Balonla Beş Hafta. Жюль Верн
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Balonla Beş Hafta - Жюль Верн страница 7

Название: Balonla Beş Hafta

Автор: Жюль Верн

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6485-59-4

isbn:

СКАЧАТЬ IV

      Afrika’daki keşifler – Barth, Richardson, Overweg, Werne, Brun-Rollet, Penney, Andrea, Debono, Miani, Guillaume Le-jean, Bruce, Krapf, Rebmann, Maizan, Roscher, Burton ve Speke

      Dr. Ferguson’ın izlemeyi şeçtiği hava güzergâhı öylesine seçilmemişti; çıkış noktası ayrıntılı olarak incelenmişti ve Zanzibar Adası’ndan havalanmayı seçmiş olmasının iyi bir sebebi vardı. Afrika’nın doğu sahillerine yakın bir konumda olan bu ada, 6 derece güney enlemi üzerindeydi ki bu da Ekvator’un 430 mil aşağısında yer aldığı anlamına gelir.

      Nil Nehri’nin kaynağını bulmak amacıyla yola çıkılan son keşif gezisinin de başlangıç noktası bu adaydı.

      Fakat Dr. Ferguson’ın birleştirmeyi düşündüğü keşiflerden bahsetmekte yarar var. Başlıca ikisi; 1849’da gerçekleşen Dr. Barth’ın ve Teğmenler Burton ve Speke’in 1858’deki keşfiydi. Dr. Barth, kendisine ve vatandaşı olan Overweg’e, İngiliz Richardson’ın gezisinde yer bulmayı başarmış bir Hamburgluydu. Richardson’a Sudan’da bir görev verilmişti.

      Bu uçsuz bucaksız bölge, 15 ve 10 derece güney enlemleri arasında bulunuyordu ve oraya varmak için Afrika’nın içerisine 1500 mil seyahat etmek gerekiyordu.

      O zamana kadar, bir gizemler ülkesi olan bu yer hakkında, 1822 ve 1824 yılları arasında yapılan Denham, Clapperton ve Oudney’nin seyahatleri vasıtasıyla biraz bilgi edinilebilmişti. Richardson, Barth ve Overweg, keşiflerini daha ileri taşımak arzusuyla, Tunus ve Trablus’a vardılar ve Fizan’ın başkenti Murzuk’a ulaştılar.

      Tuareglerin yönlendirmesiyle, dikine izledikleri rotalarından vazgeçip Ghat’a; batıya doğru keskin bir dönüş yaptılar. Binlerce yağma, aşağılanma ve silahlı saldırı sahnesinden sonra kafile, Asben’in uçsuz bucaksız vahasına, bir ekim ayında varabildi. Dr. Barth gruptan ayrılarak Agadez kentine bir seyahat yaptıktan sonra 12 Aralıkta tekrar yola koyulan kafileye katıldı. Kafile, üç seyyahın birbirinden ayrıldığı Damergu kasabasına vardı ve Barth, yüklü miktarda haraç ve azmi sayesinde Kano’ya giden yolda ilerlemeyi başardı.

      7 Martta, yanında sadece bir tek hizmetkârla, yüksek ateşten muzdarip olmasına rağmen yola çıktı. Bu seyahatin başlıca amacı, hâlen 350 mil uzakta olan Çad Gölü’nü tetkik etmek olduğundan tekrar yola koyulup Afrika Krallığı’nın kalbi olan Bornou’daki Zouricolo kasabasına vardı. Burada, açlık ve yokluk içinde hayatını kaybeden Richardson’ın haberini aldı. Sonunda, üç haftalık bir yolculuğun bitiminde, Trablus’tan ayrılışından on iki ay sonra Nagorno kasabasına ulaşabildi.

      Onu, 29 Mart 1851’de, Overweg eşliğinde, gölün güneyindeki Adamaoua Krallığı’na doğru yola koyulurken buluyoruz ve oradan da 9 derece kuzey enleminin biraz aşağısında yer alan Yola’ya kadar uzanıyor. Bu, gözü kara seyyahın ulaşabildiği güneydeki en uzak sınır oluyor.

      Ağustos ayında Kouka’ya dönüyor ve buradan da Mandara, Barghimi ve Klanem, son olarak da 17 derece 20 dakika batı boylamındaki Masena’ya geçerek batıdaki sınırını çiziyor.

      Son yoldaşı Overweg’in 25 Kasım 1852’de hayatını kaybetmesinin ardından doğuya yöneliyor ve Sokoto’yu ziyaret edip Nijer’i geçiyor ve Timbuktu’ya varıyor. Burada bir şeyhin tüm aşağılamalarına, her türlü kötü davranışa ve sefalete rağmen sekiz ay boyunca konaklamak zorunda kalıyor. Ama bir Hristiyan’ın şehirde konaklamasına daha fazla tahammül edilemiyor ve Fouillane’lar şehri kuşatmakla tehdit ediyor. Böylelikle doktor, 1854 yılının 17 Mart gününde yola koyuluyor ve inanılmaz bir mahrumiyet içinde otuz üç gün geçiriyor. Kasım ayında Kano’ya ulaşabiliyor ve daha sonra da dört aylık bir gecikmeyle Denham’ın rotasına, Kouka’ya varıyor. 1855’in sonlarına doğru Trablus’a geçip 6 Eylülde bu seyahatin tek hayatta kalan üyesi olarak Londra’ya varıyor.

