Fakat öz şekil aldığında, farklı bir isim alır.
Bu kaynağa “Engin Gizem” denir.
Bir gizem ne kadar engin olabilirse o kadar engindir.
O, tüm hayatın özüne açılan kapıdır.
2
Güzelliği herkes tarafından anlaşıldığında, güzel olan çirkinleşir.
Herkes erdemin iyi olduğunu bildiği an, erdem kötü olur.
Bu nedenle varlık ve hiçlik birbirini doğurur.
Zor ve kolay birbirinden meydana gelir.
Uzun ve kısa birbirini oluşturur.
Yüksek ve alçak birbirleriyle anlam kazanır.
Ses ve ton ahenkle bir araya gelir.
Önce ve sonra sırayla birbirini izler.
Bunu fark eden ermiş, şahsi arzudan arınarak Yol’u izler.
Konuşmaz, hareketleriyle ders verir.
Ermiş, ayırmadan tüm hayatlara dirilik aşılar.
Sahip olmak istemeden tüm varlıkları besler.
Tüm enerjisini buna adar fakat sonucun üzerinde durmaz.
Başarıyı elde ettiğinde itibar beklemez.
Çünkü şöhreti kabul etmez, bu yüzden de onu kaybetmez.
3
İleri gelenlere hayranlık duymazlarsa insanlar ayrılığa düşmezler.
Elde etmesi zor nesnelere değer vermezlerse insanlar hırsız olmazlar.
Tutkunun arzularını görmezlerse insanların kalbi bulanmaz.
Bu yüzden ermişin amacı aklını boşaltmak, erdemleri gerçek kılmak,
Dünyevi arzuları zayıflatmak ve özünü güçlendirmektir.
İnsanların dünyevi bilgi ve arzudan uzak kalmasını sağlar.
Bilgelerin fikirleriyle sorun yaratmasını önler.
Arzu olmadan doğallıkla hareket eder,
O zaman her şey doğal düzende gerçekleşir.
4
Yol doğayla birleşip tükenmeden kullanılabilir.
Her şeyin kaynağı olan bir sonsuzluk kadar derin ve güç algılanan bir şeydir.
Keskin köşeleri yuvarlayabilen,
Karmaşıklığı çözebilen,
Görkemle uyuşabilen,
Sadelikle bütün olarak hareket edebilen,
Bir bütünlük kadar tam ve mükemmeldir.
Tao o kadar derin ve o kadar görünmezdir ki,
Hem her yerdedir hem de herhangi bir yerde.
Onu kimin doğurduğunu bilmiyorum,
O yer ve gökten önce de vardı.
5
Doğa, saf erdemin bütünlüğüyle her şeyi besler.
Her şeyin hızla büyüyüp serpilmesine izin veren hayatı bahşederek,
Büyük ve mükemmel bir lütufta bulunur.
Bu nedenle, eski geleneklere göre,
Doğa her varlığa günah keçisi gözüyle baktığı için zalim görünebilir.
Ermiş kişi de insanlara günah keçisi gözüyle baktığında
Zalim görünebilir.
Yerle gök arasındaki boşluk körük gibidir,
Göze boş görünür fakat asla tükenmeyen bir kaynak sunar.
Ne kadar hareket ederse o kadar çok yaratır.
Fazla sözcük yorgunluğa neden olur.
İçteki gerçek öze odaklanmak daha iyidir.
6
Vadinin ruhu ölümsüzdür.
Buna “Mistik Doğa” denir.
Mistik doğanın kapısı evrenin kökenidir.
Ebedidir ve tüketilemez.
7
Cennet sonsuzdur, dünya kalıcıdır.
Ebediyetlerinin sebebi kendileri için var olmamalarıdır.
Bu nedenle uzun ömürlüdürler.
Böylece ermiş kişi kendini sona koysa da başta bulur.
Kendi hayatını önemsemez ama hayatı hep yolunda olur.
Bunun nedeni kendi çıkarlarına odaklanmamasıdır,
Böylece gerçek doğasına ulaşabilir.
8
Çok erdemli insan, akan su gibidir.
Su her şeye fayda sağlar ve onlarla mücadele etmez.
Kendini kimsenin istemediği bir yere koyar,
Böylece Tao’ya en yakın olur.
Erdemli insan su gibidir, her yere uyum sağlar.
Zihni de su gibi sakin ve huzurludur.
Kalbi, her şeye faydası olan su gibi naziktir.
Sözleri suyun akışı gibi içten ve kalıcıdır.
Amacı sert kayaları delen yumuşak su gibi doğal, hırstan yoksundur.
Çalışması suyun serbest akışı gibi yeteneklidir.
Hareketleri düzenli akan su gibi iyi zamanlanmıştır.
Erdemli insan asla zorla kendi istediğini yaptırmaz,
Bu yüzden de hataya düşmez.
9
Ondan gurur duyanlar için zenginlik sel gibidir, hasara yol açar.
Önceden önüne geçmek en iyisidir.
Şöhretten mutlu olmamak, bıçağın ucunu bileylemek gibidir.
Ne kadar keskinleşirse kırılması o kadar kolaylaşır.
Zenginlik ve hazineler insanın sahip olamayacağı yanılgılardır.
Zenginlikleri ve şöhretleri yüzünden kibirli olanlar,
Hatalarını kabullenmek isterler.
Doğa Tao’su insana başarısından sonra kaçmayı, şöhrete sahip çıkmamayı öğretir.
10
İnsan yüce Yol’dan uzaklaşmadan
Vücuduyla ruhunu bileştirip “tek”liği kucaklayabilir mi?
İnsan СКАЧАТЬ