Gabit Müsirepov
Ulpan
Takdim
Türkiye-Kazakistan arasında siyasî ilişkilerdeki gelişmeye bağlı olarak her geçen gün iki ülke arasındaki kültürel ilişkiler de hızla gelişmekte. Kültürel ilişkiler kapsamındaysa özellikle edebî ilişkilerin çok özel bir yeri var. İki halkın önemli edebiyatçılarıyla ilgili karşılıklı olarak yapılan toplantılar ve karşılıklı eser basımı edebî ilişkilerin gelişmesine büyük katkı sağlamakta. Özellikle son dönemde gerek Kazak edebiyatının önemli eserlerinin Türkiye Türkçesine kazandırılması gerekse Türk edebiyatının eserlerinin Kazakçaya aktarılması ve bu yolla iki halkın birbirinin edebiyatından haberdar olması oldukça sevindirici.
İki ülkenin edebî ilişkilerine katkı sağlayan bir çalışma da Kazak edebiyatının tanınmış yazarlarından biri olan Gabit Müsirepov’un Ulpan adlı ünlü romanının Türkiye Türkçesine kazandırılmış olmasıdır.
Kazak tarihinde ileri görüşlü, lider, akıllı, feraset sahibi, akrabasına, çevresine, halkına karşı yakın ve samimi olan “halk anaları” vardır. Bu kadınlar, Kazak halkı için büyük bir değer ifade eder. Ulpan romanının kahramanı halk anası Ulpan da işte bu kadın kahramanlardan biridir. Günümüzde sıklıkla kadın haklarının konuşulduğu ve kadının konumunun iyileştirmesi gerekliliği tartışılırken, daha 19. yüzyılın ikinci yarısında, Kazak bozkırında yaşayan ve yaşadığı döneme damgasını vuran lider ruhlu bir Kazak kadınıdır Ulpan. Gabit Müsirepov’un Ulpan romanında, lider ruhlu, akıllı ve ileri görüşlü bütün Kazak kadınları, hatta toplumsal hayatta hiçbir zaman pasif olmayan, toplumsal hayata daima aktif olarak katılan genel Türk kadını, roman kahramanı Ulpan şahsında dile getirilmiştir. Anadolu’da da Ulpan gibi halk anaları az değildir. Türk okuyucu romanı okuduğunda, Ulpan’ın hayatında Anadolu’daki lider ruhlu kadınlardan izler de bulacaktır. Okuyucu, aslında genel Türk kadınının Türk Dünyasının neresinde yaşarsa yaşasın toplumda daima var olduğunu, söz söyleyebildiğini, dikkate alındığını, değer gördüğünü farkedecektir.
Umuyorum ki Dr. Cemile KINACI tarafından Türkiye Türkçesine kazandırılan bu eser sayesinde Türk okuyucu, lider ruhlu ve yenilikçi halk anası Ulpan’ı tanıyacak ve onu gönülden sevecektir. Bu vesileyle tanınmış Kazak yazarı Gabit Müsirepov’un edebî yaratıcılığını tanıtan Ulpan romanını Türkiye Türkçesine çevirerek kökleri bir olan Türk-Kazak halkının yakınlıklarının gözlemlenmesine imkân sağlayan Dr. Cemile KINACI’yı kutluyorum. Kitabın yayınlanmasına katkı sağlayan Bengü Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Yakup ÖMEROĞLU’na teşekkürlerimi sunuyorum. Türk-Kazak edebî ilişkilerinin gelişerek devam etmesini en içten dileklerimle temenni ediyorum.
Takdim
Avrasya Yazarlar Birliği, kurulduğu ilk günden bu yana kardeş Kazakistan ile sıkı edebî ilişkiler içerisinde oldu. Türkiye ve Kazakistan arasında yürütülen edebî faaliyetlerde hem biz Kazak kardeşlerimize gönülden destek verirken, Kazak kardeşlerimizin desteğini de her zaman gördük ve görmeye de devam ediyoruz.
Avrasya Yazarlar Birliği, Türk ve Kazak edebiyatçılarıyla ilgili karşılıklı olarak yapılan toplantılara ve karşılıklı eser basımına memnuniyetle destek vermektedir. Böylece Türkiye-Kazakistan edebî ilişkilerinin her geçen gün giderek gelişmesine de imkânları ölçüsünde katkı sağlamaktadır.
Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Canseyit Tüymebayev’in özel gayretleriyle son dönemde Kazak edebiyatının tanınmış yazarlarının önemli eserlerinin Türkiye Türkçesine kazandırılması hızla devam etmektedir. Bu faaliyete biz de destek olmaktan büyük bir memnuniyet duymaktayız. Kazak edebiyatının abidevî eserlerinin Türkiye Türkçesine çevrilmesi, şüphesiz kardeş Kazak halkının Türkiye’de daha yakından tanınmasına ve Türk okuyucunun Kazak edebiyatından haberdar olmasına vesile olmaktadır. İki halkın birbirinin edebiyatından haberdar olması demek, iki halkın birbirini daha yakından tanıması ve sonuç olarak iki ülke arasında siyasî ilişkilerden çok daha sağlam kültürel ilişkilerin kurulması demektir. Edebiyat, Türk ve Kazak halkı arasına yıkılmaz gönül köprülerinin inşa edilmesine katkı sağlamaktadır.
