Название: Osmanlı’da Devlet Tekke Münasebetleri - Meclis-i Meşâyih
Автор: Zekeriya Akman
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6865-37-2
isbn:
İlk kurulan meclisin başkanının kim olduğuna dair farklı görüşler bulunmaktadır. Şeyhülislamlık makamı tarafından, sadarete gönderilmiş olan yazıda başkanın kim olduğu belirtilmemiş “Sülehayi Meşâyih” adı altında bir isim listesi verilmiştir. Sıralamada ilk olarak Nakşibendi Murat Molla Dergâhı Şeyhi Feyzullah Efendi’nin ismi bulunmaktadır. Bu nedenle meclisin ilk reisinin Feyzullah Efendi olduğu düşünülmüştür. Bunun yanı sıra meclisin ilk reisinin Osman Selahaddin Dede olduğuna dair iddialarda bulunmaktadır. Fakat ilk mecliste kimin reis olduğuna dair açık bir kayıt bulunmamaktadır.113
Meclis-i Meşâyih’in kuruluşundan sonra yapısında ve üye sayısında dönemsel değişiklikler olmuştur.
1868 yılında Meclis-i Meşâyih Yenikapı Mevlevihanesi Şeyhi Osman Selahaddin Dede’nin başkanlığında beş üyeden oluşmuştur. Bu dönemde üyeler Kadiri, Sa’diye, Nakşibendiye, Sünbüliye ve Halvetiye tarikatlarından oluşmuştur. 1874 yılında ise meclisin üye sayısı altıya çıkartılmış ve Rufaiye114 tarikatından da bir temsilci eklenmiştir.115 Yine 1874 yılında, Halveti tarikatı yerine mecliste Şabaniye tarikatı temsil edilmiştir.116
1875 yılında, meclisin yapısında önemli bir değişikliğe gidilmiştir. Bu dönemde meclis yapısına, başkan ve üyelerin yanı sıra bir nazır eklenmiştir. Böylece mecliste tarikat kökenli olmayan ilmiye sınıfından kadı asker payeli biri eklenmiştir.117 Meclis-i Meşâyih’in yapısı içerisinde bir nazırın bulunması şeklindeki uygulamaya, 1902 yılında son verilmiştir.118
Meclis-i Meşâyih’in üye sayısı yıllara göre azalıp çoğalmıştır. 1297 yılında mecliste 12 üye yer almıştır.119 Şeyhülislam Kazım Musa Efendi döneminde, 1911 yılında meclisin üye sayısı ikiye düşmüştür.120
Meclisin yapısında son değişiklik, 1918 yılında gerçekleşmiştir. 10 Mart 1918 tarihinde yayımlanmış olan Meclis-i Meşâyih’in tevsi’iyle ilgili kanunla yapı 1 başkan, 7 üye, 1 başkâtipten teşekkül etmiştir.121
Kurumun arşiv kayıtlarına baktığımızda Meclis-i Meşâyih, nizamnameleri doğrultusunda bazen kendi içerisinde Heyet-i Teftişiye ve Encümen-i İlmî adlarıyla çalışma grupları oluşturulmuştur. Fakat bu heyetler meclis dışından değil kurumun üyeleri arasından oluşturulmuştur.
Meclis-i Meşâyih’in yürütmüş olduğu, tekkeleri idare ve denetleme görevi diğer bazı yardımcı kuruluşlar vasıtasıyla da yerine getirilmiştir. Bu bağlamda merkez tekkeler ve taşra encümenlikleri önemli görevler üstlenmiştir.
Kuruma verilmiş olan yetki çerçevesinde, tekkelerin birbirlerine yakınlıkları ve coğrafi konumları göz önünde bulundurularak merkez tekkeler oluşturulmuştur. İstanbul tekkeleri tarikat ayrımı gözetmeksizin bölgelere ayrılarak otuz beş merkez tekkeye bağlanmıştır. 1918 yılında İstanbul’daki merkez tekke sayısı on beşe indirilmiştir.122
Meclis-i Meşâyih öncesinde merkez tekke kavramı aynı tarikata bağlı bütün tekke ve zaviyelerin merkez tekkeye (asitaneye) idari yönden bağlanması olarak uygulanmıştır.123
Meclis-i Meşâyih döneminde, merkez tekkelerin belirlenmesinde aynı tarikata bağlılık şartı göz önünde bulundurulmamış, coğrafi konum dikkate alınmıştır. Meclis-i Meşâyih’in 1918 yılında yayımlanmış olan nizamnamesinin gerekleri doğrultusunda, dokuz maddeden oluşan merkez tekkeler talimatnamesi yayımlamıştır. Bu talimatnameyle merkez tekkeler bölgelerinde bulunan dergâh ve zaviyelerin idari denetimi ile ve her ay bu konularda Meclis-i Meşâyih’e rapor sunmakla sorumlu tutulmuştur.124 Kurulmuş olan bu merkez tekkeler, Meclis-i Meşâyih ile tekkeler arasında köprü vazifesi görmüştür. Tekkelerin teftişi, şeyhler ile ilgili kayıtların tutulması ve meclise bildirilmesi gibi görevleri yerine getirmişlerdir.
Meclis-i Meşâyih’in ilk nizamnamesinde kurumun görev alanı İstanbul ve Bilad-ı Selase olarak belirlenmiştir.125 Fakat daha sonra düzenlenmiş olan 1891 yılına ait nizamnamede meclisin görev sahası bütün imparatorluk sınırlarını kapsamıştır.
