Название: Zer Mi? Hiç Mi?
Автор: Yavuz Nufel
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6853-92-8
isbn:
sen de bağır, sen de çağır
her taraf yanıyor cayır cayır
“Erkekler ağlamaz” dersin
ama
ağlamak istiyorsan ağla
vallahi kimseye söylemem baba
gözlerine toz dolmuş
silsene baba
baba
babaaaa
babaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
17-8-1999 İstanbul
arzu
bir deprem
bir deprem daha gerek
düşmeli ağından
bin yıllık örümcek
ve
o deprem ki
düzenin döndürdüğü çarkı
insanlar arasındaki farkı
yere serecek
silip süpürecek
kan emici vampirin
sırtlanın ve engereğin
bir teki kalmayıncaya dek
sürecek
bugün
Adapazarı’nda, Kocaeli’nde
Bolu’da, Gölcük’te
Yalova’da, İstanbul’da
anasız-babasız kalan
ve
ağlayan bebek
işte o gün
işte o depremle gülecek
Neyzen Tevfik’in anısına
uyup modasına Lale Devri’nin
yemek-içmek, zevk almak
işi olamaz şairin
yüreğinde ve omuzlarında
taşımalı sorumluluğunu
zulmün
açlığın ve fakirliğin
kaparsa kulağını
takarsa at gözlüğünü
görmezse
İstanbul’da tinerci
Ankara’da dilenci
oğlunun yaşıtlarını
doyurmak için karnını
çöpten ekmek toplayanı
ve
hain diyorsa haykırana
değil “şair”
“insan” bile demezler adama
güya sanat adına
sızmak için
yârin yüreğinden bacak arasına
yazılan şiirin
s.çarım mısralarına
en azından
hem sakala, hem bıyığa
tükürmeli
şair dediğin şair
bakıyorum da
günümüzde dizeler
bir karış yarığa dair
anılar
“Aslına uygundur”
ibaresi düşülmemiş
ve noterden tasdiksiz
yılların bile
unutturamadığı
yaşanmışlıkların
fotokopisi bende kalan
çelik kasasında yüreğimin
saklıyorum
şifresi “sen”
sahte olmadıklarını
ikimiz de iyi
hem de
çok iyi
biliyoruz
biliyoruz değil mi
Necip Fazıl Usta’nın anısına
ey, dizelerinde “Ustalarım”ın
yedi tepeli şehir
doğuruyor musun yoksa
yüzlerce bu tümsek nedir
bir araya gelmeyen
iki yakanda
insan yutan iki dev
Zincirlikuyu, Karacaahmet
meçhule gidenlere
bir garip ev
asırlarca sessiz
ve
ebedi sakinleri
binlerce kabrin
havası, suyu
siz yaşarken de böyle miydi
bu devasa şehrin
kalıyor mu orada da
yapanın yaptığı yanına kâr
yoksa iskeletlerinize
sadece dolap mıdır
naaşlarınızın girdiği mezar
cevap verin bir zahmet
sabrın sonu değil amma
kabrin sonu mudur selamet
babam, duyduğunuzu söyler
hoca adamdır, bilir
o halde
bu ölüm suskunluğu nedendir
kiminiz, sığamıyordunuz dünya’ya
şimdi dar gelmiyor mu kabir
kiminiz, yediniz-içtiniz
hiç göçmeyecek gibiydiniz
kiminiz, ikindi günü kadar
bir gün bile görmediniz
nasılsınız, iyi misiniz
biz mi ölüyüz
siz mi dirisiniz
avlanır mı cennet kuşları
kolay yolunur mu kanatları
var mı kuştüyünden olan
yatakları, yorganları
mezar taşlarına yansıdığı gibiyse
oradaki rahatınız/ biz hâlâ.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного СКАЧАТЬ