Çağdaş Azerbaycan Şiir Antolojisi. Анонимный автор
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Çağdaş Azerbaycan Şiir Antolojisi - Анонимный автор страница 9

Название: Çağdaş Azerbaycan Şiir Antolojisi

Автор: Анонимный автор

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6494-49-7

isbn:

СКАЧАТЬ Emektar Kültür Adamı. Sevgi Nağmesi, Araz Akar, Ben Seni Bulurum, Annemden Yadigâr Nağmeler, Ömür Kervanı, Okura Mektup, Kayalara Yazılan Ses, Yol Ayrımında Sohbet vs. gibi yirmiden fazla kitabın şairidir. Eserleri dünyanın değişik halklarının dillerine çevrilerek yayınlanmıştır. Hacı ZeynalabdinTağıyev Ulusal Ödülü’nün sahibidir. Kendisine Azerbaycan SSC Yüksek Sovyeti Onur Belgeleri ve bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetinin İstiklal Madalyası verilmiştir. 1957 yılında Azerbaycan Yazarlar Birliği üyeliğine seçilmiştir.

      SEVGİ SINIRI

      Boynumdan yukarı yüceliğim yok,

      Gözüm ufka dek görmeye kadir,

      Dağın o yüzünden umacağım yok,

      Dağın bu yüzünde pınar benimdir.

      Seven hem kaygılı, hem de kaygısız,

      Sevin – seninkidir bu koca âlem.

      Kalbine bulanık fikirler sızar:

      “Seninle olsam da, senin değilim”.

      “Hep aynı yerde durur vaatlerim,

      Zaten hep aynı, hep aynı adamım…

      Kırıp sınırları, kırıp setleri

      Aşkını dünyaya tanıtmıyorum…”

      Bulalım aşkımızı tartan tartıyı,

      Belki kalbimizde güveni tartalım?

      Senin bin kuşkunu koysak bir göze,

      Benim bir güvenim ağır gelecek.

      Yürek de tuhaf hilkattir diyen,

      Bazen bu isteği kendine yüktür.

      Dün sevdiğini bugün sevmeyen

      Sevginin özünden şartı büyüktür.

      Demem ki emretsen, gözümü kapar

      Göğün yakasını kapattırırım.

      Demem ki bir gece kesilse uykun

      Sabahın yolunu kapattırırım.

      Yok, Şirin şartların,

      Yok buna şüphem!

      Ben ne hükümdarım, ne kulum sana,

      Yok Ferhat külüngü hükmünde rütbem

      Deniz kucağında ev kuram sana.

      Şimdi moda değil Mecnun gözyaşı,

      Leyla talebine ne tedbir kılsak?

      Borcunu veririz Nofel kardeşin,

      Leyla ne ister? – mücevher – bir tabak!

      Dilenci aşkları sınırlar aşar;

      Sen benim aşkımın hudut direği.

      Senden o tarafa sonsuzluk yaşar,

      Senden o tarafa yer de görünmez.

      UNUT BENİ

      Dilim dinmez27, kirpiklerim ses eyler,

      Nasıl hoşsa – yüreğimi kes öyle…

      Kalan ömre yarım yürek bes28 eyler,

      Unut beni, aldat beni, at beni.

      İnişi kar, yokuşu kar bu yolun,

      Yad nefesten buz kayası su oldu…

      Yalan yolu beş adımlık suyolu,

      Aldat beni, unut beni, at beni.

      Sen ömrünün ateşinde yananda,

      Gölgenden de gereksizdim yanında.

      Kıymetli bir kayıp tut aklında,

      Unut beni, aldat beni, at beni.

      Gözden göze köprü kurmak zor iştir,

      Bakışların yönünü çok değişti.

      Yeni adım zaten yeni dövüştü,

      Aldat beni, unut beni, at beni.

      Bu sevdaya ne ulaştık, ne yüzdük?!

      Dalgasında ne kaybolduk, ne yüzdük.

      İşte seni düzde koydu bu düzlük…

      Unut beni, aldat beni, at beni.

      BENDEN GEÇTİ, KARDEŞİME DEĞDİ

      Ey taşlaşan, topraklaşan,

      Ulu dedem!

      Bugünümden dünüme uzaklaşan

      Ulu dedem!

      Rüzgârlaşan, dumanlaşan ruhumla sen

      Ayağa kalk, seninleyim!

      Ses gitmeyen,

      el yetmeyen

      Eski tarih deresinden

      Ses benin sesime son: –

      Sese gelen, senden

      Geçen

      Neydi böyle? –

      Senden geçip kardeşine değdi böyle?

      Bununla mı, de kaç defa

      Baba – oğul, kardeş hissi ikilendi,

      Bir şehrin

      Beş kardeşin hanlığına parçalandı?

      O zaman mı bitti bizim

      dilimizin

      “senin”, “benim” gabarı29 da?..

      O zamandan bitti bizim

      dilimizin

      “nerelisin” damarı da?..

      Seninleyim, ulu atam!

      Bu meseli kimdir yazan?

      Hangi soysuz baba şimdi

      Ataların imzasını

      Çekip, ona mühür basan?!

      Adınızı destanlardan alırım

      Ruhunuzu kıyma kıyma koparırım.

      Kara Çoban,

      Ey Han Ayvaz,

      Kiziroğlu Mustafa Bey,

      Eğer ki siz

      Bu konuya imza koydunuz!

      Sonra, sonra hanginizse

      Halka gelen bir kazadan

      Hep başını yana eğdi.

      Settar Hanın ocağına

      fena değdi.

      Benden geçti!..

      Benden geçti!..

      Sevince bak, gayrete bak!

      Bunu yazan hilkate bak!

      Benden geçti!..

      Kulağımdan gitmez bu ses,

      Darbeleri kardeşine,

      Sırdaşına geçiren kes

      Şimdi sanki bak bu gece

      Kulağımın tam debinde

      Hep ben dedi bir ülkede

      ne kadar han,

      Onların hep “ben” dediği yerde

      Sen olmadın, Azerbaycan!

      Seni senden alıp böyle

      Yüz yıllarla uyuttular.

      Seni senden eylediler,

      Seni СКАЧАТЬ



<p>27</p>

Bir şey söylemez

<p>28</p>

Burada yeter

<p>29</p>

Nasırı (Burada dilinden tük bitmek anlamında)