Турецкий язык. Перевод прозы на примере романа «Kürk Mantolu Madonna. Часть 1». Практикум с заданиями (В2–С1). Татьяна Олива Моралес
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Турецкий язык. Перевод прозы на примере романа «Kürk Mantolu Madonna. Часть 1». Практикум с заданиями (В2–С1) - Татьяна Олива Моралес страница 4

СКАЧАТЬ kurtulmayı düşündüm.

      59. Fakat bu sırada beyaz önlüklü, başörtülü, yaşlı bir köylü kadın, yamalı siyah çoraplarıyla, hiç ses çıkarmadan kahve getirdi.

      60. Üzeri sırma çiçekli lacivert koltuklardan birine oturdum, etrafıma baktım.

      61. Duvarlarda aile ve artist fotoğrafları, kenarda, hanıma ait olduğu anlaşılan bir kitap rafında, yirmi beş kuruşluk birkaç romanla moda mecmuaları vardı.

      62. Bir sigara iskemlesinin altına dizilmiş bulunan birkaç albüm, misafirler tarafından bir hayli hırpalanmışa benziyordu.

      63. Ne yapacağımı bilmediğim için onlardan birini aldım, daha açmadan Hamdi kapıda göründü.

      64. Bir eliyle ıslak saçlarını tarıyor, ötekiyle açık yakalı beyaz frenk gömleğinin düğmelerini ilikliyordu.

      65. «E, nasılsın bakalım, anlat!» diye sordu. «Hiç!… Söyledim ya!.»

      66. Bana rast geldiğinden memnun görünüyordu.

      67. İhtimal, eriştiği mertebeleri gösterebildiğine, yahut da, benim halimi düşünerek, benim gibi olmadığına seviniyordu.

      68. Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz.

      69. Hamdi de bana aynı hislerle hitap eder gibiydi:

      «Yazı filan yazıyor musun?» dedi.

      «Ara sıra… Şiir, hikâye!»

      «Bir faydası oluyor mu bari?»

      Gene güldüm.

      70. O «Bırak böyle şeyleri canım!» diyerek pratik hayatın muvaffakiyetlerinden, edebiyat gibi boş şeylerin mektep sıralarından sonra ancak zararlı olabileceğinden bahsetti.

      71. Kendisine cevap verilebileceğini, münakaşa edilebileceğini asla aklına getirmeden, küçük bir çocuğa nasihat verir gibi konuşuyor ve bu cesareti hayattaki muvaffakiyetinden aldığını tavırlarıyla göstermekten de hiç çekinmiyordu.

      72. Yüzümde, pek ahmakça olduğunu adamakıllı hissettiğim bir gülümseme ile hayran hayran ona bakıyor ve bu halimle kendisine daha çok cesaret veriyordum.

      73. «Yarın sabah bana uğra» diyordu. «Bakalım, bir şeyler düşünürüz. Sen zeki çocuksundur, bilirim; pek çalışkan değildin ama, bunun ehemmiyeti yok. Hayat ve zaruretler insana birçok şeyler öğretir…

      Unutma… Erkenden gel, beni gör!»

      74. Bunları söylerken mektepte kendisinin de ileri gelen tembellerden olduğunu tamamen unutmuşa benziyordu.

      75. Yahut da, bunu burada yüzüne vuramayacağımdan emin olduğu için pervazsızca konuşuyordu.

      76. Yerinden kalkar gibi bir hareket yaptı, hemen doğruldum ve elimi uzatarak:

      «Bana müsaade!» dedim.

      «Neden canım, daha erken… Ama sen bilirsin!»

      77. Beni yemeğe çağırdığını unutmuştum. Bu anda hatırladım.

      78. Fakat o tamamen unutmuş görünüyordu. Kapıya kadar geldim.

      Şapkamı alırken:

      «Hanımefendiye hürmetler!» dedim.

      79. «Olur, olur, sen yarın bana uğra! Üzülme canım!» diyerek sırtımı okşadı.

      80. Dışarı çıktığım zaman ortalık adamakıllı kararmış, sokak lambaları yanmıştı.

      81. Derin bir nefes aldım.

      82. Hava, biraz tozla karışık da olsa, bana fevkalade temiz ve ferahlatıcı geldi.

      83. Ağır ağır yürüdüm.

      Упражнение 2

      1. Проверьте правильность вашего перевода. Выполните задания к предложению, с которым работаете.

      2. Прослушайте данное предложение (вместе со всеми ранее переведенными, если такие есть) в записи по ссылке ниже.

      Ссылка на аудиозапись Kürk Mantolu Madonna Sesli Kitap – гBölüm 1 – Sabahattin Ali

      * Ваша цель добиться полного понимания при сопоставлении слов из текста с их соответствиями в аудиозаписи.

      Автор: Сабахаттин Али

      KÜRK MANTOLU MADONNA. BÖLÜM 1

      1

      Словарь:

      Şimdiye kadar – до настоящего времени

      tesadüf etmek – случайно встречаться, сталкиваться

      insan – человек

      tane – штука, пучок (о пучке петрушки, например)

СКАЧАТЬ