Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler. David S. Kidder
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler - David S. Kidder страница 26

Название: Entelektüelin kutsal kitabı - biyografiler

Автор: David S. Kidder

Издательство: Maya Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-8068-57-3

isbn:

СКАЧАТЬ eleştiriler getiriyordu.

      Hz. İsa, 33 yılının Hamursuz Bayramı öncesi Judaizmin merkezi olan tapınağın bulunduğu Kudüs’e geldi. Kısa zamanda Roma Valisi Pontius Pilate ile arası açıldı. Vali, Hz. İsa şehre vardıktan sadece birkaç gün sonra onun çarmıha gerilmesini emretti.

      Hz. İsa’nın hayatı ile ilgili tarihi bilgiler son derece kısıtlıdır. Hayatı ve öğretisi ile ilgili geleneksel anlatılara ise ölümünden on yıllar sonra yazılan İncil kaynaklık etmektedir. Ancak çok geçmeden Hz. İsa’nın öğretisinden ilham alan takipçileri büyük bir hızla Roma dünyasının dört bir yanına yayıldılar.

Ek Bilgiler

      1- Aramice halen Suriye, Lübnan ve İsrail’de konuşulmaktadır; ancak bu dili konuşanların sayısı giderek azalmaktadır.

      2- Hz. İsa kendi öğretisini Yahudilikten ayrı bir din olarak görmemişti. Hıristiyanlığın ayrı bir din haline gelişi onun ölümünden on yıllar sonra gerçekleşmiştir.

      3- Roma İmparatorluğu’nda yaygın bir idam yöntemi olan çarmıha germe genellikle adi suçlar için uygulanmaktaydı. İmparatorluk 4. yy’da Hıristiyanlığı kabul edince bu ceza uygulanmamaya başlandı.

      Kleopatra

      Mısır’ın son firavunu olan Kleopatra (MÖ 69-30) antik dünyanın en ünlü ve en güçlü kadınları arasında yer almaktadır. Roma iç savaşlarındaki rolü, Julius Sezar (MÖ 100-44) ve Mark Antony (MÖ 83-30) ile olan duygusul ilişkileri ve dehşet verici intiharı ile halen büyüleyici bir tarihsel figür olarak görülmektedir.

      Kleopatra, Ptolemaic Hanedan’ın bir üyesi olarak doğdu. Yunanca konuşan bu hanedan, Büyük İskender’in (MÖ 356-323) Mısır’ı fethinden beri ülkeyi yönetmekteydi. 18 yaşındayken kardeşi 13. Batlamyus (MÖ 61-47) ile birlikte müştereken tahta geçmiştir.

      Kardeşler tahta geçmelerinin ardından birbirleriyle evlendiler. (Bu tarz ensest birleşmeler Antik Mısır kraliyet ailesinde hiç de nadir değildi. Aslında Kleopatra’nın annesi de babasının yeğeniydi) Kardeşler gücü tek başlarına ele geçirebilmek için birbirlerinin ardından dolaplar çeviriyorlardı. Bu mücadele MÖ 50 yılında Kleopatra’nın sürgüne gönderilmesi ile son buldu.

      MÖ 48 yılında Kleopatra’nın Sezar’la olan ilişkisi başlamıştır. Sezar, Batlamyus ile olan savaşında Kleopatra’nın safında yer aldı. Sevgilisinin yardımıyla Kleopatra yeniden tahta geçmiştir. Batlamyus ise savaşta ölmüş ve böylece Kleopatra tahtı küçük kardeşi 14. Batlamyus (MÖ 59-44) ile paylaşmaya başlamıştır. 14. Batlamyus daha sonra Romalılar’dan kaçarken Nil’e düştüğünde boğularak ölecektir. Kleopatra MÖ 47 yılında Sezar’dan bir erkek çocuk doğurur ve adını Sezarion (MÖ 47-30) koyar.

      Kleopatra, oğlunun Sezar’ın varisi olmasını istemişti. Ne var ki diktatörün MÖ 44 yılında ölümünün ardından Sezar’ın evlatlığı olan Octavian (MÖ 63-MS 14), Antony ve bir başka generalle birlikte ülkeyi yönetmeye başladı. Antony ve Kleopatra bundan sonra sevgili olmuşlar Roma’ya tek başlarına hakim olabilmek için Octavian’a karşı komplolar kurmuşlardır.

      Octavian, MÖ 31 yılında Antony ve Kleopatra ile savaşmaya başlamış ve Actium Savaşı’nda donanmalarını yenilgiye uğratmıştır. Kısa bir süre sonra sevgililer intihar etmişlerdir. Kleopatra’nın bir engerek yılanına göğsünü sokturduğu söylenmektedir. William Shakespeare (1564-1616) en meşhur trajedilerden biri olan Antonius ve Kleopatra’da (1609) bu ilişkiyi konu almıştır.

