Mavi Urbalılar. Erşat Hürmüzlü
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Mavi Urbalılar - Erşat Hürmüzlü страница 2

Название: Mavi Urbalılar

Автор: Erşat Hürmüzlü

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-06-5

isbn:

СКАЧАТЬ etme Mustafa. O konuşmaz. Mavi Urbalılar hayatları pahasına olsa da ser verir sır vermezler.

      Mustafa ferahladı:

      – Zaten ondan sonra kimse tutuklanmadı ağabey, dedi.

      Nejdet teyit edercesine kafasını salladı. Peki, dedi, bekleyeceğiz.

      II

      ZİYA ÇOK KIZGINDI. Mustafa’nın evindeki haftalık görüşmeleri devam ediyordu. O gün bir lise öğrencisinin tutuklandığını ve İl Emniyet Müdürlüğünde, Aksi İbrahim tarafından sorgulandığını biliyorlardı. Başkomiser İbrahim çok sert mizaçlı olduğu için ona bu lakabı takmışlardı. İbrahim bu genç çocuğu alıkoymuş, ötekileri serbest bırakmıştı. Suçları Beyat kahvesinde oturup imalı bir şekilde Türkçe konuşmaktı.

      Beyat Kahvesi, sıradan bir kahvane değil, daha çok Türkmen genç ve aydınların toplanıp sohbet ettikleri bir mekândı.

      Ziya, hâlâ çok kızgındı:

      – Bir de bizim milletten olacak bu herif. Bu Aksi İbrahim’e bir çare bulmak lazım. Salıverilen arkadaşlardan duydum. Sizin konuşma hakkınız yok, diyormuş. ¨Siz susacaksınız ve ülkenin lideri ne diyorsa onu dinleyeceksiniz,¨ demiş. Sorgulamada olan öğrenci sadece güldüğü için onu bırakmamış, ötekileri kızgın bir halde kovmuştu.

      Mustafa:

      – Sakin ol, dedi. Asıl zor durum Bağdat’ta. Sancar ağabeyden henüz haber alamadık. Nejdet ağabey bugün Bağdat’a gitti. Türkmenlerin yegâne resmi sivil kuruluşu olan Türkmen Kardaşlık Ocağı’nın yöneticileri ile bir görüşme yapacak. Orada bir haber alabilir mi diye Ocak yetkilileriyle görüşecek ve ne yapabileceklerini görüşecekler.

* * *

      Sancar, Kerkük Emniyet nezaretinde kaldığı bir gün bir gece zarfında Aksi İbrahim’i hiç görmedi. Acaba haberi mi yoktu, yoksa başka bir görevde miydi İbrahim? Ertesi gün Sancar, İl Emniyet Müdürü’nün başında bulunduğu konvoy ile Bağdat’a götürülürken, bir kamyonetin arka kısmına oturtulurken sağ ve solunda makina tüfekli ikişer emniyet görevlisi bulunuyordu. Namlular Sancara’a çevrili idi, sanki her an kaçabilecek azgın bir suçlu vardı kamyonette. Kafasını sağa çevirine Sancar, Aksi İbrahim’i birilerine direktif verir halde gördü. O, kamyonete dönüp bakmadı bile.

      Kamyonet içinde, karşı tarafta da aynı vaziyette iki kiş vardı. Bunlardan birisi hafifçe kendisine gülümsedi; sonra fark edilmesin diye hızlıca kafasını yana çevirdi.

      Kamyonetin ön bölümünde yüksek rütbeli birisi oturuyordu. Bunu, ötekilerin kendisine gösterdikleri saygılı tavırdan anladı. Az ileride İl Emniyet Müdürünün özel arabası ilerliyordu.

      Ön bölüm, arkası açık bölümle camdan bir panelle ayrılmıştı. Nasıl olmuşsa panel azıcık açık kalmış ve öndeki yetkilinin telsizle konuşmaları duyuluyordu.

      Bir ara öndeki subay telsizle konuşmaya başladı:

      – Yoldayız, avımızı getirdik.

      Genellikle yakalanma emri çıkarılıp da Bağdat’a götürülmesi istenenler için tehlike şekil ve durumuna göre bazı şifreler kullanılırdı. Sanık getirilmekte de olabilir, ajan getiriliyor olabilir de, ancak bu sefer av olarak vasıflandırıldığına göre işin kötüye gideceğini anladı.

