Название: 44 Gün Karabağ Savaşı Sürecinde Azerbaycan
Автор: Mehsa Mehdizade
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6981-66-9
isbn:
Bu kadar büyük göçlerin gerçekleşmesinde Rusya’nın çıkarları bulunduğunu da unutmamak gerekiyor. Bunun yanında buradaki Müslümanlardan da (Türklerden de) önemli bir sayı Gacar yönetimi altındaki topraklara göç ettirilmişti. 1972 yılında Erivan’da yayınlanan “Batı Ermenistan’ın Rusya’ya birleştirilmesi” adlı kitapta, 19 Temmuz 1811 tarihli belgeye göre Karabağ’da 12 bin ailenin bulunduğu ve bunların sadece 2500’nün Ermeni ailesi olduğu belirtilmektedir. Yoğun göçe rağmen, 1832 yılındaki Çarlık Rusyası resmî sayımlarında Karabağ bölgesi nüfusunun % 64.8’i Müslüman (Azerbaycan Türkü), %34.8-i Ermeni olarak kayda geçmiştir. 1823 yılında Rus yetkililerin hazırladıkları başka bir belgede Karabağ bölgesindeki 600 köyün 450’nin Müslüman, 150’nin ise Hristiyan yerleşim birimi olduğu ifade edilmiştir. Aynı kaynakta o tarihte bölgede 20.095 ailenin yaşamakta olduğu, bu ailelerden 15.729’nun Müslüman, 4366’nın ise Hristiyan aile olduğu kaydedilmiştir. (Aslanlı, 2015: 23-24)
Ermenileri 1978 yılında Karabağ’ın Akdere rayonunda, “Bölgeye Gelişimizin 150. Yılı” anıtını dikmekle birlikte aslında bölgeye sonradan geldiklerini kendileri kanıtlamışlardır (Aliyev,1989: 75-78).
Azerbaycan Türkleri Ermenistan’dan (yani, tarihî ata yurtlarından) birkaç aşamada zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Ermenistan (Ararat) Taşnak Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemde bölgenin 1339 yerleşim biriminde yaklaşık 608 bin Azerbaycan Türkü yaşarken, günümüzde Ermenistan’da esir tutulanlar dışında Azerbaycanlı kalmadığını ifade etmek gerekiyor. Hatta yabancı araştırmacılar bile daha Sovyet Dönemi’nde Azerbaycanlı nüfusun özellikle Ermenistan’ın başkenti olan Erivan’da daha sert ve planlı bir şekilde göçe zorlandığını ifade etmiştir. Bu göç nedeniyle 20. yüzyılın başlarında Erivan nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Azerbaycanlıların oranı, 1989 yılında % 0,1’e kadar gerilemiştir. 1980’lerde bu anıt Ermeniler tarafından yıkılsa da, Ermenilerin bölgeye yerleşmesinin 150. yılını temsilen dikilen söz konusu anıtla ilgili video görüntüler ve fotoğraflar mevcuttur. (Aslanlı, 2015: 51, 24)
2.4.2. 1905-1907 Çatışmaları
Kafkasya’da yaşayan Ermeniler 19. yüzyılın başlarından örgütlenmeye başlamışlar. Silahlı örgütlenmeye başlayan Ermenilerin temel hedefi Osmanlı’nın Doğu Anadolu topraklarında Ermeni devleti kurmak idi. Bu doğrultuda 1890 yılında “Taşnaksütyun Komitesi” bir silahlı örgüt olarak kuruldu. Aslanlı (2015: 25) ’nın da vurguladığı üzere 1890 yılında kurulan “Taşnaksütyun Komitesi” Doğu Anadolu’daki Osmanlı topraklarını kapsayan bir Ermeni devleti kurmayı amaçlamaktaydı. “Rus polisinin döneme ilişkin verilerine göre 20. yüzyılın başlarında yaklaşık 165 bin üyesi, 100 bin kişilik askeri birliği bulunan bu örgüt Bulgaristan’da askeri eğitim kampına, Londra’daki Ermeni Millî Bankası’nda 1 milyon sterlin (Pound Sterling) paraya sahipti” (Aslanlı, 2015: 26).
1905 Rus ihtilalinden sonra Karabağ’da çatışmalar başlamıştır. 1905 yılında Ermenilerin Rus garnizonundan da aldıkları destekle Bakü’de yaptığı kanlı olaylar kısa sürede bütün bölgelere sıçramıştır, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesi de kanlı olayların yaşandığı bölgelerden olmuştur. Ordubadi (1991: 55) Ermenilerin, Karabağ ve Tiflis’teki Rus garnizonundan da aldıkları destekle Karabağ’ın yerli ahalisini katlettiğini yazmaktadır.
