Название: Acı ve Tatlı Hayat
Автор: Joltay Jumat Almaşoğlu
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6853-61-4
isbn:
Öfkeden dolayı düşünceler bazen kendi sınırlarını aşarlar.
Önde gelen Amerikalı bir işadamı olan John Davis, Kazak Oligarhın girişimcilik faailiyetleri ile yakından ilgilenmeye başlamıştı, bunu Aspan’ın kendi güvenlik birimi ona derhal bu konudan bilgilendirmişti. Kısa bir süre sonra, Amerikalı ısrarla Aspan’a karşılıklı olarak yararlı bir işbirliği önerisi sunmaya başladı, sık sık ve belli belirsiz bir zamanlarda onu ziyaret ederek onun gururunu kırıyordu. Aspan öfkeyle şöyle düşündü: “Kendisini ne sanıyor ki? Acaba neden kendinden emin bu kadar emin görünüyor? Yoksa bana baskı yapmayı mı planladı! Yani beni küçümsüyor mu? Nasıl cüret eder? Sadece bir fabrikası ve birkaç oteli var!
Ne kadar aptal herif! Nelere sahip olduğumu aklının ucundan bile geçiremiyor! Eğer danışmanım Tomas bana tüm servetimi herkese, her yerde anlatmamam gerektiğini öğretmemiş olsaydı, sessizce kulağına ne kadar bir servete sahip olduğumu fısıldardım… Kııskançlıktan donup kalırdı! Dilini yutardı!”
Aspan’ın içi öfke ile kaynıyordu, sanki içine büyük bir miktarda erimiş kurşun dökülmüştü – bu yüzden ağzından sanki buhar öbekleri çıkacak gibiydi…
Amerikalı oligarhın aşırı özgüvenini ve kibirini daha ilk başlangıçta beğenmemişti. Şimdi zamanı gelmişti, hemen kimin kim olduğunu bu gösterişli Amerikalıya göstermeliydi! Aksi takdirde sakinleşmeyecekti. Burada geri adım atmamalı, karşısına yüz yüze çıkmalıydı. Bir laf söylemeye kalkarsa, Aspan hemen John Davis’e yerini gösterecekti. Başka türlü davranmak yersizdi!
Şerkalı’nın en sert, inatçı ve bitirim oligarhı ile “Benimle gerçekten eşit olmaya mı karar verdin?” – Aspan’ın iç konuşması devam etti. “Bir Kazak ile rekabet etmek isteyen birisinin şanslı olması olası değildir. Bunu başaranları duyan olmamıştır, ama başları bundan ötürü belada olanları kesinlikle biliyoruz. Kazakla şaka yapmamak en iyisidir…’
Aspan’ın öfkeli düşüncelerinde, şüphesiz gerçek payı da vardı: zayıf bir ülke, beş Fransa’nın, on İngiltere’nin özgürce yerleştirilebileceği bir bölgenin sınırlarını pek iyi savunamazdı ve güvenilir bir şekilde koruyamazdı. Düşmanına vatan topraklarının en değersiz bir parçasını bile vermeden bütünlüğünü koruyabilir mi?
Toprak bir başarıdır!
Toprak servettir!
Toprak hazinedir!
Bu halk nasılda kendini feda etmeye hazır olan çaresizlerdi, yedi yüzyıl boyunca ve belki de daha uzun süre topraklarını koruyabilen ve savunabilen insanlardı!
Ya insanları ve ülkeyi yöneten atalar-batırlar nasıllardı! Çok fazla hakiki idarecilerimiz olduğunu söylüyorlar, onları saymaya ellerimizin parmakları bile yetmez. Eğer eski Kıpçak bozkırlarının tarihinden ‘bilgeler’ bahsetmeye başlasalar, onları bir sonraki şafağa kadar susturamazlar. Bazen onların haricinde böyle bir bilgiye sahip başka hiç kimse yokmuş gibi geliyor, saçları ağarmış bilim adamlarının bile onlarla tartışması kolay bir iş değildir…
“Ah, ne kadar can sıkıcı! Diye aklından geçirdi. “Neden umutsuz ve cesur atalarım hakkında daha fazla bilgi edinmeyi düşünmedim? Evrensel konulardaki toplantılarda bu bilgiler bana yardımcı olurdu, kendim en azından şapa oturmazdım. Ancak bunun çok geç farkına vardım. Bunu düşünemedim, bu benim kendi hatam”
Bunu saklamaya bile gerek yok, daha düne kadar, ülkesi, anavatanı, tarihi, gelenekleri ve görkemli ataların gelenekleri hakkında onun neredeyse hiçbir fikri yoktu… Hiçbir şey bilmiyordu! Sadece bilmiyor değil, öğrenme arzusu bile yoktu. Bir iş kralına gerçekten böyle bir bilgiye ihtiyaç var mıydı, cansız gerçekler – bir birimi bine ve binleri milyonlara nasıl çevireceğini bilen birisi için? Bu nedenle, içtenlikle, bu konuda zaman kaybetmek istemedi. Ancak, saygın bir masa etrafındaki toplantılarda, konuşma ufukları genişlemeye başladığında, birileri aniden gözlerinize bakarak, hangi topraktan, ne tür bir soydan olduğunuzu sorduklarında, öz memlekiteniz hakkında bilgilerin çok gerekli hale geldiğini anlarsınız.