      Kleopatra Mısır firavunlarının sonuncusuydu. 3 bin yıllık bir zincirin son halkasıydı. Bundan sonra Mısır, Aegyptus adıyla bir Roma eyaleti olacak ve 20. yy’a kadar tam bağımsız olamayacaktır.

Ek Bilgiler

      1- Kleopatra aslında aynı adı taşıyan 7. Mısır kraliçesidir. 1. Kleopatra MÖ 180-176 yılları arasında hüküm sürmüştür.

      2- Son Mısır kraliçesi “Cleopatra” (1963) filminde Elizabeth Taylor (1932-) tarafından canlandırılmıştır. Taylor’un filmde oynamak için aldığı 7 milyon dolar dönemin Hollywood rekorlarının arasına girmiştir.

      3- Kleopatra’nın dört çocuğu vardı. Biri Sezar’dan diğer üçü ise Mark Antony’dendi. Sezarion, Octavian tarafından idam edilmiş ve diğer üçü de tutuklanmıştır. Çocuklar Octivian’ın zafer yürüşünde Roma sokaklarında gezdirilmişlerdir. Bu çocuklar daha sonra yanlarına verildikleri aileler tarafından yetiştirilmişlerdir.

      Marcus Aurelius

      Hem güçlü bir Roma imparatoru hem de bir filozof olan Marcus Aurelius (121-180) döneminin en önemli felsefi metinlerinden birini yazmıştır. İmparatorun Doğu Avrupa’daki savaşlar sırasında yazdığı Meditations kişisel erdem ve kadere boyun eğmenin önemini vurgulayan Stoa felsefesinin en bilinen metinleri arasında yer almaktadır.

      Marcus Roma İmparatorluğu gücünün doruğundayken ülkeyi yöneten Beş İyi İmparator’un sonuncusu olarak tanınmaktadır. Pax-Romana ya da Roma Barışı olarak anılan bu dönemde sanat, felsefe ve ticaret alanlarında büyük gelişmeler yaşanmıştır. Filozof-imparator bu dönemi daha uzun bir süre devam ettirebilmek için mücadele vermiş, ancak ölümünden kısa bir süre sonra Roma Barışı son bulmuştur.

      Tam adı Marcus Annius Verus olan filozof, İmparator Trajan’ın (53-117) uzak bir akrabasıydı. Babası bir devlet görevlisiydi. Marcus, babasının kendisine alçakgönüllü ve erkekçe bir kişilik kazandırdığını ifade etmiştir. On yedi yaşındayken babası ölür. Bunun üzerine Marcus 138 yılında imparator olan Antoninus Pius (86-161) tarafından evlat edinilmiştir. Antoninus, çocuğun yetiştirilmesi için Roma’nın en iyi öğretmenlerinden biri olan Marcus Cornelius Fronto’yu (100-170) tutar.

      Antoninus’un ölümünün ardından Marcus, 40 yaşındayken tahta çıkar ve Aurelius adını alır. Üvey kardeşi Lucius Verus (130-169), 8 yıl boyunca ülkeyi onunla birlikte ortaklaşa yönetmiştir. Tahtta kaldığı sürenin büyük bölümünde Asya’daki Parthia İmparatorluğu ve Avrupa’daki Alman kabileleri ile yapılan savaşlarla meşgul olmuştur.

      Marcus’un, Meditations’ı Alman kabilelerinden biri olan Quadi ile olan savaş sırasında yazdığı tahmin edilmektedir. Bu kitap on iki kitapçıktan oluşan bir derlemedir. Hem imparatorun otobiyografisi hem de Stoacılık üzerine yazılmış eserlerin en ünlüsüdür.

      Stoacılara göre ölümden sonra hayat yoktur. Her erkek ve kadının kaderinde unutulmak vardır. “Doğanın tüm yaratıkları ölüme yazgılıdır,” diye yazar imparator.

      Marcus insanların erdemli bir şekilde yaşaması gerektiğine inanır. İnsanlar doğaya uygun bir biçimde yaşamalıdırlar: “Eğer böyle yaparsan, hiçbir şey ummaz, hiçbir şeyden korkmaz, yaptığın her işten ve söylediğin her sözden hoşnut olursan, ancak öyle mutlu olabilirsin.”

      Bugünkü Viyana’ya yaptığı bir ziyaret sırasında öldüğünde 58 yaşındaydı. Yerine oğlu Commodus (161-192) geçti.

Ek Bilgiler

      1- СКАЧАТЬ