      Dr. Barth’ın yolculuğu gerçekten bir cesaret destanıydı.

      Dr. Ferguson, onun 4 derece kuzey enlemi ve 17 derece batı boylamında durduğunu dikkatlice not aldı.

      Şimdi de Teğmen Burton ve Speke’in Doğu Afrika’da başardıklarına bir göz atalım:

      Nil boyunca uzanan keşiflerin hiçbiri bu nehrin gizemli kaynağını bulmayı başaramadı. Alman Doktor Ferdinand Werne’nün anlatımına göre, 1840 yılında Mehmet Ali’nin gözetimi altında yapılan keşif gezisi, 4 ve 5 derece kuzey paralelleri arasında Gondokoro’da duraksamıştır.

      1855’te Doğu Sudan’da ölen Vaudey’nin yerine Sardunya konsolosu olarak göreve başlayan Savoy’lu Brun-Rollet, Hartum’dan sakız ve fil dişi tüccarı Yakup adıyla yola koyuluyor ve 4. paralelin ötesinde bulunan Belenia’ya ulaşıp oradan ölümcül bir hastalığa tutularak Hartum’a dönüyor ve hayatını kaybediyor.

      Ne ufak buharlı bir gemiyle Gondokoro’nun bir derece ilerisine gidebilen ve Hartum’da zafiyet sonucu hayata gözlerini yuman Mısır Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Penney ne Gondokoro’nun aşağısındaki çağlayanlara ve ikinci paralele ulaşan Venedikli Miani ne de Nil’in daha da yukarılarına kadar seyahat eden Maltalı Tüccar Andrea Debono açıkça geçilmez olan sınırın ötesine geçebildi.

      1859’da Fransız hukûmetince görevlendirilen M. G. Lejean, Kızıl Deniz üzerinden Hartum’a vardı ve yirmi kişilik mürettebat ve yirmi kişilik askerle Nil üzerinde yola koyuldu; fakat başkaldırmış zenci kabileler hayati risk oluşturmaktaydı; böylece Gondokoro’dan daha öteye geçemedi. M. d’Escayrac de Lauture tarafından başlatılan seyahat de aynı şekilde hüsranla sonuçlandı.

      Bu ölümcül sınır, yola çıkan her kâşifi bir yerde tökezletiyordu. Eskiden Neron’un elçileri 9. enleme ulaşmışlardı yani on sekiz yüzyıl boyunca katedilen mesafe 5-6 dereceden; 300-360 milden daha fazla değildi.

      Birçok seyyah ise Afrika’nın doğusundan yola koyularak Nil’in kaynağına ulaşmayı denedi.

      1768-1772 yılları arasında, İskoç Bruce, Habeşistan’da bir liman olan Massava’dan yola koyulup Tigre boyunca seyahat etti, Aksum yıkıntılarını gezdi, “olmayan” Nil kaynaklarını gördü ve anlamlı bir sonuç elde edemeden geri döndü.

      1844’te, Anglikan bir misyoner olan Dr. Krapf, Zanzibar kıyısındaki Monbaz’da bir müessese kurdu ve Dr. Rebmann’la birlikte kıyıdan üç yüz mil içeride iki sıradağ keşfetti. Bu dağlar, de Heuglin ve Thorton tarafından bir kısmına daha yeni tırmanılan Klimanjearo ve Kenya Dağları’dır.

      1845’te Fransız kâşif Maizan, tek başına Bagamayo’dan yola çıktı ve Zanzibar’ın tam aksi yönünde Deje-la-Mhora’ya kadar ulaştı; fakat burada kabile lideri tarafından akla gelecek en kötü işkencelere maruz kaldı ve hayatını kaybetti.

      1859 Ağustosunda, Hamburglu genç gezgin Roscher, bir Arap kervanıyla yola koyulup Malavi Gölü’ne ulaştı; fakat uykusunda öldürüldü.

      Son olarak, 1857 yılında Bengal Ordusunda görevli teğmenler Burton ve Speke, Londra Coğrafya Cemiyeti tarafından, büyük Afrika göllerini incelemek için görevlendirildiler ve 17 Haziran günü Zanzibar’dan ayrılıp doğruca batıya yöneldiler.

      Dört ay boyunca süregelen tarifsiz sıkıntılardan sonra eşyaları yağmalanmış ve hamalları dövülmüş ya da katledilmiş bir şekilde, tüccarlar ve kafilelerin СКАЧАТЬ