Ermeni Uydurmalarından Doğan Beşeri Cinayetlerin Dünü ve Bugünü. Sabir Şahtahtı
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Ermeni Uydurmalarından Doğan Beşeri Cinayetlerin Dünü ve Bugünü - Sabir Şahtahtı страница 2

Название: Ermeni Uydurmalarından Doğan Beşeri Cinayetlerin Dünü ve Bugünü

Автор: Sabir Şahtahtı

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6852-15-0

isbn:

СКАЧАТЬ Tarihçiler, Ermenilerin Süryanileri sarhoş edecek kadar içirdikten sonra ellerine silah vererek Müslümanları öldürttüklerini söylemektedirler. Böylece Süryanileri sarhoşlukları geçtikten sonra ne yaptıklarını, Müslümanları neden öldürdüklerini anlamamışlardır.

      –Mart 1918’de, Düzensiz Ermeni silahlı birlikleri İran’ın Hoy kentine saldırdı. Yerel güçler, şehri tehlikeden kurtarmak için şehir kapılarını kapatarak halkı kalede topladılar. Bu arada, Osmanlı Ordusu üniforması giyen üç subay şehre gelerek yetkilileriyle konuşmak istediklerini söyledi. Subaylar kaleye alındı ve yetkililerle görüştüler. Onlar, Osmanlı Ordusu askerlerinin şehre yardım için geldiklerini ve şehrin dışında beklediklerini, kapıların açılarak ordunun içeri alınmasını istediler. Görüşme sırasında kentin büyükleri gelen subaylardan şüphelendiler. Halil adında cesur bir adam, şehir kapılarının açılmasına karşı çıkarak kendisinin kontrol için gidebileceğini söyler. Bir iple kale duvarlarından aşağı inerek etrafı kontrol eder. Düzensiz Ermeni silahlı birliklerinin saldırmaya hazır bir halde kale duvarlarının dışında beklediklerini görür. Düzensiz Ermeni silahlı birliklerinin Rus silahları ile donatıldıklarını hatta makineli tüfeklerinin bile olduğunu görür. Askerlerin hepsi Osmanlı üniforması giymiştir. Bu yöntemle kaleye girerek insanları öldüreceklerini ve içlerinden birkaç kişiyi sağ bırakarak bu katliamı Osmanlı ordusunun yaptığını etrafa yaymaya çalışacaklarını anlar. Böylece halkın Osmanlı’ya karşı olan güveni sarsılacaktı. Halil’in zamanında bu bilgiyi vermesi sayesinde Hoy halkı katliamdan kurtuldu.

      –1905-1907’de Şamahı’da toplu katliam yapan Ermeniler, Taşnakların Sünni Müslümanlara dokunmadığına dair söylentiler yaydı. 1918’de Bakü’deki Müslüman nüfus soykırıma maruz kalınca Dağıstan’dan yardım için gelen gönüllüleri geri döndürmek için, Bakü’nün resmi olarak İngiliz birliklerine teslim edildiğine dair söylentileri Ermeniler kasıtlı olarak yaydı. Böylece Bakü’ye yardımın gereksiz olduğunu düşünen Dağıstanlılar Xırdalan’dan2 geri döndüler. Ermeniler, Sovyetler Birliği’nin çöküşü sırasında Azerbaycan’a karşı başladıkları toprak iddialarının gerçekleştirilmesi için yalan söylentiler yayma yöntemini yaygın olarak kullandılar.

      – 2009’da ABD vatandaşı Sara Shroud, İran’ın batısındaki Azerbaycan vilayetinde tutuklandı. Ermeni kökenli olan Sara Shroud'un iyi eğitimli ve deneyimli bir casus olduğu anlaşılmıştır. Casus kadının İran topraklarına Ermenistan üzerinden yasadışı yollardan girdiği ve topladığı bilgileri çeşitli yöntemlerle Ermenistan’a gönderdiği tespit edilmiştir. S. Shroud, 2010 yılında 500.000 $ karşılığında serbest bırakılmıştır. 2011’de, bir başka Ermeni casus kadın İran’a girdi. 34 yaşında olan Hol Taleyan adındaki bu casus, İran’ın Culfa şehrinde yakalandı. Taleyan’ın özel görevle Ermenistan’dan yasadışı olarak İran’a geçtiği tespit edildi. İran istihbarat servisinin çalışmaları sonucunda Hol Taleyan’ın üst diş protezinde video kaydı ve ses kaydı yapabilen eşsiz bir cihaz olduğu anlaşıldı.

      – ASALA’nın Erivan’da kuruluşunun 37. yıl dönümü Ocak 2012’de çok gösterişli törenlerle kutlandı. Törene, terör örgütünün yabancı devletlerde yaşayan bazı üyeleri katılmıştır. Bunlardan beş tanesi farklı ülkelerde farklı kanlı eylemlere katılan teröristlerdi ve cezalarının belli bir bölümünü çektikten sonra serbest bırakılmışlardı.

