Gönlün Göklerinde. Gabbas Kabışulı
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Gönlün Göklerinde - Gabbas Kabışulı страница 17

Название: Gönlün Göklerinde

Автор: Gabbas Kabışulı

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6853-18-8

isbn:

СКАЧАТЬ “Sayın Anvar Alimjanov. Kazak milletinin edebiyatı, kültürü, tarihi hakkında verdiğiniz muhteşem bilgiler bizi o kadar etkiledi ki duyduklarımız mükemmel resimler gibi hâlâ gözlerimizin önünde durmaktadır. Öğrencilerimiz sizin çok bilgili olmanıza ve mütevazı oluşunuza hayret etmişlerdir. Siz onların büyük sevgilerini kazandınız. Edward S. Maynard ABD Üniversiteleri New York Birliği Siyah Öğrenciler Toplumu Profesörü. 29. 11. 1973”.

      • Daha sonraları, 1978 yılının Nisan ayında New York’un Bilim ve Sanat Devlet Üniversitesi Profesörü, Orta Asya halkları edebiyatını araştıran bilim adamı Harold R. Battersby, Aneken’e mektup yollayarak üniversiteye ders vermeye çağırmış ve Kazakça yayımlanmış kitapları ile makalelerini, Sabit Mukanov’un “Botagöz” ve Muhtar Avezov’un “Abay Yolu” kitaplarının Kazakça versiyonlarını getirmesini rica etmiş. Amerika Birleşik Devletleri’nde daha önce de bulunan ve kıtayı gezen Aneken, söz konusu davetten sonra Amerika’ya yine gitmiş ve Tahoma, Santa Fe, Hammond, Washington, New York şehirlerinde bulunarak bir buçuk ay üniversitelerde dersler vermiştir.

      • Herkesçe tanınan bilim adamı Lev Nikolayeviç Gumi-lev, 24 Ağustos 1980 tarihli mektubunu şöyle bitirmiş:

      “Anvar. Davetin için teşekkür ederim. Ancak ne yazık ki Almatı’ya şimdilik gidemeyeceğim için üzgünüm. Sağlık durumum pek iyi değil… “Eski Rusya ve Büyük Bozkır (VII-XII. yüzyıllar) kitabımı ise bitirdim. İyileşince haberleşiriz”.

      • Roma’dan mektup gönderen (30.03.1983) yazar İtalo Avvelino: “Anvar. Bize misafir olmanız sayesinde Kazakistan’ı, Kazak halkını tanıma fırsatı bulduk. Önümüzdeki dönemlerde de görüşelim.Tüm Kazak halkına selamlarımızı iletiriz.” şeklindeki samimi duygularını paylaşmış.

      • 1987 yılının Ağustos ayında Erivan’dan mektup yazan A. Zoriy adlı kişi, Aneken’le bir daha buluşmaktan memnuniyet duyduğunu, kitaplarını büyük bir ilgiyle okuduğunu belirterek: “Senin “Yeryüzü cenneti Yedisi’nin güzelliğini korumak için Balkaş Gölü’nü korumamız gerekir” cümlelerin bizi düşünmeye sevk etti. Genel olarak nehir ve göllerin seviyesini korumadan yerin verimini korumanın zor olduğu yönündeki düşüncen çok değerli bir düşüncedir. Bu yönde ortak plan yaparak BM ile UNESCO üzerinden gerçekleştirmemiz gerekir” demiş.

      • Meşhur Rusşairi Anatoliy Sofronov, Aneken’e doğum günü vesilesiyle kutlama mesajı gönderdiği için teşekkür ettiği 9 Ocak 1987 tarihli mektubunda şunları yazmış “Değerli An-var. İçten dilekleriniz beni ziyadesiyle mutlu etti. Bizi yakınlaştıran, bir araya getiren iyi niyetler daima hatırımda olacaktır. Siz daha gençsiniz, daha yaşayacağınız nice güzellikler var. Ben ise 76 yaşındayım… “Hesap ortada” gördüğün gibi. Yine de kendi imkânlarıma göre çabalamaya devam edeceğim. Neticesini de göreceğiz. Sağlıcakla kalın.”

      • SSCB Malezya Büyükelçiliği’nden mektup gönderen V. Posetsayev (24 Mart 1988 tarihinde): “…Maleziyalılar sizin söyleşileriniz ile yazılarınızı ağızlarından düşürmüyorlar. Sizinle bir daha görüşmeyi dört gözle bekliyorlar.” diye selamlarını iletmiş.

      • 5 Aralık 1988 tarihinde Başkurt kardeşimiz Sayfi Kudaş aksakal Anvar’ın Ufa ziyareti sırasında Kazak edebiyatı ve tarihi üzerine Magjan Jumabayev hakkında yaptığı sohbetler için, “Drujba Narodov (Halklar Dostluğu)” dergisinde çıkan makalesi için sonsuz teşekkürlerini sunarak “Magjan’ı SSCB ülkelerine tanıtmakla onun aklanması girişimlerinde bulunmuş oldunuz” diye şükranlarını belirtmiş.