Bu nizamnamenin ikinci maddesine göre kurumun görev alanı genişletilmiştir. Bu nizamname ile ayrıca, kurumun görevini gerçekleştirmesine yardımcı olması için taşra encümenliklerinin kurulmasının da yolu açılmıştır.126
Taşrada Meclis-i Meşâyih encümenliklerinin kurulması, Şeyhülislamlık makamının iznine bırakılmıştır. Bu makamın izniyle liva ve kazalarda kurulan encümenlikler, müftünün başkanlığında kurulan heyet tarafından, ulema ve meşâyih arasında gizli oyla seçilecek kişilerden oluşturulmuştur. Kurumun nizamnamesi doğrultusunda, 1918 yılında taşra encümenliklerine yönelik üç fasıl ve 16 maddeden oluşan bir talimatname yayımlamıştır. Bu talimatnamede encümenin oluşturulma şekli ve görevleri anlatılmıştır.127
Meclis-i Meşâyih arşiv kayıtlarında, taşrada oluşturulan bu encümenliklerin, merkezdekine benzer bir faaliyet yürüttüklerini görmekteyiz. Bunlarda, bölgelerinde merkez tekkeler oluşturmuş, dergâhları denetlemiş, yapılacak şeyh atamalarıyla ilgili sınavlar yapmıştır. Bölgelerdeki tekkeleri teftiş eden ve gelen şikâyetleri değerlendirmiş olan bu yapılar, Meclis-i Meşâyih’e karşı sorumlu olup faaliyetleri ile ilgili raporları kuruma göndermişlerdir.128
İKİNCİ BÖLÜM
Mecilis-i Meşâyih’in Faaliyetleri
Meclis-i Meşâyih, kendisine devlet tarafından verilmiş olan yetkiler çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmüştür. Meclis-i Meşâyih nizamnamesinde, kuruma tekke ve zaviyeler ile ilgili farklı konularda görev ifa etmesi için yetki verilmiştir.
Meclis-i Meşâyih arşivini incelediğimizde kurumun çoğunlukla talep ve şikâyetler çerçevesinde faaliyetlerde bulunduğunu görmekteyiz. Bu çerçevede, kendisine gelen talepler doğrultusunda tekkelerin idari ve mali işleyişi hakkında kararlar almış ve çalışmalar yapmıştır. Meclis-i Meşâyih’in karar defterlerine baktığımızda ele alınan konuların ve alınan kararların çoğunun gelen talepler üzerine belirlendiğini görmekteyiz. Bunların yanı sıra bazen kendisine verilen yetkiler çerçevesinde, kurumun resen bazı konuları ele aldığı ve bu doğrultuda icraat yaptığı anlaşılmaktadır.
Kitabımızın bu bölümünde, Meclis-i Meşâyih’in bütün defterlerinde yer alan kararlar doğrultusunda, faaliyetlerini tanıtmaya çalışacağız. Meclis-i Meşâyih, faaliyette olduğu dönemde çok sayıda toplantılar yapmış ve binlerce kararlar almış bir kurumdur. Biz bu kararların bütününü göz önünde bulundurarak konuların birbirine benzerlik ve yakınlıkları СКАЧАТЬ
113
Bkz. Varol, agm., s. 44-45; Gündüz, age., s. 207.
114
İlhami Yurdakul, Rufaiye tarikatından bir üyenin Meclis-i Meşâyih yapısı içerisine dâhil edilmesinin 1870’te gerçekleştiğini ve Şeyh Sırrı Efendi’nin kurum üyeliğine alındığını belirtmiştir. Bkz. Yurdakul, age., s. 214.
115
Bilgin Aydın, agmd., s. 247.
116
Yurdakul, age., s. 214.
117
Yurdakul, age., s. 214.
118
Bilgin Aydın, agmd., s. 248.
119
Arı, agtz., s. 36.
120
Bilgin Aydın, agmd., s. 248.
121
BOA, Duit, Dosya no: 37-2.
122
Bu dönemde İstanbul’da şu merkezler bulunmaktadır:
Sünbül Sinan Dergâhı (Kocamustafapaşa, Halveti, 28 tekke)
Merkez Efendi Dergâhı (Topkapı, Halveti, 30 tekke)
Ahmed Buhari Dergâhı (Unkapanı, Nakşi, 18 tekke)
Cemaleddin Uşşaki Dergâhı ( Eğrikapı, Halveti, 30 tekke)
Müştakzâde Dergâhı (Ağayokuşu, Halveti, 22 tekke)
Safveti Paşa Dergâhı (Hocapaşa, Nakşi, 19 tekke)
Taşlıburun Dergâhı (Eyüp, Sa’di, 31 tekke)
Kadirihane Dergâhı (Topkapı, Kadiri, 10 tekke)
Neccarzade Dergâhı (Beşiktaş, Nakşi, 2 tekke)
Hasirîzade Dergâhı (Sütlüce, Sa’di, 6 tekke)
Raufî Dergâhı ( Beykoz, Halveti, 7 tekke)
Aziz Mahmut Hüdai Dergâhı (Üsküdar, Celveti, 27 tekke)
Nasuhî Dergâhı (Üsküdar, Halveti, 28 tekke)
Durmuş Dede Dergâhı (Rumelihisarı, Halveti, 8 tekke)
Türabi Dede Dergâhı (Kasımpaşa, Kadiri, 15 tekke)
Bkz. İsmail Kara, agm., s.189; Sadık Albayrak, “Son Devrin Osmanlı Uleması”, İstanbul, 1999, V, s. 13-46.
123
Varol, agm., s. 43.
124
1738, s. 79.
125
“Takvim-i Vekayi”, 9 Şevval 1336/ 18 Temmuz 1334, no: 3296; “Ceride-i İlmiye”, S. 37, s. 1108-1111.
126
BOA, (ŞD) Şura-yı Devlet, 2569/21, lef 3, 11 Şubat 1891.
127
1738, s. 83-92.
128
1755, s. 27; 1739, s. 78; 1741, s. 105; 1770, s. 7.