Kızıl Odanın Rüyası I. Cilt. Сюэцинь Цао
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Kızıl Odanın Rüyası I. Cilt - Сюэцинь Цао страница 23

Название: Kızıl Odanın Rüyası I. Cilt

Автор: Сюэцинь Цао

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6862-34-0

isbn:

СКАЧАТЬ morarttığı ayva vardı. Odanın bir ucunda Hanzhang Sarayı’nda Prenses Shouyang’ın uyuduğu, taşlarla süslü bir sedir duruyor, üzerinden Prenses Tongchang tarafından inci iplerden yaptırılmış bir perde sarkıyordu.

      “Burası çok güzel!” diye bağırdı Baoyu, birkaç kez, memnuniyet içinde.

      “Benim odam, tanrıçalara layıktır!” dedi Keqing gururla gülümseyerek.

      Bu sözlerden sonra efsanevi Xi Shi tarafından yıkanan bürümcük bir örtüyü kendi elleriyle yaydı ve Hongniang’ın22 tutkulu hanımı için taşıdığı gelin yastığını düzeltti. Sonra dadılar ve hizmetçiler Baoyu’yü yatırdılar ve yanında sadece dört hizmetçi, Xiren, Meiren, Qingwen ve Sheyue’yi bırakıp çıktılar. Keqing onlara, dışarıda verandada bekleyip kedilerin birbirleriyle dalaşmalarına izin vermemelerini söyledi.

      Baoyu gözlerini kapatır kapatmaz uykuya daldı. Rüyasında Keqing önünde süzülüp gidiyordu. Kendisi de uyuşuk ve kararsız adımlarla onu izliyordu; uzun bir yoldan sonra yeşil ağaçların ve berrak derelerin arasında, kırmızı tırabzanları olan mermer bir taraçaya geldiler. Burası o kadar temiz ve pürüzsüz bir yerdi ki sanki hiç ayak basılmamış, rüzgârda sürüklenen toz zerresi bile düşmemişti.

      Rüyasında hâlinden çok hoşnuttu.

      “Burası ne kadar güzel!” diye düşündü. “Keşke bütün hayatımı burada geçirebilsem! Evimden uzak kalmam gerekse de bu fedakârlığa razıyım; burada olmak babamın, annemin ve öğretmenimin baskıları altında yaşamaktan çok daha iyi.”

      Bu düşünceler içindeyken birden birisinin, bir tepenin arkasında şarkı söylediğini duydu.

      Bahar rüyası bulutlarla uçup gitti;

      Çiçekler derelerde sürüklendi;

      Genç âşıklar beni dinleyin,

      Boşuna aşk acısı çekmeyin.

      Baoyu bunun bir kız sesi olduğunu anladı ve daha şarkı bitmeden çok güzel bir kızın, sesin geldiği taraftan süzülür gibi yaklaştığını gördü. Sıradan bir ölümlüye hiç benzemiyordu. Onu gayet güzel anlatan bir şiir vardır:

      Söğüt evinden çıkıp çiçeklerin içinden geçiyor;

      Gelişiyle bahçedeki ağaçlara tüneyen kuşları ürkütüyor;

      Verandaya değen gölgesi yakınlarda olduğunu haber veriyor!

      İşte peri kıyafeti rüzgârda çırpınıyor!

      Misk ve orkide kokan parfümü havada süzülüyor;

      Lotusa benzer elbisenin her hışırtısıyla yeşim küpeleri çınlıyor;

      Gamzeli gülüşü sanki baharda açan şeftali çiçeği;

      Mavi siyah saçları bulut kümesine benziyor.

      Aralık dudakları âdeta kiraz gibi,

      Nar tanesi dişleri tatlı soluğunu gizliyor.

      Bakılası güzelim ince beli

      Rüzgârda sürüklenen kara benziyor.

      İnci ve zümrüt saç süslemeleri,

      Altın rengi alnını gölgede bırakıyor.

      Çiçeklerin arasından bir görünüp bir kayboluyor,

      Kâh sinirli kâh neşe saçıyor,

      Sanki kanatlı gibi gölün üzerinde süzülüyor.

      Hilale benzer çatılı kaşları gülüşünü saklıyor;

      Konuşuyor ama sanki hiç ses çıkarmıyor;

      Lotusa benzer ayakları süzülüyor;

      Duruyor ama sanki uçmaya hazırlanıyor.

