Cehennem O'Dur. Lambert Timothy James
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Cehennem O'Dur - Lambert Timothy James страница 9

Название: Cehennem O'Dur

Автор: Lambert Timothy James

Издательство: Tektime S.r.l.s.

Жанр: Политика, политология

Серия:

isbn: 9788873048138

isbn:

СКАЧАТЬ küçük, kirli sırrını gün yüzüne çıkardı ve tüm ülke gerçeği keşfeder gibi göründü. Sizce lağım taştığında ne oldu ? Ve şimdi, son belediye başkanı Ray Nagin'in (kara para aklama ve her türlü yolsuzluk suçundan on yıl hapis cezası alan) deyişiyle "çikolata şehri" kendisini yeniden inşa etmeye çalışıyor, nüfusunun sorunlu kısmının persona non grata ilan edilip bir daha asla geri gelerek imajına gölge düşürmemesi için gizlice dua ediyor.

      Eğer New Orleans Noel Baba'ya sunacağı listeye bu son dileği koymazsa, Ekvator Ginesi Başkanı'nın oğlu Theodoro Nguema Obiang, Fransa ve diğer medenileşmiş ülkelerin çoğunda gerçekten de persona non grata. Zenci prensin zenginliğiyle çileden çıkan Fransa 2012 yılında, bazı oyuncaklarını birkaç yıllığına geri almak için çeşitli aktivist grupları tarafından ona karşı yöneltilen emsal bir karardan faydalanmaya karar verdi. Birkaç Fransız dergisinde sergilenen söz konusu önemsiz şeyler bu büyük savurganlık konusundaki tüm beklentilerimin üzerindeydi: lüks arabalar (iki Bugatti Veyrons, bir Maybach ve bir Aston Martin, bir Ferrari Enzo, bir Ferrari 599 GTO, bir Rolls-Royce Phantom ve bir Maserati MC12) Chateau Petrus şişeleri (dünyanın en pahalı şaraplarından biri) ve 3.7 milyon dolar değerinde bir duvar saati.

      Amerikalılar, Fransızlardan daha iyisini yapmaya azimli bir şekilde, davada ondan 70 milyon dolar talep ederek Obiang’ın oğlunun varlıkların çok daha önemli bir kısmını tırtıklamayı denediler. El konulan mallar listesi bir Gulfstream uçağı, Michael Jackson'ın eldivenleri ve Californiya, Malibu'da bir villayı içeriyordu. Ama bununla beraber, 700 milyon dolarlık hesabıyla bir zamanlar Riggs Bankası'nın en büyük bireysel müşterisi olan genç mirasçı, bankasını kapılarına kilit vurmaya zorlayan skandallardan sonra bile Amerika Birleşik Devletleri içinde yer değiştirmekte hala özgür. Adalet Bakanlığı onu bu konuda hiçbir zaman endişelendirmedi. Ekvator Ginesi'nin çok genç Tarım Bakanı Teodoro Nguema Obiang'ın görevi için resmi olarak yılda yüzbin dolardan fazla kazanmadığına dikkatinizi çekelim.

      Ekvator Ginesi, Afrika’nın en az özgürlüğe sahip ülkelerinden, aynı zamanda günde bir dolardan daha az bir parayla yaşayan daha yoksul Ginelilerin oranını da göz önünde bulundurursak birisi. Yedi yüz bin nüfuslu bu ülke hem en fakir hem de petrol bakımından en zengin ülke. Paslı tenekelerin yakınlarında cam binalar ve başkanlık malikânelerinin olduğu, bu ülkenin çarpıcı paradoksunu açığa çıkaran fotoğrafları internette kolayca bulabiliriz. Başkent Malabo'daki birkaç zengin, yollarda metrekareye düzinelerce düşen çukurlardan kaçmaya çalışarak Mercedes Benz'leri ile gecekondular arasında zigzag çiziyordu. Başkanın akrabası olan, ülkedeki polisin başı resmi terzisinin Yves Saint Laurent olması ile övünüyor. Şehrin yeni lüks otelinin pencerelerinden tek kişi için bile dar olan barakalara yığılmış bütün aileleri görebiliriz.