Ermeniler, 1905-1906’da Rusya’da meydana gelen isyanlardan istifade ederek önce Bakü’de, ardından Erivan, Nahçıvan, Gence, Karabağ, Zengezur, Kazak ve Tiflis’te sivil Azerbaycanlılara karşı katliamlar yaptılar. Ermeni silahlı grupları, Erivan-Nahçıvan-Zengezur-Karabağ ve Kazak-Gence bölgesinde Azerbaycan yerleşim yerlerinin nüfusunu katlederek, Azerbaycan yerlilerini topraklarından kovarak Ermenileri yerleştirmek istemişler. Bölgenin demografik yapısını Ermenileri yerleştirmekle değiştirmek ve Azerbaycan toprakları üstünde Ermeni bölge kurmayı hedef edinmişlerdir. Önce Bakü’de, ardından Erivan ve çevre köylerinde, Eçmiedzin (Üç kilise), Şerur-Derelayez ve Nahçıvan ilçelerinde, Zengezur ilçesinin Gorus, Gafan ve Garakilsa (Sisyan) ilçelerinde on binden fazla militanla Ermeni birlikleri Yelizavetpol (Gence) vilayeti Şuşa, Cavanshir, Cabrayil, Kazak, Araş ilçeleri, Tiflis bölgelerinde katliamlar yaptılar ve 200’den fazla yerleşim birimini yıktılar. (Mustafa, 2009: 9)
“Çatışmaların fitilini ateşleyen olay Bakü’de bir Azerbaycanlının mahkemeden çıkarken, Rus alayına mensup bir Ermeni tarafından öldürülmesi olmuştur. Dört gün süren çatışmalar sırasında Bakü Valisi ile beraber bazı devlet görevlileri ve çok sayıda yerli Türk, 24 Mayıs 1905 tarihinde Ermeniler tarafından katledilmiştir” (Ünal, 1988: 36). “Bu dönemde Bakü’den sonra Azerbaycanlılara karşı en büyük saldırı Karabağ ve Şuşa’da olmuştur” (Özönder, 1990: 12). Ordubadi (1991: 55) ’nin belirttiğine göre, Karabağ’da ise en fazla zarar çeken bölge Şuşa olmuştur. Ahalisinin tümüne yakınını Azerbaycanlıların oluşturduğu Şuşa’da iki sene içinde binlerce Azerbaycan Türkü katledilmiştir. Ağaoğlu (2001: 1031) Karabağ ve Şuşa’daki Ermeni saldırılarında birçok Türkün öldürüldüğünü ve mallarının yağmalandığını belirterek, 1905-1907 yılları arasında Erivan ve Gence’ye bağlı 200 köyün, Şuşa, Zengezur, Cebrayıl bölgelerinde ise 75 köyün Ermeniler tarafından yakıldığını yazmıştır. Ermeniler binlerce Azerbaycan Türkünü bu dönemde katletmişlerdir.
Genel olarak, 1905-1906 olayları sonucunda, Erivan ve Yelizavetpol (Gence) vilayetlerinde 200’den fazla Azerbaycan yerleşim yeri tahrip edilmiş ve yerli ahali soykırıma maruz kalmıştır. Ermeni yazar A-don’un verdiği istatistikler, 1905-1906 katliamlarının arifesinde Erivan vilayetindeki 1301 köyün 959’unda ve Zangazur ilçesine bağlı 406 köyden 314’ünde Türklerin yaşadığını göstermektedir. O dönemde sadece Erivan vilayeti ve Zangazur’da bulunan 1273 Türk köyünden bugün Nahçıvan dışındaki tüm köyler Azerbaycan Türklerinden temizlenmiştir. Böylece, 1905-1906’dan başlayarak, bu bölgelerde esasen soykırım olan, silah zoruyla etnik temizlik politikası uygulandı. (Mustafa, 2009: 4)
1906 yılında da devam eden olaylar, aynı yılın Temmuz ayından itibaren yerini genel bir sessizliğe bırakmıştır (Aslanlı, 2015: 26).
1918-1920 Karabağ Savaşı
Azerbaycan Cumhuriyeti 28 Mayıs 1918’te kurulmuştur. 1918-1920 arasında Azerbaycan devleti resmen Karabağ Savaşı’nın tarafı olduğu için bu savaş Birinci Karabağ Savaşı olarak nitelendirilebilir. Siyasi, hukuki ve askerî bakımdan 1918-1920 savaşıyla 2020 savaşı arasında bir fark yoktur. Savaşın nedeni, tarafları ve aktörleri aynıdır. 1991 yılında tekrar bağımsızlığını kazanan Kuzey Azerbaycan, Azerbaycan Anayasası ve Bağımsızlık Bildirisi’ne göre, 1918’te kurulmuş Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devamı olma özelliğini taşımaktadır. Askerî olarak 1918-1920 Savaşı’nda Ermenistan’ın saldırılarına karşı savaşan ordu Azerbaycan ordusu olmuştur. Tarihî olarak bakıldığında ise Karabağ Savaşı son 30 yılın değil son 100 yılda Ermenilerin toprak iddiaları ve saldırılarıyla ortaya çıkmış bir işgal sorunudur. “I. Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında, savaş durumundan faydalanan Ermeniler, СКАЧАТЬ