      – Şubat 2016’da Ermenistan vatandaşı olan bir grup Ermeni, İstanbul’da yaşayan bir Ermeni ailesini öldürmek istedi. Resmi bilgilere göre bu olayda 85 yaşındaki Yakup Demirci öldürüldü, 79 yaşındaki karısı Ayda Demirci ise ağır yaralandı. Ayda Demirci gazetecilere verdiği demeçte, Şişli bölgesindeki evlerine giren soyguncu çete üyelerinin kocasının ellerini iple bağladığını, daha sonra şiddetli işkenceler yapılan Demirci'nin haydutlar tarafından domuz ipiyle boğulduğunu söylemiştir. Soyguncular yaklaşık 33.000 $ karşılığı Türk Lirası ve çok miktarda altın takıları çaldılar. Kurbanlar neden herhangi bir iple veya bir halatla değil de bir domuz ipi ile öldürülmüş olabilir? Kullandıkları yönteme bakıldığında bunların profesyonel katiller oldukları açıkça görülmektedir. Buna ek olarak, Ermeni vatandaşı Stella ve oğlu Varlam temizlikçi olarak çalıştıkları evin sahibi Vedat Yöngel’i İstanbul’daki evinde 18 Şubat 2019’da öldürdüler. Türk polisi katil anneyi ve oğlunu Interpol ile ararken, katillerin cinayeti gerçekleştirdikten sonra Kars’a giderek oradan Gürcistan’a ve Ermenistan’a gittikleri tespit edildi.

      – Gerçek araştırıldığında, Ermeni teröristlerin sözde “Büyük Ermenistan” ideolojisine maddi yardımda bulunmayan Ermenileri bu şekilde cezalandırdıkları anlaşıldı. Yani, Ermeni terörizmi Ermenileri de hedef almaktadır. Ermeni terör örgütlerine maddi yardım sağlamayı reddeden ve bölücü Ermeni milliyetçileri gibi düşünmedikleri için 1903’te Moskova’da bankacı Camgarov, 1907’de New York’ta Tavşanciyan, 1908’de Kahire’deki Devrimci yazar Arpiar Arpiaryan, 1914’te Türkiye’de Aram Aram-yan, 1915’te Türkiye’de Mıgırdıç Arutyunyan ve Vaqe Ixsan (Esayan), Ermeni teröristler tarafından acımasızca öldürüldüler. Ermeni parlamentosunda 27 Ekim 1999’da yapılan terör eylemi de dahil olmak üzere bu listeyi daha da genişletmek mümkündür.

      Çağdaş, dünyaca ünlü şarkıcı ve diplomat Charles Aznavur, araştırmacı Christopher Kann, siyasetçi Paruyr Ayrikyan, Moldova milletvekili Aureliya Grigoriu ve diğerleri Ermeni terörizminin tehditleriyle karşı karşıyadır. Bazı araştırmacılara göre, Ermeni kökenli gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi emrini de bizzat sözde “Büyük Ermeni” ideolojisini yürütenler vermiştir.

      – ASALA, Nisan 2011’de, Türkiye’ye meydan okuyan bir bildiri ile yeniden ortaya çıktı. Bildirinin sonunda yapılan açıklama ile Ermeni milliyetçilerinin gerçek yüzü tamamen anlaşılıyordu: “Agop Agopyan yaşıyor, hepimiz Agopyan’ız!” diyerek ortaya çıktılar. Peki, Agopyan kimdir? Asıl adını yardımcısının bile bilmediği muhtemelen Lübnan asıllı bir Ermeni’dir. Gürgen Yanıkyan tarafından ABD’de iki Türk Büyükelçi öldürüldükten sonra bazı Ermeni aydınlarının desteğiyle kurulan ASALA’nın kurucusu sayılmaktadır.

      –Kuveyt’in kolluk kuvvetleri 11 Temmuz 2011’de örgütlü bir suç teşkilatı olan Ermeni grubunun etkisizleştirilmesi için bir bilgi yayımladı. Bu ülkenin İçişleri Bakanlığı Ceza Soruşturma Dairesi memurları, büyük villalardan ve kuyumcu dükkanlarından altın ve mücevherat çalan altı Ermeni asıllı Rus vatandaşından oluşan profesyonel bir suçlu grubunu tutukladı. İki Ermeni kadını da içeren soyguncular ve haydutlar, son dört yılda bir milyon Kuveyt dinarı (yaklaşık 3.700.000 $) değerinde altın takılar çalmışlardı. Kuveyt'e çoğunlukla yaz aylarında ticari vize ile gelerek zengin kişilerin villalarını soymuşlardı. Ön soruşturma sonucunda, bu Ermeni çetesinin soygundan kazandığı ganimetleri Arap ülkelerinde faaliyet gösteren Ermeni diaspora örgütleriyle paylaştığı ortaya çıktı.

      Yukarıda bahsettiğimiz ve gerçeklere dayalı Ermeni teröristlerin yaptıkları eylemlerin listesini uzatabiliriz. Bu hususta kitapta müstakil bir bölüm açtık. Bütün bunlar Ermeni terör örgütünün uluslararası suçlarının sadece küçük bir bölümüdür. Bu cinayetlerin analizi ve çeşitli alanlardaki eylemler toplu olarak değerlendirildiğinde, sahte “Büyük Ermenistan” ideolojisinin bölgedeki istikrarı, gelişimi, ilerlemeyi ve karşılıklı iyi ilişkileri ihlal eden bir faaliyet olduğunu görmekteyiz. Bahsettiğimiz şey, bu sahte ideolojinin açıklanması için en çarpıcı СКАЧАТЬ



<p>2</p>

Bakü yakınlarında bir kasaba.