Eğitimin Altın Anahtarı. Akmal Miravazoğlu
Чтение книги онлайн.

Читать онлайн книгу Eğitimin Altın Anahtarı - Akmal Miravazoğlu страница 5

Название: Eğitimin Altın Anahtarı

Автор: Akmal Miravazoğlu

Издательство: Elips Kitap

Жанр:

Серия:

isbn: 978-625-6852-31-0

isbn:

СКАЧАТЬ yükümlülüğü olduğu söylenmelidir. Ancak o zaman “Onlar için bunu yaptım, şunu yaptım; onlar ise…” gibi pişmanlıklara boğulmayacaksınız.

      Ömer bin Hattâb’ın (r.a.) (İmam Müslim’den) rivayet ettiği bir hadise göre:

      “Annenin kendi efendisini doğurması” kıyamet alameti olduğu söylenir. Bu hadîs-i şerif, kendini bilmeyen, kendini tanımayan anne babaların, çocuklarının karşısındaki durumunu bize açık bir şekilde anlatmaktadır.

      Çocuğu büyümüş olsa bile onun ayakkabısının bağcıklarını anne babasının bağlaması onların merhametli olduklarının göstergesi mi olur? Hayır, şefkat, çocuğun kendisine bu bağcıkları bağlamayı öğretmektir.

      Bir insanın yaşaması için ne gerektiğini düşünelim. Ya mutlu bir hayat yaşaması için? Hiç kedileri izlediniz mi? Onlar yavrularını yedirir, onlarla ilgilenir. Ayağa kalktıklarında onlara fareleri yakalamayı öğretir. Önce yavrularının oynaması, pratik yapabilmesi için fareyi yuvasına canlı getirir. Daha sonra onları bir ava götürür ve pratikte bir fareyi nasıl yakalanacağını gösterir.

      Fareleri kendi başlarına yakalayabildiklerinde onları bağımsız bir hayata gönderir. Bu değil mi kendi yavrularını sevmek?

      Aynı şekilde biz insanlar da bebeklik döneminde çocuklarımızı yetiştirir, onlara bakar sonra onlara yaşamayı öğretmeye başlarız. Hayatın yasalarını açıklarız, “fareleri yakalamanın” sırlarını öğretiriz.

      Bunları hoşgörü ve sınırsız şefkatle yaparsanız sonuç beklediğinizden daha da iyi olacaktır.

      8. Çocuklardaki bencillik ve kıskançlığı, onların kişisel niteliklerini överek ve onlara yeteneklerini gösterme fırsatı vererek üstesinden gelinebilir. Herkes dikkate alınmak ister. Merhametle büyüyüp ona doyan çocuk kıskanç değildir.

      Abisine küçük kardeşten daha fazla önem verilen bir ailede, küçük olan kesinlikle bir problem yaratır. Bu şekilde ilgi ve sevgi göstermelerini ister. Şefkatlerini hissetmek için abisini taklit eder ve onun “gölgesinde” kalır. Veya yarış, rekabet gitgide büyüyüp kardeşler açıkça savaşacak kadar ileri gidebilir. Bu, sonuçta çocuklardan birinde vazgeçmek, çevresindekilerin sevgisinden vazgeçmek, özgüven duygusunu kaybetmek gibi olumsuz düşüncelere yol açar. Böyle durumların olmasını önlemek için ebeveynlerin, çocukların kişiliklerini daha fazla ilgi ve şefkatle geliştirmelerine yardımcı olmaları gerekir.

      Abisi derslerinde, atölye çalışmalarında başarılıysa onu kardeşine her zaman örnek göstermemek gerek.

      Çocuğunuz sizi diğer ebeveynlerle kıyaslasa ne hissedersiniz? Bunun dışında, küçük çocuğu tam olarak büyük çocuğun gittiği yoldan değil, belki birbirinden farklı etkinliklere yönlendirmek de iyi bir fikirdir. Böylelikle onlar farklı farklı alanlarda başarılı olacaklardır. Ebeveynlerinin minnettarlığını da kendi başarıları için ayrı ayrı hak ederler.

      9. Başkalarını etkilemenin en etkili yolu, önce onlara şefkat göstermektir. Bir atı su içmek için zorla götürmek mümkün ancak onu su içmeye zorlamak imkânsız. Evladınızı da bir şeyler yapmaya zorlayabilirsiniz ama bununla onun sevgisini kazanamazsınız. Otel resepsiyonu çalışanlarında buna örnek bir kibarlık görüyoruz: herhangi bir durumda pozitiflik, yüzünde bir gülümseme, samimi hizmet, konuşurken kelimelerin seçici kullanımı vb.