      Sancar hiç konuşmuyordu. Kerkük’te Müdürlük binasında kamyonete binip karşılıklı sıralı tahtaların birisine oturtulurken: “Nereye?” diye sorduğunda hemen dört otomatik tüfek kendisine doğrultulmuştu. Konuşmaması gerektiğini anladı ve sustu.

      Öndeki subay bir ara tekrar telsizi açtı. Bir talimat aldı ve arkasından merkezi aradı:

      – Deltava’da biraz dinlenmek istiyor Müdür bey, dedi.

      Bağdat’a çok uzak olmayan Deltava kasabası bir dinlenme yeri idi. Genellikle Kerkük’ten Bağdat’a giden yolcu arabaları veya Bağdat’tan dönenler orada soluklanıp, ya bir kahvede çay ve meşrubat içerler veya sebze meyve satın alırlardı.

      İl Emniyet müdürü cadde üzerindeki bir kahvede oturdu. Arkadaki korumalardan üçü hemen inip arkasında saf bağladılar.

      Sancar hâlâ kamyonetin arkasında oturuyordu. Bir ara saatine baktı. Dört saatlik Bağdat karayolunun bu bölümüne iki saatten daha az bir zamanda ulaşmışlar, Bağdat’a herhalde yarım saatten daha az bir zamanda katedecekler, diye düşündü.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

/9j/4AAQSkZJRgABAQEASABIAAD/2wBDAAMCAgICAgMCAgIDAwMDBAYEBAQEBAgGBgUGCQgKCgkICQkKDA8MCgsOCwkJDRENDg8QEBEQCgwSExIQEw8QEBD/2wBDAQMDAwQDBAgEBAgQCwkLEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBAQEBD/wgARCAHEAQ8DAREAAhEBAxEB/8QAGwAAAQUBAQAAAAAAAAAAAAAAAAEDBAUGAgf/xAAaAQEBAQEBAQEAAAAAAAAAAAAAAQIDBQQG/9oADAMBAAIQAxAAAAH21uSy1b3JClct7kqWpusyyHm29iEGVmKHNf3YGJZ6QIsEm2QLZ8RVeuYmV2ias6yrzZmmD53W7zdaZznrT9Mwli5Z3OrnUsrKq13KZUekiajMFvEkqo5OSgzvLZtDmXCaLafZLtoYu7mZUMkLjc3R6zPVuWRZOsUz809JYaEN0IksRZSIslIh1Eys1NT2a6VK8556kzNxZq9M80znO86yuWUYzk0PWN51LSfo2dwVlMXdby9VZK7Z2rROkp2mJQaSwqviWQxDR2QjMYthtSYR42PTMwx+bl8N72l0tRm57F6TR2c09pNK4tbM3N6O5g5r9ncWVlJNspcazDllpWzVvc1srhDtuWauXOtRsYsN1uvOOV9N6zY6gMrnsaESs5z1I1J2pOTRpGthlNhfaBZHNQZVSOseOaekfqzSuuuZJlmAzbxO7fOuD0zvLzV7kaWLFLLb2VK+bcdSdZ0WpbVYW9ys2QYsy1smWd1BlmJUNWKNRVW9JX5uruW6zbUuZdXB85uuq8p9EUACGtBLn5YeXZY6mfmtNMuaWxYpEK5b5FrpGLeMpWnaOmeluU5rKZsyKiS+21G4AERZYMrg/TidiFbLyVGbWS8Jq9R+qaVs0STbCoEJXSkd2Vcsow2JItZk0e2t3AAAIAAAhpY68BJBuqLFr5L7cmx1TZd2dR1SHBnpdFZkWvOubWI7ZotNNuAAAAAAABEZamWePpWy5dX0tpSuJLbSenRyV6yUfPD8b2kw/td2X2gAAAAAAAAJFTNKS05MLnUSL/clSzLFkuKVFtz2be2ZDNjTL9t5Zd7AAAAKIAAAAMXmznrms61Ny4Y+ay5saWZLbDMuNFArqiZUUkmrRb7cAAAAgdflbuYnThd/N6NL9PnO53P4/VE68I2+V78vpVualWECVTVWQsnLLHSZZaR1AZNqPJMqTJodgAAAIm+FZ3+JjWNF8fq1X0fFM596n6Phvvk9Op+j4br5vRCtzcfi2e7bzPOrGitqBnNn
СКАЧАТЬ