Analar Bu Dünyada Birer Melek. Atantay Akbarov
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Analar Bu Dünyada Birer Melek - Atantay Akbarov страница 5

Название: Analar Bu Dünyada Birer Melek

Автор: Atantay Akbarov

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6981-49-2

isbn:

СКАЧАТЬ HAK AŞKI VE ATAYURT

      Hayatta emek oldu benim kültüm,

      Harlayan aşkım oldu ömre dürtüm.

      İki kez doğmak yoktur iki ölmek yok,

      Kimseye tutsak olma, kalbim kurtul!

      Herşeyi hak aşkına kurban eder,

      Aşkımsa sana kurban Atayurdum!

      1.12. GENÇLİK

      Fiskiyedir gençlik göğe fışkıran,

      Gençlik ruhun bestesidir çalınan.

      Aşktır gençlik hem dalgalı bayraktır,

      insanları sonsuzluğa çağıran.

      Gençlik; ermez ereğine ermektir,

      Gençlik; haddi sonsuzluğa germektir.

      Gençlik işte, yok ederek yalanı,

      Sığ bir fikri geliştirip sermektir.

      Gençlik sana bahşettiği Tanrı’nın,

      Kaderindir baht, ödülün… Velhasıl

      Fani olanı dönüştürsek gerçeğe,

      Bir bebeğin olur yaşı bir asır!

      1.13. YILDIZLAR

      Şaşırtıcı, gök dolusu yıldızlar

      Rahattırlar ışık saçıp dururlar.

      Yerde iki “yıldız” gelmez yan yana

      Çekemezler… imkân olsa vururlar.

      Çıkamazken çekemezlik sazından,

      Yükseklere boşuna el sunarlar.

      Birbirinden yalan şanı korurlar,

      “Yıldız” olma derdiyle yanarlar.

      Yalnız yıldız benim işte ben derken,

      Birbirini topa tutar, bozarlar.

      Enginlik ne? Asalet ne? Bilmezler,

      Bu yıldızlar nam peşinde koşarlar.

      Engel koyar… Atamazsın adımı…

      Eser yazar kaçırarak tadını.

      Yarım karış bile ışık saçamaz,

      Cahil almış sahte yıldız adını.

      Ama göğün yıldızları başka ya!..

      Sahte şanın onlar değil kölesi.

      Karanlığı aydınlatıp aşkıyla,

      Etrafına ışık saçar şulesi.

      Bencil yönü yoktur gerçek yıldızın

      Yüzü parlak sade ve çok güzeldir.

      Ebediyet kuralına tutunan,

      Adına şan yakışandır, özeldir.

      1.14. ÖMÜR TEZAT

      Ben güçsüzüm, gücüm yetmez ecele,

      Yavrusu ölmüş deve gibi bozlarım.

      Öldürmüşüm gibi pişman olarak,

      Birileri vefat etse, sızlarım.

      İlginç bir his olur bazen herkeste,

      Aynı fikir olur bazen hem Sizde.

      İnsanoğlu ölse keşke ölmeden,

      Keder hepten orada dursa hem bizde.

      Bulsak keşke sonsuz hayat yolunu,

      Sonra gelse yaşlı olma durumu.

      Gençlik için günler her gün gam yese,

      Kaldırılsa bu yaşlılık sorunu.

      Ah ne denli gençlik hayat dolusun,

      Hakk’ın aşka bade sunan kolusun.

      “Gençleşirsek” içtikçe de sürekli,

      Matem günü olmazdı hiç ulusun.

      Kayık olup mutluluğun gölünde,

      Kalsak keşke ebediyen ömürde…

      Benim böyle düşünmemin sebebi,

      İnsanlığı kıyamam hiç ölüme!

      1.15. ÖZLEM

      Parmaklar tutuşunca aşkla yanan

      Göz göze gelinince gözler kayan,

      Sararıp hasta olmuş dudaklar da

      temasla, hiç ilaçsız tez sağalan

      anları öyle güzel geçip giden

      düşünsem, alevlenir tin ve beden!

      Töreyi bozup ölmek üzereyken,

      Gülmeni isterdim su niyetine.

      Gözlerin gözlerime bakar iken,

      Parmağın parmağımı sıkar iken,

      Dudaklar arzu dolu yanar iken

      Eceli Tanrım alsın diyetime!

      1.16. SEVMEK İÇİN YARATTI

      Görsem garip başıma baht, kuş konar,

      Görmez isem gözlerime yaş dolar.

      Sensiz hayat görünmez hiç gözüme,

      Sensiz benim öz başım yük özüme.

      Birbirini sevsin diye yaratan;

      O sözünden asla caymaz Yaradan!

      Ayrılırsam beni ölürüm bu dertten.

      Artık Mevla’m ben ağlarım hasretten.

      Aşkım için sürgünlere salınız,

      Bin yıl olsun tamu oduna atınız.

      Ben yine de vazgeçmem hiç sevgimden,

      Kesseniz baş… işte canım alınız!..

      1.17. BOZ ÜY 7

      Ulus için fedai yiğitlerce,

      uukları8 tündükü9 tutmaktadır.

      Keregeler10 danışman hanımlarca

      Beraberlik ruhunu gütmektedir.

      Ak boz üyden gelinin memesince,

      Ana sütü misali rızık akar.

      Ateş yanan ocağı ezel ebet,

      Göçer konar halkı besler… İyi bakar.

      Hurilerin kucağı misalince,

      Üzük 11, tuurduk12 sıcaklık verip gelir.

      Anlatsan da aylarca bitmez boz üy…

      Ama göçer sırrını sezip sezip gelir.

      Akıl, erdem sınırsız görkemlilik

      boy gösterir boz üyde süs püs, bezen.

      Sonsuz âlem sınırsız sığdırılıp,

      Kerametli СКАЧАТЬ



<p>7</p>

Boz üy: Kırgızların ve göçebe halkların üzeri keçe ile kaplı çadırı (KTMU, KTS).

<p>8</p>

Uuk: Boz üyün keregesiyle tündükünü birleştiren sırıklardan her biri (Çev.).

<p>9</p>

Tündük: Boz üyün bacasını teşkil eden ahşap daire (Çev.).

<p>10</p>

Kerege: Boz üyün duvarını oluşturan ağaç kafes, kerege (KTMU, KTS).

<p>11</p>

Üzük: Keçeden yapılmış, çadırın üst kısmını örtmede kullanılan örtü (KTMU, KTS).

<p>12</p>

Tuurduk: Kırgız çadırının etrafını kuşatan keçe örtü (KTMU, KTS).