      • Türkiye’de yaşayan kandaşımız, yurt dışındaki ünlü Azatlık Radyosu bünyesinde (Radio Libety) Kazak bölümünü oluşturan usta kalem sahibi Hasan Oraltay, Sovyet rejimi tarafından çektiği eziyet yüzünden erkenden yurt dışına gitmek zorunda kalan ve naaşı da yurt dışında kalan cesur mücadeleci Mustafa Çokay’ı buradaki Kazaklara tanıtan ilk çalışmasından dolayı Anvar’a sonsuz şükranlarını iletmiş.

      • Hindistan’ın Cevahirlal Neru Ödülü’nü almaya hak kazanan ilk Kazak olan Anvar, eski kültüre sahip bu ülke için de emekler vermiştir. Bu konuda örnek olarak gösterilebilecek çok şey vardır. Onlardan biri “İnostrannaya Literatura (Yabancı Edebiyat)” dergisinin Yazı İşleri Müdürü Mihail Kurgantsev’in Asya-Afrika edebiyatçıları destekçisi Aneken’e “Ündi Poeziyası (Hint Şiir Sanatı)”, “Afrika Poeziyası (Afrika Şiir Sanatı)” antolojilerinin yayımlanmasında yaptığı paha biçilmez yardımları için sonsuz teşekkürlerini ilettiği mektubudur.

      • Aneken, yurt dışına sadece Kazak milletinin değil, Orta Asya’nın da elçisi, habercisi olarak gittiği malumdur. Bu durumu ispatlayan bir örnek olarak Türkmen ağabeyimiz Berdi Kerbabayev’in 14 Ekim 1970 yılında yazdığı mektubu göstermemiz mümkündür. Mektupta: “…Hindistan ziyaretinizde Türkmen edebiyatı, Mahtumkulu hakkında söylediğiniz güzel sözler için teşekkür ederiz.” denmiştir.

      • Rus edebiyatı klasiklerinden Leonid Leonov ise 1961 yılı yazdığı mektuplarından birinde (Mayıs ayında) Aneken’in genç, yaşlı tüm Rus ve Kazak şair ve yazarları arasındaki işbirliğini arttırma yönünde verdiği emeklerini takdir ettiğini iletmiş.

      Anvar’ın, hangi ülkeye giderse gitsin o ülkenin tarihini, edebiyatını, sanatını tanımayı, yazar ve şairleriyle tanışmayı ve onlara Kazakistan’ı, Kazak milletini tanıtmayı görev olarak bildiği hepimize malumdur. Yabancılara sadece o dillere çevrilmiş kitaplarıyla değil, bahsettiğimiz aracılık hizmetiyle de tanındığı kesindir. Evet, yolu düşen ülkelerde Kazaklarla ilgili hayırlı bir iş gördüğünde, iyi sözler duyduğunda çocuk gibi sevinerek bizimle paylaşmak için acele ederdi. Hocası Muhtar Avezov hakkında yazdığı “Dana Darın (Dâhi Yetenek)” makalesinde şu satırlar bulunmaktadır: “…Muhtar ağabeyin kitaplarına pek çok ülkede rastladım. Fildişi Sahilleri’ndeki Abican Şehri’nde, Yeşil Burun Adalarında, Gine’nin kitapçı dükkânlarında gördüm. Yolum Seylan’a düşmüştü, ziyaretim sırasında, barış yanlısı mücadeleci, Uluslar arası Lenin Ödülü sahibi, buda rahibi Udakendavala Saranankara Thero’nun yaşayıp çalıştığı tapınağa gidip mezarına çiçek bıraktım. Onun yaşadığı yeri gördüm. Rahip, oldukça sade yaşam sürmüş. Demir yatak. Samandan döşek, sandalye, kova, maşrapa. Başka hiçbir şey yok. Tüm zenginliği bol kitaplar imiş. Buda’nın yaşamı ve din tarihî hakkındaki kitaplar. Rafların tamamına kutsal kitaplar dizilmiş. Odadan çıkarken üst raflardan birinde duran İngilizce “Abay Yolu” kitabının tanıdık kapağı ilişti gözlerime. Kutsal dinî eserler arasında tek edebî eser olarak Abay hakkındaki iki ciltli kitap bulunuyordu. Rahipler başı, Muhtar ağabeyin kitabını alıp görmeme izin verdi. Kitabın bazı sayfalarında Udakendavala Saranankara Thero tarafından düşülmüş notlara rastladım. Kitabın son sayfasında rahip, eski Seylanca: “Bu kitap, hayatı daha derin anlamama yardımcı oldu” fikrini yazmış”.

      Kazakistan’daki gelişmeleri, yaşam hakkında nerede ne yazıldığını daima takip etmeye ve yazılanların doğru veya yanlış olduğu hakkında derhâl görüş belirtmek için kim olman gerekir? Tabii ki, her şeyinle Vatansever olman gerekir. Anvar Turlıbekulı Alimjanov gibi.

      Kaderin çilesini çok çekmiş yoksul bir Kazak ailesinde dünyaya gelip Yedsu’nun Taldıkorgan bölgesindeki Karlıgaş Köyü’nde büyümüş, uzak yakın ülkelere Kazak adlı kadim halkın bulunduğunu, o halkın edebiyatının, sanatının ve biliminin de kadim ve ibretlerle СКАЧАТЬ