Bu soruları net bir şekilde cevaplayamıyorsanız iş ortaklarınız girişimci niteliklerinizi kabül etse de, içten içe size küçümsemeye başlayacaktırlar.
Hafif bir hor görme, böyle kötü bir yüz ifadesi, uzun zamandır ortak bir iş yaptıkları Ronni Rapp’ın yüzünde As-pan tarafından bir çok kez farkedilmişti. İlk bakışta, Ronnie neşeli, iyi huylu, iyi bir insana benziyordu. Yani, onunla konuşursan, ondan olumlu enerji alırsın. Ancak bir dezavantajı var: Kendisinin çok yüksekte olduğunu düşünüyor, kıskanç ve ayrıca parayı haddinden fazla seviyordu…
Bir zamanlar, birlikte küçük mahallerden başlayarak ortak bir iş kurmuşlardı. Yol kenarındaki duş odaları, yolcular için yıkanıp temizlenebilecekleri uygun yerlerdi. Zamanla duş odalarının yanı sıra berber ve güzellik salonları da açtılar.
Bir zamanlar, Ronni’nin babası ona birkaç küçük binayı miras olarak bırakmıştı: bu binaların alt katlarında bu işyerleri açıldı. İnsanlar buraya duş almaya ve traş olmaya geliyorlardı ve yakındaki evlerin sakinleri de düzenli olarak güzellik salonlarını ziyaret ediyorlardı. Çünkü onlar oldukça düşük fiyatlar belirlemişlerdi ve bu da işin gelişmesinde belirleyici bir rol oynamıştı. İşler iyice açıldı ve girişimcilerimiz daha ileri gitmeye karar verdiler: büyük bir banyo kompleksi organize ettiler. Fin saunası, Türk hamamı ve küçük bir ücret karşılığında gerçek bir Rus hamamı, egzotik hisler yaşamak için buraya gelen yerel Amerikalıları cezbetmişti. Ve “üçüncü dünyadan” göçmenler ise, memleket nostaljisiyle buraya akın akın geliyorlardı. Ziyaretçileri arttırmak için Çin hamamı da açıldı.
Böylece iş dünyasında kendi yerlerini buldular. Ronnie geri kalan mülkiyetin satışından sonra, özellikle eski Sovyetler Birliği’nden gelen göçmenlerin yaşadığı alanları giderek daha fazla kaplayan banyo işi ağını genişletti. Bu tür banyolar, özellikle doğu ülkelerinden insanların yoğun bir şekilde yaşadığı yerlerde popüler hale geldi. Zamanla bu yerleri otel ve eğlence işletmeleriyle birleştirdiler. Ülkenin kuzeyindeki Eyaletin tüm elitleri büyük bir eğlence ve dinlenme merkezinin açılışında bulunuyordu. Burada show dünyasından iş dünyasından ünlüler, gazeteciler ve diğer insanlar vardı. Birçoğu olumlu, güzel konuştu ve Aspan ve Ronnie sayesinde banyoların artık yerel halk için korkunç bir yer olmaktan çıktığını söylüyorlardı. Buradaki banyolar sadece yıkanabileceğiniz bir işletme değil, aynı zamanda ailenizle rahatlayabileceğiniz, eğlenebileceğiniz bir merkezler haline gelmişti. Onlara şans dilediler ve insanların tek bir yerde farklı hizmetler alabilmelerinden memnun olduklarını dile getirdiler. Zamanla, yüzme havuzlu fitness kulüpleri açtılar, restorant ağını genişlettiler ve İT teknolojileri üzerinde ciddi olarak ilgilenmeye başladılar.
Ama ne yaparsanız yapın, iki koyun kafası bir kazanın içine sığmaz, en nihayetinde, Ronnie Rapp ile yollarını ayırmak durumunda kalmıştı. Gururlu bir Kazak oligarhı, delinmiş burnunda dizginlenen bir deve gibi bir Amerikalının peşinden gidecek değildi.
Kazak doğmuş olmasına rağmen, kökeniyle övünmeyi ve “Ben Kazakım!” ünlemiyle göğsüne yumruğunu gururla vurmayı düşünmemişti bile. Amerika’da kendi ülkesini tamamen СКАЧАТЬ