Savaş ve Barış II. Cilt. Лев Толстой
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Savaş ve Barış II. Cilt - Лев Толстой страница 53

Название: Savaş ve Barış II. Cilt

Автор: Лев Толстой

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6862-38-8

isbn:

СКАЧАТЬ tehlikeli olduğunu ve Moskova’yı ele geçirmekle savaşın sona ermeyeceğini kavradığını çünkü Smolensk’ten başlayarak kentlerin kendisine nasıl bırakıldığını gördüğünü, görüşmelere başlamak için yaptığı birçok girişime tek bir cevap bile alamadığını yazarlar.

      Kutuzof ve Napolyon, biri Borodino Savaşı’nı verirken ve öteki kabul ederken özgür davranmıyorlardı ve akıllıca hareket etmiyorlardı. Tarihçiler, her şey olup bittikten sonra, komutanların ileri görüşlülüğünün ve dehasının karmaşık ve ince delillerini ortadaki duruma uydurmuşlardır. Oysa bu komutanlar, dünya tarihinin araçları arasında en bağımlı ve en az özgür olan araçlardır.

      Eskiler bize kahramanlık destanları bırakmışlardır ve bunlarda, tarihin anlamı birkaç kahramana yüklenmiştir. İnsanlığın içinde bulunduğumuz gelişme aşamasında, bu tür tarih anlayışının anlamsız olduğunu düşünmeye hâlâ alışmadık.

      Borodino ve ondan önceki Şevardino savaşlarının nasıl verildiği sorusuna gelince; bu konuda da çok yaygın ölçüde kabul edilen ama aynı ölçüde yanlış bir görüş vardır. Bütün tarihçiler, durumu şöyle anlatıyorlar:

      Rus ordusu, Smolensk’ten çekilirken genel bir savaş için en iyi yeri aramış ve bunu da Borodino’da bulmuş.

      Ruslar, bu yeri önceden, Moskova-Smolensk yolunun solunda ve yola hemen hemen dikey olarak Borodino’dan Utitsa’ya doğru savaşın olduğu yerde tahkim etmişler.

      Bu yerin ilerisinde, Şevardino Tepesi’ne, düşmanı gözetlemek için tahkimli bir ileri karakol da yerleştirilmiş. Ayın 24’ünde Napolyon ileri karakola saldırıp burasını almış, 26’sında da Borodino’da mevzilenmiş olan bütün Rus ordusuna saldırıya geçmiş.

      İşin derinine inmek isteyen herkesin kolayca göreceği gibi bütün tarihlerde yapılan bu açıklamalar tamamen yanlıştır.

      Ruslar en iyi yeri aramamışlardı; tam tersine, çekilirken Borodino’dan çok daha iyi yerleri geçmişlerdi. Kutuzof; kendisinin seçmediği bir yerde mevzilenmek istemediği, topyekûn millî bir savaş verme zorunluluğu duyulmadığı, Milarodoviç milisleriyle henüz yaklaşmadığı ve daha birçok nedenden ötürü, Ruslar bu mevzilerden hiçbirinde durmamışlardı. Gerçek şudur: Önceki mevziler daha sağlamdı. Savaşın olduğu Borodino mevzisi, Rus İmparatorluğu haritasında rastgele işaret edilecek herhangi bir yerden farklı değildi.

      Ruslar, Borodino Ovası’nın solunda yola dikey olan mevzilerini (savaşın olduğu yer) tahkim etmedikleri gibi 1812 yılının 25 Ağustos’una kadar burada savaş olabileceğini akıllarına bile getirmemişlerdi. Bunun ilk delili, 25’inden önce burada tahkimat bulunmaması ve 25’inde başlayan tahkimat çalışmalarının da 26’sında tamamlanmasıdır; ikinci olarak Şevardino Tabyası, savaşın kabul edildiği mevzinin önünde bulunduğu için gerçek bir değer taşımıyordu. Öyleyse bu tabya niçin ötekilerden çok daha fazla tahkim edilmişti? Ve bu tabyayı 24’ü gecesinin geç saatlerine kadar savunmak için hangi amaçla bütün çabalar harcanmış ve altı bin kişi feda edilmişti? Düşmanı gözetlemek için bir kazak devriyesi yeterdi. Üçüncü olarak Barclay de Tolly’nin ve Bagration’un ayın 25’ine kadar, Şevardino Tabyası’nın “mevzinin sol kanadı” olduğuna kesinlikle inanmaları ve Kutuzof’un savaşın hemen ardından yazdığı raporda, Şevardino Tabyası’nı mevzinin sol kanadı olarak adlandırması, savaşın verildiği yerin önceden belirlenmediğini ve bu tabyanın, mevzinin ileri noktası olmadığını gösterir. Daha sonraları, Şevardino Savaşı’na ilişkin raporlar yazılırken -herhâlde yanılmaz olması gereken Başkomutan’ın hatasını örtmek için- Şevardino Tabyası’nın ileri karakol görevini yerine getirdiği -oysa mevzinin sadece sol kanadıydı- ileri sürüldü ve Borodino Savaşı’nı ansızın ve tahkim edilmemiş bir yerde kabul ettiğimiz hâlde, burası, önceden seçilmiş ve tahkim edilmiş bir yer gibi gösterildi.