Türk ve Kazak halkı arasına kültürel bir gönül köprüsü kurmaya katkı sağlayacak eserlerden biri de Kazak edebiyatının tanınmış eseri Ulpan’ın Türkiye Türkçesine kazandırılmış olmasıdır. Kazak edebiyatının öne çıkan yazarlarından biri olan Gabit Müsirepov’un eseri Ulpan, kadın konulu bir roman olması bakımından da ayrıca önemlidir. Romana adını veren ileri görüşlü, lider, akıllı, feraset sahibi, akrabasına, çevresine, halkına karşı yakın ve samimi olan “halk anası” Kazak Ulpan, aslında Anadolu’daki Türk kadınına hiç de yabancı değildir. Anadolu’nun hemen her yerinde Ulpan’a benzeyen Hayme Analar, Gökçe Analar, Kara Fatmalar, Nene Hatunlar ve daha pek çok isimsiz Anadolu kadını tarihte yaşamış ve bu gün de bu güzel vatan toprağında yaşamaya devam etmektedir.
Türk okuyucu ve özellikle Türk kadınları, daha 19. yüzyılın ikinci yarısında, Kazak bozkırında yaşayan ve yaşadığı döneme damgasını vuran lider ruhlu Kazak kadını Ulpan’ın hayat hikâyesini okuduğunda, kendinden izler bulacaktır. Kazak yazarı Gabit Müsirepov Ulpan romanında, lider ruhlu, akıllı ve ileri görüşlü bütün Kazak kadınlarını, hatta bir bakıma toplumsal hayatta hiçbir zaman pasif olmayan, toplumsal hayata daima aktif olarak katılan genel Türk kadınını Ulpan karakterinde dile getirmiştir.
Umuyorum ki Dr. Cemile KINACI tarafından Türkiye Türkçesine kazandırılan bu eser vasıtasıyla lider ruhlu ve yenilikçi halk anası Ulpan’ı Türk okuyucu da tanıyacak ve kendine çok benzeyen Kazak tarihindeki bu lider ruhlu halk anasını sevecektir. Türk-Kazak edebî ilişkilerinin perçinlenmesine katkı sağlayan bu kitabı Türkiye Türkçesine çeviren Dr. Cemile KINACI’yı kutluyorum. Türk-Kazak edebî ilişkilerinin gelişerek devam etmesini en içten dileklerimle temenni ediyorum. Kitabın yayınlanmasına destek veren Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Canseyit TÜYMEBAYEV’e teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca kitabı yayına hazırlayan TÜRKSOY Kazakistan Temsilcisi Malik OTARBAYEV’e de teşekkür ediyorum. Türk-Kazak edebî ilişkilerinin artarak devam etmesini içtenlikle diliyorum.
Ön Söz
Gabit Müsirepov’un Ulpan romanı ile doktora tezimi yazarken tanıştım. Romanı bilimsel bir çalışmanın materyallerinden yalnızca biri olarak okumaya başladım. Romanın daha ilk sayfalarından itibaren roman benim için yalnızca bir materyal olmanın ötesine geçiverdi. Sayfalar ilerledikçe, kendimi âdeta roman döneminde buluverdim. Birdenbire Kazak bozkırındaki Kazak kızı Ulpan oluverdim. Babasının “erkek gibi” yetiştirdiği genç Ulpan ile kendimi öyle özdeşleştirdim ki, artık Ulpan benim için romanın sıradan bir kahramanı olmanın çok ötesine geçti. Ete kemiğe büründü ve âdeta “ben” oldu.
Türk Dünyasında kadın aydınlanmasını konu alan edebî miras içinde Gabit Müsirepov’un Ulpan romanının çok özel bir yeri var. Türk Dünyası kadınının tarihteki toplumsal konumuna ışık tutması bakımından Ulpan okunması gereken bir eser.
Romanı okudukça, erkek gibi giyinen, ata binen, yılkı peşindeki cesur bozkır kızı Ulpan’ı çok sevdim. Ulpan, genç yaşına rağmen bilgeliği, olgunluğu, cesareti, kararlılığı, ileri görüşlülüğü ve lider ruhlu oluşuyla çok özel bir kadın kahramandı. O, etrafındaki pek çok erkekten çok daha akıllı, bilgeliği ile herkese sözünü dinleten, herkes tarafından saygı gören tam bir “halk anası” idi. Gelişmeye açık, kendini yetiştiren ve yaşadığı döneme göre oldukça modern bir Kazak kadını…
Ulpan, 19. yüzyıl Türk kadınının toplumsal konumunu göstermesi bakımından СКАЧАТЬ