      Yeşim gibi lekesiz teni âdeta buzla rekabet ediyor;

      İhtişam içindeki görkemli kıyafeti ışıltılar saçıyor.

      Tatlı yüzü kokulu bir maddeden sanki,

      Ya da değerli bir taştan oyulmuş gibi.

      Havalanan bir Anka kuşuna mı yoksa dragona mı benziyor?

      Ya iffeti? Karın içinden görünüveren erik çiçeği gibi,

      Ya saflığı? Tıpkı sonbahar orkidesi, çiylerle bezeli.

      Issız bir vadideki çam ağacına benziyor sükûneti.

      Peki güzelliği? Durgun suya yansıyan bulut, kızıl kahverengi.

      Hele zarafeti, bir derede kıpır kıpır dragon gibi;

      Nezaketi serin bir nehre düşen ay ışığı sanki.

      Xi Shi’yi utandırır, Wang Qiang’ın kızarır yüzü;

      Nerede doğmuş, hangi soydan gelir bu güzeller güzeli?

      Kuşkusuz periler diyarında yok eşi benzeri,

      Cennetin mor bahçelerinde var mı bir dengi?

      Kim olabilir bu güzel sahi?

      Bu perinin ortaya çıkmasına çok sevinen Baoyu, onu selamlamaya gitti büyük bir hevesle.

      “Söylesene sevgili peri, nereden gelip nereye gidiyorsun?” dedi gülerek. “Ben yolumu kaybettim. Rica etsem bana rehberlik eder misin?”

      “Benim evim Hüzün Denizi’ndeki Ayrılık Acısı Diyarı’nda.” diye cevap verdi peri, gülümseyerek. “Büyük Boşluk Hayalî Diyarı’ndaki İlkbahar Uyanışı Dağı’nda bulunan Yayılan Koku Mağarası’ndan Uyarıcı Görüntü Perisi’yim. Tozlu dünyadaki aşk maceraları, karşılıksız sevgiler, kızların kalp kırıklıkları ve erkeklerin arzuları üzerinde çalışıyorum. Son zamanlarda buralarda eski devir âşıklarının yeniden canlandıklarını duydum, onlardan aşk ve özlem alıp uygun yüreklere dağıtma fırsatı bulabilirim belki diye geldim. Seninle burada karşılaşmamız tesadüf değil! Benim evim çok uzak sayılmaz. Bir fincan kendi ellerimle topladığım narin tomurcuk çayı ve bir testi kendi yaptığım lezzetli şaraptan, birkaç yetenekli şarkıcı ve dansçıdan, Kızıl Odanın Rüyası adında on iki yepyeni peri şarkısından başka sana verebileceğim hiçbir şey yok. Benimle gezintiye gelmez misin?”

      Bu teklife çok sevinen Baoyu, Keqing’i unutup perinin peşine düştü. Büyük bir taş kemere geldiler. Üzerinde büyük harflerle “Büyük Boşluk Hayalî Diyarı” yazıyordu. Kenarlardaki iki sütunun üzerinde şu sözler vardı:

      Yalan gerçeğin yerine geçtiğinde, gerçek de yalan olur;

      Hiçlik bir varlığa dönüşürse, varlık da hiçlik olur.

      Bu kemerin ilerisinde bir saray girişi vardı, üzerinde büyük harflerle “Hüzün Denizi ve Sevgi Cenneti” yazıyordu. Yine kapının iki yanında şu dizeler vardı:

      Yeryüzü kadar sağlam, gökyüzü kadar azametli tutku,

      Ezelden ebede kadar sürüp gider;

      Yazık! Şehvet düşkünü gençler ve hüzünlü kızlar,

      Aşkın karşılığını vermekte zorlanırlar!

      Baoyu biraz düşündükten sonra kendi kendine, “Öyle mi, gerçekten? Acaba ‘ezelden ebede kadar’ ve ‘aşkın karşılığı’ СКАЧАТЬ



<p>22</p>

Çinli yazar Yuan Zhen’in Yingying’in Biyografisi adlı eseri ve Wang Shifu’nun Batı Odası’nın Romantizmi adlı oyununda, Cui Yingying’in hizmetçisi olan kurgusal bir karakterdir. (ç.n.)