      10. Karı koca arasındaki ilişki geçicidir (boşanma, ölüm), ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişki ise sonsuzdur.

      Her çocuğun tek bir ebeveyni vardır. Bu nedenle çiftler çocuklarına asla birbirlerini kötü göstermemelidir. Çocukların ebeveynleri hakkındaki olumlu algıları korunmalıdır. Evlilik meselesi farklı, ebeveynlik meselesi ise tamamen farklıdır.

       Bir Kadın ve Çocukluk Anıları

      “Babamla annem sık sık kavga ederdi ve aralarındaki husumet sanki günden güne büyüyordu. Yedinci sınıftayken ailem boşandı, bana belli etmemek için çok uğraştılar. Ama yapamadılar ve sonuç olarak bu korkunç olayı duyduğumda annemle babam arasında seçim yapmam gerektiğini düşündüğümden dolayı çok zor durumda kaldım. Annem için çok üzülüyordum, her iş onun üzerine kalsa da belli etmemeye çalıştığını görmek zordu. İkisi de bana ayrı ayrı dünyalar gibi gelirdi. Babam eve gelmeyi tamamen bıraktı. Annem babam hakkında saçma sapan konuşmaktan asla bıkmadı. Bu konuşmalar beni etkiledi veya gerçekten de öyle miydi? Zor durumda kaldığımızda babamdan nefret etmeye başladım. Ona kızıyordum, onu hatırladığımda moralim bozuluyordu, onunla ilgili hiçbir şey ilgimi çekmiyordu. Yavaş yavaş, erkekler benim için zulüm, sadakatsizlik sembolü olarak görünmeye başladı.

      Babam birkaç kez beni görmek için üniversiteye geldi. Benim ise onunla buluşma düşüncesi bile ona olan nefretimi güçlendiriyordu.

      Üniversiteye gelmeye bile hevesim kalmadı. “Ya babam gelirse?” korkusu beni ürkütüyordu. Okul çıkışı eve geldiğimde bizi evde bırakan zalim, güvensiz, şefkatsiz babam annemle konuşup oturuyordu. Odama nasıl girdiğimi bilmiyordum. Annemle uzun uzun sohbet etti. 1015 gün sonra tekrar geldi. Ertesi gün annem, babamla beraber yaşayacağımızı söyledi. Dondum kaldım. Ben şimdi ne yapacağım? O adamla aynı çatının altında nasıl yaşardım? Ya benim on bin parça olan kalbim ne olacaktı?!”

      11. Evlilik ilişkisinde bazen mantığa değil, sevgiye güvenmeniz gerekir. Eşiniz ansızın sürpriz yapmanızı veya birlikte yürüyüşe çıkmanızı belki de ne bileyim, kulağına güzel bir söz fısıldamanızı seviyor olabilir. Bu yüzden eşinizin özellikleri hakkında daha fazla bilgi edinin ve ilişkiniz sıkıcı olmasın diye onun hoşuna gidecek farklı “fanteziler” bulun.

      DAVRANIŞ

      1. “…Şüphesiz Allah, resulü ve müminler yaptıklarınızı göreceklerdir.” (Tevbe suresi, 105. ayet)

      Yavru kuş yuvada gördüğünü yapar. Biz çocuklarla aramızdaki sorunları nasıl çözersek onlar da kendilerinden küçük çocuklara aynı şekilde davranacaktır.

      Ebeveynler her hareketiyle çocuklarıyla görünmez bir şekilde iletişim kurarlar. Onlara şu ya da bu durumdan kurtulmanın yollarını öğretiriz.

      2. Çocuğunuzda istediğiniz nitelikleri gördüğünüzde sevincinizi ifade edin ve aksine çocuk istemediğiniz davranışları sergilediğinde “görmezden gelin”. Yani her şeyi görüp tanık olsanız bile sanki çocuk hiçbir şey yapmamış ve siz hiçbir şey görmemişsinizdir. Bu da çocukların yetiştirilmesinde onları etkilemenin etkili bir yolu sayılır. Bir ebeveyn, çocuk yetiştirirken çocuğun gösterdiği olumlu davranışlara odaklanmalıdır. İstenmeyen davranışlar vurgulanırsa o özelliklerin uzun süre kalma riski vardır.

      İstemediğimiz yere su serpilirse oradaki yabani otlar filizlenir.

      Bunu önlemek için suyu istediğimiz yere serpmeliyiz.

      Bir çocukta güzel niteliklerin oluşması СКАЧАТЬ