kadar, en ünlü cinsel uyarıcı kuduz böceği (“Spanish Fly14”) idi. Kabarcık kınkanatın kanatlarının çeperinden yapılan afrodizyak, antik Roma’dan bu yana, isteksizler ve şehvet düşkünleri tarafından kullanıldı ve sömürüldü.

      Bir yardım eli: Kuduz böceği içeren bir afrodizyak

      Ancak popülaritesinin nasıl sona erdiği hâlâ gizemini koruyor. Tüm afrodizyaklar gibi idrar yolları rahatsızlığının yanı sıra kusma, ishal, böbreklerde kalıcı hasara yol açmadan tutun da kalp ritim bozukluğuna ve ölüme kadar giden yan etkilerinin olduğu da biliniyor. İnsanları ateşlendirmek bir yana dursun, bu tür yan etkileri olan kuduz böceğinin antik Roma’daki çılgın seks alemlerinin tüm tadını kaçırmış olması muhtemel; ama yine de bugün tehlikeli cinsellik deneyimi yaşamak isteyenler, ya da hiç yaşamak istemeyenler için internette sıvı ya da tablet alternatifleriyle karaborsa olarak satılmaya devam ediliyor.

AŞKIN GIDASI

      Yüzyıllar boyunca, çeşitli gıda maddeleri, birtakım afrodizyak etkileri olduğuna inanıldığı için kısa süreli de olsa popüler oldu. On altıncı yüzyılda İspanyol kaşifler Meksika’da dallarından sarkan avokado meyvelerinden büyülenmişlerdi. Bunda “avokado”-nun yerel dilde “testis” anlamına geldiğinin söylenmesinin büyük bir tesiri olmuştu. Açgözlü istilacılar meyveleri anında ülkelerine götürmek üzere gemilere yüklemeye başlamışlardı. Bu meyveler, geri döndüklerinde aptal ihtiyar erkeklere güneş altında otururken genital bölgelerine uygulamak üzere macun olarak pazarlanacaktı.

TESTİS TEDAVİSİ

      Cinsel canlanma arayışları daha sonra da devam etti; bu arayışların başını bir müddet sonra tıp etiği konusunda son derece umursamaz tavırlarıyla bilinen Rusya doğumlu Fransız hekim Serge Voronoff (1866-1951) çekecekti. Voronoff, yoldaşı Ilya Ivanov’la birlikte (Türlerin Kökeni bölümüne bakınız) dünya çapında milyonlarca insanın ölümüne neden olmuş olabilir.

MÜTEVAZI DOMATES

      Bir zamanlar, cinsel gücü artırıcı yanı yüksek bir afrodizyak olarak bilinen domates, uzunca bir süre kötü bir üne sahipti. Bu meyve Avrupa’ya Mağribiler (“Moor”) tarafından getirildiği için Fransızlar buna “pomme de Moor15” adını vermişlerdi. İngilizler kelimeyi yanlış işiterek bunu “aşk elması” anlamına gelen “pomme d’amour” olarak adlandırdılar ki bu da kaçınılmaz sonun başlangıcı olacaktı. Ortaçağ kilisesi ise meyvenin aslında zehirli olduğunu ilan ederek karşı saldırıya geçmişti.

      Domates bitkisi, ölümcül bir köpek üzümüne benzediği için (aslında bir СКАЧАТЬ



<p>10</p>

Hayat kurtaran müdahaleleri destekleyen bir yardım kuruluşu. (e.n.)

<p>11</p>

“Dead-ringer”, deyim olarak “tıpatıp benzeri” anlamında kullanılırken gerçek karşılığı “ölü çanı”. (ç.n.)

<p>12</p>

“Saved by the bell”, deyim olarak “paçayı kurtarmak” anlamında kullanılırken gerçek anlamdaki karşılığı “çanla kurtulmak”. (ç.n.)

<p>13</p>

“Graveyard shift” deyim olarak “gece vardiyası” anlamında kullanılırken gerçek anlamdaki karşılığı “mezar vardiyası”. (ç.n.)

<p>14</p>

Afrodizyak olarak kullanılan kuduzböceği. (ç.n.)

<p>15</p>

Mağribi elması (e.n.)