Bitmeyen Hazan. Hazangül
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Bitmeyen Hazan - Hazangül страница 6

Название: Bitmeyen Hazan

Автор: Hazangül

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-57-7

isbn:

СКАЧАТЬ ne deyim,

      ne söyleyim.

      Cismin yahın, özün uzag

      içimde “ayrılıg” adlı bir yalguzag98,

      Ulaya99 ulaya

      Meni odlara100 galaya101 galaya,

      Didir, parçalayır üreyimi.

      Ağrıdır, ağladır her yerimi.

      Umacağım hagg, edalet,

      yalana nifret, düzlüye102 mehebbet.

      Umacağım böyük sayı,

      istek payı, sevgi payı.

      Ömrüm boyu,

      hamıya103 mehebbet payladım104.

      Ana isteyi, dost mehebbeti,

      halg sevgisi,

      düzlük güzgüsü.

      Daşı, kayanı yumşaldan105 isteyim

      Sende nisgilli106 galdı.

      Boynu bükük benövşe107 oldu.

      Men istek verdim, sen nifret

      Men seni ezizledim108,

      sen meni bizledin109.

      Sen mene yadım110 dedin.

      Eh doğrudan da zorla mehebbet yaranmır111.

      Kimdese nögsan ahtarıb112,

      Geybet113 seven ürek,

      mehebbet nedir ganmır114.

      Amma neynim,

      üreyimin yarısı,

      ciyerimin parası

      Ciyerparam, senin elindedi.

      Onun ehvalı her an,

      söz söhbet, böhtan arayan dilindedi.

      Ey yalanlar içinde böyüyen gözel,

      Mensizlik içinde “men” deyen gözel

      seni sevgiye beleyen insan,

      Menim sevgimden doğulub.

      Bele mehebbetli,

      bele geyretli oğul olub.

      O oğul hatirine,

      Yene, döne döne

      Seni mehebbete, isteye sesleyirem115.

      Men buna çoh ümüd,

                                 inam besleyirem.

      DEME…

      De, neye inanım ay dünya, neye?

      Alem başdan başa yalanmış deme.

      Bilmirem garğıyım116, men kime söyüm?

      Heyretim mat olub117 galanmış118 deme.

      Ne geder sınağa119 çekiler adam,

      Men indi odlanmış, kül olmuş ‘od’am.

      Özümde özüme gırağam120, yadam,

      Heyanet içimde ilanmış121 deme.

      Gör kime yar oldum, ay Allah kime?

      Bir teessüf duyğusu dolub içime.

      Derdim mizrab olub deyende sime122,

      Nisgilim ilan tek çalanmış123 deme.

      Başdan ayağadek derdem, gubaram124,

      Her an gövredir125, gaynayır yaram.

      Mene darağacı gör kim gurarag,

      Kendiri boynuma salanmış126 deme.

      Men indi neyniyim, yaşayım nece?

      Olubdu gündüzüm garanlıg gece.

      Gerek hazır olam dünyadan köçe,

      Uralanan127 galbim talanmış deme.

         Hazangülem adım erşi e’ladı128,

         Galbim gamı sağalmayan129 beladı.

         Nisgil ile gıfıllanmış130 galadı131,

         Derdi öz içine alanmış deme.

      MEHEBBETIM ÖLEN DEYİL…

      Ümüdümün gözyaşını silmişem,

      Men son defe huzuruna gelmişem.

      Ha desem de men sınmışam132, ölmüşem,

      Mehebbetim ölen deyil heç zaman.

      Men dağlarda bir sonbahar garıyam,

      Boynu bükük bir benövşe 133yarıyam.

      Men kömeksiz134 yetim eşgin barıyam135,

      Mehebbetım ölen deyil heç zaman.

      Sen nisgilim, ömrüm, anım, günümsen,

      Sen harayım136, sen itiyim137 ünümsen.

      Bu dünyada alın yazım, dinimsen,

      Mehebbetım ölen deyil heç zaman.

      İnadımı danlayıram138, didirem139.

      Hayatından hemişelik140 gedirem.

      Bu isteye men elvida edirem,

      Mehebbetım ölen deyil heç zaman.

      Bu dağ derdim gözlerimden ahsa da,

      Yetim aşkım malul malul bahsa da,

      Hazangül’ü yandırarag yahsa da,

      Mehebbetım СКАЧАТЬ



<p>98</p>

Yalguzag: Kurt, canavar.

<p>99</p>

Ulamak: Ulumak.

<p>100</p>

Od: Ateş.

<p>101</p>

Galamak: Odun gibi ateşe atmak; üst üste yığmak.

<p>102</p>

Düzlük: Doğruluk.

<p>103</p>

Hamı: Herkes.

<p>104</p>

Paylamak: Paylaştırmak.

<p>105</p>

Yumşaldan: Yumuşatan.

<p>106</p>

Sende nisgilli: Sana hasret.

<p>107</p>

Benövşe: Menekşe.

<p>108</p>

Ezizlemek: Yüceltmek, çok değer vermek, sevmek.

<p>109</p>

Bizlemek: Şişlemek.

<p>110</p>

Yad: Yabancı.

<p>111</p>

Yaranmak: Yaratmak/yaratılmak.

<p>112</p>

Ahtarmak: Aramak, araştırmak.

<p>113</p>

Geybet: Gıybet, arkadan konuşma, dedikodu.

<p>114</p>

Ganmak: Anlamak, idrak etmek.

<p>115</p>

Seslemek: Çağırmak, davet etmek.

<p>116</p>

Gargımak: Beddua etmek.

<p>117</p>

Mat olmak: Şaşırmak, hayrette kalmak; mağlup olmak.

<p>118</p>

Galanmak: Üst üste yığılmak.

<p>119</p>

Sınag: Sınav, sorgu.

<p>120</p>

Gırag: Başkası, özge, yabancı.

<p>121</p>

İlan: Yılan.

<p>122</p>

Sim: Telli sazların teli.

<p>123</p>

Çalan: Sokan, zehirleyen.

<p>124</p>

Gubar: Keder, gem, dert.

<p>125</p>

Gövremek: Rahatsız etmek, incitmek.

<p>126</p>

Salmak: Takmak.

<p>127</p>

Uralanmak: Parçalanan.

<p>128</p>

Erşi-e’la: Arş-ı Âlâ, göğün en yüksek katı.

<p>129</p>

Sağalmak: İyileşmek.

<p>130</p>

Gıfıllanmak: Kilitlenmek, kapatılmak.

<p>131</p>

Gala: kale.

<p>132</p>

Sınmak: Kırılmak.

<p>133</p>

Benövşe: Menekşe.

<p>134</p>

Kömeksiz: Yardımsız, kimsesiz, himayesiz..

<p>135</p>

Bar: Mahsul, semere, meyve.

<p>136</p>

Haray: Feryad.

<p>137</p>

İtik: Yitik.

<p>138</p>

Danlamak: Ayıplamak, kınamak.

<p>139</p>

Didmek: İncitmek, hırpalamak, ditmek.

<p>140</p>

Hemişelik. Daima.