24
Gönül, o gelgeç güzel pek hakikatsiz Nev’î ne yapsın? Vefasızlardan şikâyet, vefasızlardan şikâyet…
25
Makta: Kaside veya gazelin son beyti.
26
Nazire: Örnek, karşılık. Divan edebiyatında bir şairin şiirini taklit ederek aynı ölçü ve aynı kafiyede yazılan şiir.
27
Divan: Eskiden divan şairlerinin, alfabetik sıraya göre düzenlenmiş şiir dergisi.
28
O, kötü yazan kâtibin (hattat’ın) eli kalem, olsun (yani kamış kalemin ucu gibi, makta (kesit) üzerinde kesilsin.) Onun yalan yanlış karalaması, düğünümüzü kavga gürültü şekline sokar. (Sûr kelimesi Arap harfleriyle yazıldığı zaman, sin harfinin üstüne yanlışlıkla üç nokta konulacak olursa, anlam tamamen değişir, düğün anlamına gelen sûr, kavga gürültü anlamına gelen şûr şekline girer). Bazen de bir harfi atlayarak nasır kelimesini nar, yani ateş şekline, göz kelimesini yazarken de bir nokta atlayarak kör şekline sokar.
29
Caize: Eskiden bir büyüğe sunulan manzumeye karşılık verilen para.
30
Ovasında ve sahrasında yüzlerce Leyla ve Mecnun cilveleşmede; dağlarında binlerce Ferhat ve Şirin aşk şarabı içmede.
31
Bir alanında Hazreti Peygamber Efendi’mizin aydınlık mezarları, bir bahçesinde Ulu Tanrı’nın kâbesi görünmede.
32
Revahe oğlu Abdullah: Eski Arap cengâverlerinden, şair.
33
Ebu Müslim (719-755): Emevîleri devirip Abbasîleri halifelik tahtına çıkaran ünlü komutan. Horasanlıdır, Türk asıllı olduğu rivayet edilir. Abbasi Devleti kurulduktan sonra, İkinci Abbasî Halifesi tarafından, hizmetine karşılık olarak öldürülmüştür.
34
Ebu Tamam: Ünlü Arap cengâverlerinden, şair.
35
Ebu Firas: Ünlü Arap cengâverlerinden, şair.
36
Ayrıntılı bilgi için bk. Peçevî Tarihi, C. 2, s. 39.
37
“Talih denilen huysuz ve kavgacı at itaatsizlik etti. Tanrı lütuflarının gölgesi yere düştü.”
38
Şahbeğendi: İran’da yetişen ve at cinslerinin hepsinden fazla makbul olan bir at cinsi.
39
Sahaif-ül-ahbar, C. 3, s. 525.
40
Bir askerin başına çelenk takmak, o zamanın âdetince nişan ve iftihar makamındaydı.
41
Hilat: Büyükler tarafından iltifata layık kimseye giydirilen süslü elbise.
42
Nusret: Yardım etmek, yardım.
43
Müteferrika: Padişahın, sadrazamın, vezirlerin buyruklarını götüren, büyük hizmetlere, zamanla vezirliğe kadar yükselebileceklere verilen isim.
44
İran’da iki şehrin adı.
45
İran’da iki şehrin adı.
46
İran’da bazı şehirlerin adları.
47
İran’da bazı şehirlerin adları.
48
İran’da bazı şehirlerin adları.
49
Temkinli davranmaktan asla çekinme!
Cezanın yerine getirilmesi için emir vermede acele etme!
Bir anda birçok insanın kanı dökülebilir;
Fakat bir ölüyü diriltmek imkânsızdır.
50
Şii: Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in damadı Hazreti Ali’yi ve onun evlatlarını mağdur sayarak bu dava ile Sünnilerden ayrılan ve ayrı bir mezhep meydana getiren Müslüman topluluğuna mensup olan.
51
Sünni: Kur’an-ı Kerim’deki dogmalara ve peygamberimizin sünnetine göre amel etmeyi en doğru ve tek yol olarak gösteren İmam-ı Azam Ebû Hanife’nin kurduğu mezhepten olan Müslüman.
52
Şiilerin inancına göre, Hazreti Muhammed’den sonra halifelik Ali’nin hakkı olduğu hâlde, Bekir, Osman ve Ömer, onun hakkını gasp ettikleri için, bu üç halifeye muğberdirler. Erkek çocuklarına onların isimlerini bile koymazlar. (Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı müddetince, Sünni Türkiye ila Şii İran, maalesef bu mezhep kavgalarıyla birbirlerini yemişlerdir.)
53
Tabiye: Savaşta muhtelif sınıflara mensup askerî birlikleri gerekli yerlere en ustaca yerleştirip kullanma sanatı ve bu işi inceleyen ilim.