      Ve ben Ekvator Ginesi'nde beş çocuktan birinin beş yaşına girmeden öldüğü ve bunların %50'sinden daha azının içilebilir suya erişimi olduğunu keşfederek daha fazla gerçeği meydana çıkarırken, Nelson Mandela'nın gökkuşağı milletinin merkezinde bulunan küçük bir ülke olan Swaziland'da bir polis komiserinin, Obiang'ın oğlunun Swaziland'daki villasındaki bir parti esnasında çalınan iki milyar dolarla dolu valizin çalınması hikayesi için hizmet ettiği sapkın ve açgözlü bir zorba adına özür dilediğini keşfedince kanım dondu. Peki bu olayda şüpheliden öte durumda olan küçük Teodoro’nun, Ekvator Gine’sinin imajını kirlettiği için cezası ne oldu? Afrika’nın en eski diktatörlerinden birisinin oğlu olmak belli ki birçok avantaj getiriyor: babası onu tüm uluslararası davalardan koruyacak olan ülkenin ikinci başkan yardımcılığına getirdi.

      Â«Yoksullara yardım etmemizden yanayım, ama bunun yoluna gelince, herkesten daha farklı bir fikrim var. Bence yoksullara yardım etmenin en iyi yolu durumlarını rahatlatmak değil onları oradan çıkarmayı denemektir. »

      Benjamin Franklin

      Nuh iyi bir adamdı, ama çocukken cehennemimden kaçma denemelerimi mahvetmişti. Bir arkadaşın bahçemizde geçirdiği korkunç kazadan sonra dışarı çıkıp Ramboculuk oynamaya korkuyordum. Nuh’un bu konuyla ilgisi olduğuna inanıyordum ve kahramanlıklarını okumak düşüncemi onaylamaktan başka bir şey yapmıyordu. Nuh’un gemisiyle ilgili hikâyenin birçok değişik versiyonunu okudum, şöyle özetleyebiliriz: Tanrı insanlığı bir tufanla cezalandırmaya karar verdiğinde Nuh hayatını, ailesini ve dünyadaki hayvanların küçük bir kısmını kurtardı. Bir çocuk olarak bu aptalın akbabalar, sıçanlar, timsahlar, özellikle de yazlarımı kapalı geçirmeme neden olan, Adem ile Havva'nın intikam tanrıçası Nemesis’i: yılanları gemiye alması karşısında şok olmuştum.

      Tıpkı Nuh gibi Nelson Mandela da iyi bir adamdı. Bununla beraber, o da benim için değerli bir şeyi mahvetmişti. Uzun süre emekliliğimi en zengin ve kıtada en etkili ülke olan Güney Afrika’da, hayatta başarı elde etmiş olan diğer Afrikalı siyahlarla beraber geçirmeyi hayal etmiştim. Son yıllarda bu hayalime giderek gölge düşmesinin Mandela ile alakası varmış gibi geliyor ama gerçekten ne olduğunu bilmiyorum. Irkçılığa karşı verdiği mücadele yüzünden bir çalışma kampında 27 yıl geçirdiği gerçeğini nihayet bir kenara bırakıp başkan olarak yaptıklarını tarafsız bir gözle incelediğimde bu kristal berraklığında netleşti. Ben, bilinmeyen toprakların haritasını çıkarmaya çalışan ve "Madiba"nın ölümünden önce seslerini yeterince duyuramayan kadın ve erkeklerden oluşan küçük grubun bir parçasıyım. Güney Afrika'daki sosyo-ekonomik mutsuzlukların, onun "uzlaşma amaçlı pazarlıkları" yüzünden devam ettiğini şu anda söylemeye cesaret edebilir miyiz? Şu eski faşist F.W. de Klerk'ın -namı diğer bir tür tanrı- orta sınıf beyazlar ve büyük kuruluşların giderek artan protestolarının akabinde, 1990'larda ırkçılığı bitirmekten başka çaresi yokken, Mandela'nın pastanın en büyük kısmının kendisine, ANC'ye (Afrika Ulusal Kongresi) ve beyaz, zengin küçük bir azınlığa kalması için taraf tuttuğu konusunda hiçbir şüphem yok.

      Büyükannemin tekrarlayıp durduğu gibi, insanları eylemlerinin işlevine göre yargılıyoruz. Mandela'nın karakter gücünü teslim eden iki tartışılmaz gerçek var. "Madiba", ırkçı yargıçlar, dünyanın en büyük insan СКАЧАТЬ