      Gerçekte sorun şuydu: Mevzi, büyük yolu dikey olarak değil yatay olarak kesen Koloça Irmağı boyunca belirlenmişti; sol kanat Şevardino’da, sağ kanat Novoye köyünün yakınında; merkez de Koloça ve Voyna ırmaklarının birleştiği yerde, Borodino’daydı. Savaşın nasıl gerçekleştiğini unutup Borodino Ovası’na göz atan bir kimse, Koloça Irmağı’nın koruması altında bulunan bu mevzinin, Smolensk yolu boyunca Moskova’ya ilerleyen düşmanı durdurmak amacını güden bir ordu için besbelli bir mevzi olduğunu hemen görür.

      Napolyon ayın 24’ünde Valuyevno’ya hareket ederek -tarihler yazdığı gibi- Utitsa’dan, Borodino’ya doğru olan Rus mevzisini görmedi -bunu göremezdi çünkü böyle bir şey yoktu- Rus ordusunun ileri karakolunu da görmedi ve Rus artçılarını izlerken mevzinin sol kanadıyla, yani Şevardino Tabyası’yla karşılaştı. Rusların beklemediği bir anda da orduyu Koloça’dan geçirdi. Bunun üzerine Ruslar, meydan savaşına girişmeye zaman bulamadan tutmaya karar verdikleri mevziden sol kanatlarını çektiler; önceden belirlenmemiş ve tahkim edilmemiş bir mevziyi tuttular. Napolyon, ırmağın ve yolun soluna geçince yapılacak savaşı Rusların sağ yanından sol yanına geçirdi; Utitsa Semyonovsko ve Borodino arasındaki alana -mevzi olarak Rusya’nın herhangi bir yerinden daha elverişli hiçbir yanı olmayan bir yere- aktarmış oldu. Ayın 26’sında da bütün savaş bu alanda gerçekleşti. Tasarlanan ve gerçekleşen savaşın planı kabaca şöyleydi:

      Napolyon, 24 Ağustos akşamı Koloça’ya varmasaydı ve derhâl saldırma emri vermeyip tabyaya ertesi sabah saldırsaydı, şüphesiz, Şevardino Tabyası mevzimizin sol kanadı olacaktı. Savaş beklediğimiz gibi gerçekleşir ve bu durumda sol kanadımızı, Şevardino Tabyası’nı daha iyi savunurduk herhâlde. Merkezden ya da sağdan Napolyon’a saldırabilirdik. Ve ayın 24’ünde, önceden belirlenmiş ve tahkim edilmiş bir mevzide meydan savaşı olurdu. Ama sol kanadımıza, artçılarımızın çekilişinden yani Giridniyevo çarpışmalarından hemen sonra saldırıldığına ve Rus komutanları 24 akşamı meydan savaşını kabul etmek istemediklerine ya da buna vakit bulamadıklarına göre, Borodino Savaşı’nın ilk ve en önemli evresi, daha ayın 24’ünde kaybedilmiş ve ayın 26’sında verilen savaşın kaybedilmesine yol açmıştı.

      Şevardino Tabyası elden çıkınca ayın 25’inde sabaha karşı sol kanatta mevzisiz kaldık ve bu kanadı düzenlemek, rastgele bir yerde hemen tahkim etmek zorunda kaldık.

      26 Ağustos’ta, Rus birliklerinin zayıf ve bitmemiş bir tahkimatla savunulmaları yetmiyormuş gibi Rus komutanlarının gerçekleşmiş olan durumu -sol kanatta mevzinin kaybedilmesi ve yapılacak savaşın mevzinin sağdan sola aktarılması- göz önüne almayarak Novoye’den Utitsa’ya kadar uzanan bir alanda mevzilenmeleri ve bundan ötürü savaş sırasında birlikleri sağdan sola kaydırmaları, durumun elverişsizliğini daha da artırıyordu. Bundan ötürü, savaş boyunca sol kanadımıza saldıran tüm Fransız ordusunu, onun yarısı kadar bir kuvvetle karşılamak zorunda kalmıştık. (Ponyatovski’nin Utitsa’ya, Uvarof’un Fransızların sağ kanadına karşı giriştikleri hareketler, savaşın genel gidişinden bağımsızdı.)

      Böylece Borodino Savaşı, komutanlarımızın hatalarını örtmek isteyen ve dolayısıyla Rus ordusunu da halkını da küçük düşüren tarihçilerin anlattığı gibi gerçekleşmedi. Bu savaş, çok iyi belirlenmiş ve tahkim edilmiş bir yerde ve Fransızlardan biraz daha zayıf Rus kuvvetleriyle verilmedi. Şevardino Tabyası’nın elden çıkmasından sonra Ruslar, Fransızların yarısı kadar bir kuvvetle, açık ve hemen hiç tahkim edilmemiş bir mevzide savaş verdiler. Öyle ki bu durumda, on saat çarpışmak ve savaşı sonuçsuz СКАЧАТЬ