İntihar kulübü. Роберт Льюис Стивенсон
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу İntihar kulübü - Роберт Льюис Стивенсон страница 5

Название: İntihar kulübü

Автор: Роберт Льюис Стивенсон

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-80-1

isbn:

СКАЧАТЬ açılan bir şampanya şişesinin sesi duyuluyor, bunu kahkahalar ve konuşmalar izliyordu. Nehre bakan büyük ve tek bir pencere vardı. Işıklara baktıklarında Charing Cross’tan çok da uzakta olmadıklarını düşündüler. Fazla mobilya yoktu, kaplamalar dökülüyordu. Yuvarlak bir masanın ortasındaki bir el zili dışında taşınabilir hiçbir eşya yoktu. Duvarlardaki askılarda gelenlerin şapkaları ve paltoları asılıydı.

      “Nasıl bir zindan burası?” dedi Geraldine.

      “Bunu öğrenmeye geldim,” dedi Prens. “Mekânda canlı şeytanlar bulunduruyorlarsa bu iş eğlenceli bir hal alabilir.”

      Tam o sırada katlanır kapı, ancak bir kişinin geçebileceği kadar açıldı. Yine o anda daha şiddetli bir uğultu başladı ve hemen ardından İntihar Kulübü’nün heybetli başkanı göründü. Başkan, elli yaşlarında bir adamdı. İri cüsseli ve hantaldı. Favorileri kabarıktı, başının ortası ise keldi; arada bir ışıldayan gözleri gri renkliydi. Ağzında büyük bir puro vardı. Yabancıları bilge ve soğuk bir tavırla süzerken dudaklarını sağa sola oynatıyordu. Hafif tüvit kumaştandı giysisi. Çizgili gömleğinin yakası çok açıktı. Bir kolunun altında ise ufacık bir defter vardı.

      “İyi akşamlar,” dedi kapıyı kapattıktan sonra. “Benimle konuşmak istediğiniz söylendi.”

      “İntihar Kulübü’ne katılmak istiyoruz,” diye cevapladı Albay.

      Başkan, purosunu ağzında çevirdi. “O da ne?” dedi birden.

      “Bağışlayın,” dedi Albay, “ama bize bu konuda bilgi verme yetkisi olan tek kişisiniz sanırım.”

      “Ben mi?” diye bağırdı Başkan. “İntihar Kulübü mü? Yapmayın! 1 Nisan eğlencesi bu. Likörle neşelenen beyleri hoş görebilirim; ancak bunun da bir sınırı var.”

      “Kulübünüze ne derseniz deyin,” dedi Albay, “bu kapıların ardında birileri var ve katılmakta ısrar ediyoruz .”

      “Beyefendi,” dedi Başkan ters bir şekilde, “bir hata yapmışsınız. Burası özel bir mülk ve hemen ayrılmanız gerek.”

      Bu küçük söz alışverişi boyunca Prens sessizce oturmuştu. Fakat Albay’ın “Tanrı aşkına, bu cevabı kabul edin ve gidelim!” der gibi baktığını görünce purosunu ağzından çıkardı ve konuşmaya başladı.

      “Buraya’’ dedi, “bir arkadaşınızın daveti üzerine geldim. Partinizi bu şekilde bölmekteki amacımızdan sizi haberdar etmiş olmalı. Benim durumumdaki bir kişinin bağlayıcı güçte olmadığını ve kabalığa tahammül etmeyeceğini hatırlatmak isterim. Genelde çok sakin bir insanımdır; ancak ya bildiğiniz küçük meselede beni memnun edersiniz ya da beni bu salona aldığınıza çok pişman olursunuz.”

      Başkan bir kahkaha attı.

      “İşte böyle konuşun,” dedi. “Siz gerçek bir erkeksiniz. Kalbime giden yolu biliyorsunuz ve benimle dilediğinizi yapabilirsiniz. Acaba,” diye devam etti Geraldine’e hitap ederek, “birkaç dakika için kenara çekilebilir misiniz? Önce arkadaşınızın işlemlerini halledelim. Kulübe katılmak için formalitelerin gizlilik içinde yerine getirilmesi gerekiyor.”

      Bu sözlerle birlikte küçük bir bölmenin kapısını açtı ve Albay’ı buraya kapattı.

      “Size inanıyorum,” dedi Florizel’e yalnız kalır kalmaz; “fakat arkadaşınız konusunda emin misiniz?”

      “Kendimden olduğum kadar emin değilim, gerçi onun nedenleri daha ikna edici,” diye cevapladı Florizel, “fakat hiç korkmadan onu buraya getirecek kadar da güveniyorum. En inatçı adamı bile hayattan soğutacak şeyler yaşadı. Geçen gün kâğıt oynarken hile yaptığı söylenerek kovuldu.”

      “İyi bir nedenmiş,” diye cevapladı Başkan; “Aynı durumda olan en azından bir üyemiz daha var ve ondan eminim. Askerlik yaptınız mı acaba?”

      “Yaptım,” diye cevapladı; “fakat çok tembeldim, erken ayrıldım.”

      “Hayattan bıkmış olmanızın sebebi nedir?” diye devam etti Başkan.

      “Aynı neden, hemen hemen aynı şey,” diye cevapladı Prens; “katıksız tembellik.”

      Başkan yerinden sıçradı. “Bu hiç olmadı,” dedi, “daha iyi bir nedeniniz olmalı.”

      “Hiç param yok,” diye ekledi Florizel. “Hiç şüphesiz sinir bozucu bir neden bu. Tembelliğimi daha da ileri bir noktaya taşıyor.”

      Başkan, bu tuhaf ve acemi adayın gözlerine bakarak sigarasını birkaç saniye ağzında çevirdi. Fakat Prens tüm küstahlığıyla incelemesini sürdürdü.

      “Deneyimim olmasaydı,” dedi Başkan en sonunda, “sizi geri çevirirdim. Fakat dünyayı tanıyorum. En azından şunu biliyorum ki en önemsiz intihar bahaneleri çoğunlukla desteklenmesi en güç olanlardır. Ve tıpkı size olduğu gibi birine kanım kaynadıysa, onu reddetmek yerine kuralı zorlamayı yeğlerim.”

      Prens ve Albay, art arda uzun ve ayrıntılı bir sorguya maruz kaldı: Prens yalnız, Geraldine ise Prens’in eşliğinde sorgulandı. Böylece Başkan, bir arkadaş çapraz sorgudayken diğerinin yüzünün aldığı hali görebiliyordu. Sonuç tatmin ediciydi. Başkan, her duruma ilişkin birkaç ayrıntıyı not ettikten sonra ortaya bir yemin metni çıkardı. Vaat edilen itaatten daha pasif ve yeminli kişiyi bağlayan koşullardan daha katı herhangi bir şey tasavvur edilemezdi. Böyle korkunç bir teminatı kaybeden adamda onurun zerresi kalmamıştır; eğer kalbinde biraz inanç varsa bunun da tesellisi olmayacaktır. Florizel, belgeyi imzaladı; ama tüyleri ürpermişti. Albay da büyük bir iç sıkıntısıyla imza attı. Ardından Başkan giriş parasını aldı. Daha fazla uzatmadan iki arkadaşı İntihar Kulübü’nün sigara içilen odasına getirdi.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Hasahırlara ve onlarla ilgili gereçlere bakmakla yükümlü yüksek aşamalı görevli. (e.n.)

      2

СКАЧАТЬ