Название: Güncel İletişim Çalışmaları 1
Автор: Анонимный автор
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6852-33-4
isbn:
Wietnam’da Tran ve arkadaşları yaptıkları bir çalışmada Pandemi esnasında 38 milyon SM bilgisini analiz etmişler, en çok facebook ‘un kullanıldığını bildirmişlerdir(29). Yaptıkları çalışmanın sonucuna göre, halkın SM’da Pandemiyi tartıştıkça rahatladığını, duygularının negatiften pozitife dönüştüğünü bildirmişlerdir.
Sujarwoto ve arkadaşlarının Pandemi ile ilgili Endonezya da 703 üniversite öğrencisi üzerinde SM üzerinden yaptığı bir çalışmada;
SM bağımlılığının ruh sağlığına etkilerini araştırmıştır(30). Yaptıkları çalışmanın sonuçlarına göre; Pandemi esnasında SM bağımlılarının, güçlü sosyal aile ilişkileri olan kişilere göre daha fazla depresyona girdiklerini saptamışlardır.
Yine Amerika da Preisab ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışma da; Pandemi esnasında gebe kadınların 1/3 ünde SM’daki haberlerin önemli ölçüde strese yol açtığı ve buna bağlı olarak komplikasyonlar geliştiği, dış ortamda sosyal ilişkilerin stresi azalttığı bildirilmiştir (31).
Nabity – Grover ve arkadaşları yaptıkları bir çalışmada, Pandemi esnasında insanların SM aracılığıyla kendini ifade etmeye daha fazla zaman ayırdığını belirtmiştir (32). Aynı çalışmada, Pandemi öncesinde sosyal yönden açıklanması uygun olamayan bazı ifadelerin kamu yararı olduğu için açıklanabilir, açıklanması uygun olan bazı ifadelerin ise tam tersine SM’da açıklanamaz hâle geldiği vurgulanmıştır. Bunun nedeni olarak da Pandemi esnasında kişilerin SM’de kendini ifade etme tarzının; kendine odaklanma ve topluma odaklanma perspektifleriyle açıklanabileceği belirtilmiştir.
Valdez ve arkadaşlarının Amerika da 86.581.237 Twitter verisi üzerinde yaptıkları bir çalışma da; Pandemi esnasında SM’nın insanlar üzerindeki etkileri 3 ana başlık altında araştırılmıştır (33).
1. Pandemi esnasında SM de Covid – 19 ile ilgili hangi tema en çok işlenmiştir?
2. Pandemi, SM kullanım oranlarını artırmış mıdır?
3. Pandemi toplumsal duyarlılığını etkilemiş midir?
SM üzerinden yapılan bu çalışmanın sonuçlarına göre; Pandemi esnasında SM da Covid – 19 ile ilgili en çok işlenilen tema;
İnsanların hayat tarzındaki değişiklikler olmuştur. Pandemi esnasında insanların SM kullanım oranlarında önemli ölçüde artış olmuştur.
Pandemi, toplumsal duyarlılığı olumsuz yönde etkilemiştir.
Yine aynı çalışmada elde edilen sonuçlara göre; Pandemi esnasında kısıtlamalara bağlı olarak SM kullanım oranlarında artış, sosyal ilişkilerde azalmaya bağlı sorunların görülme oranlarını kısa sürede düşürmüş olsa da, uzun vade de ruhsal sorunların ortaya çıkmasını engellemesinin olanaksız olduğu belirtilmiştir.
Drouin ve arkadaşları tarafından Amerika da SM üzerinden yapılan bir çalışmada Pandemi esnasında 260 ailede SM nın etkileri araştırılmıştır (34). Elde edilen sonuçlara göre; Pandemi esnasında çocuklar ve ebeveynlerin SM kullanım oranlarında artış olmuştur. Ayrıca SM, telefon ve teknolojinin fazla kullanımına bağlı olarak çocuklarda ve ebeveynlerinde gerginlik (Anksiyete) oranları yükselmiştir. Ebeveynlerde gerginlik artışının sebebi olarak; sosyal destek ve bilgi araştırma için aşırı SM kullanımı olduğu ortaya çıkarılmıştır. Yazarların düşüncesine göre; kriz dönemlerinde toplumu bilgilendirmenin en doğru yolu; halk sağlığı kurumlarının doğru bilgileri toplayıp, değerlendirip, harmanlayıp, SM da dağıtım yapmalarıdır. Aksi durumda SM kullanımı Dünya çapında çok yaygın olduğundan, potansiyel yanlış haberler, toplumda sebepsiz davranış bozukluğu, stres ve gerginliğe yol açabilmektedir. Ayrıca SM daki eğitim kampanyalarının; bireysel farklılık ve gelişim seviyeleri dikkate alınarak tasarlanmasının daha doğru olacağı vurgulanmıştır (34).
Amerika da Today’in düzenlediği bir online yarışma da izleyicilere “Y” kuşağından sonraki nesile ne ad verebiliriz sorusu sorulmuş ve “Z” kuşağı adı verilmesine karar verilmiştir. 1990’lı yılların sonu ile 2010’lu yılların başı arasında doğan Z kuşağının temel özelliği; internet ve DM ile beraber doğan ve büyüyen bir nesil olmasıdır. Bunun sonucu olarak Z kuşağı, Pandemide DM nin etkilerinin en iyi gözlenmesi gereken bir grup olma özelliği taşımaktadır.
Liua ve arkadaşlarının, İngiltere de Mart – Mayıs 2020 tarihleri arasında, Pandemide SM’nin Z kuşağı üzerine etkileri üzerine yaptığı bir çalışma; SM nin karanlık yüzünü gözler önüne sermiştir (35). Pandemi esnasında aşırı bilgi yüklenmesi, DM ile beraber doğan ve büyüyen bu neslin ruhsal sağlığını tehlikeye sokmuştur. Covid-19 korkusu ve SM yorgunluğu, bu kuşağın SM kullanımını kesintiye uğratmıştır (35).
Dijital medyanın iletişimde ışık hızına ulaşması, Covid – 19 salgını esnasında diğer bir Pandemiye; bilgi salgınına, “İnfodemiye” yol açmıştır. Bilgi iletişimindeki aşırı hız; isteyerek veya istemeden yanlış bilgilerinde geniş bir kitleye aktarılmasına yol açmış, bilgi veya yorumlar iletilirken; haber etiğine uyma kuralı önemli ölçüde askıya alınmıştır. Motta ve arkadaşları tarafından Pandeminin ilk aylarında Amerika da yapılan bir çalışma da, DM yoluyla yaratılan infodemi nedeniyle, Amerikan halkının;
% 13’ü Pandeminin bir şaka olduğuna,
% 49’u Pandeminin ortaya çıkma nedeninin biyolojik silah olduğuna,
% 44’ünün Pandeminin abartıldığına inandığını göstermiştir (36).
Yine aynı çalışmanın sonuçlarına göre güvenilir medya kaynaklarında, tanınmış kişiler aracılığıyla söylenen veya söyletilen masum yalanlar ve yanlış iddiaların, bireylerde yanlış bir güvenlik duygusu oluşturduğu ve bu nedenle kamu sağlık kuruluşlarının önerilerinin görmezden gelindiği ortaya konulmuştur.
Gonzales ve arkadaşları yaptıkları çalışmada; Pandemide SM’nın yanlış, güncel olmayan ve yalan haberlerin yayılmasında çok önemli etkisi olduğunu vurgulamıştır(13). Aynı şekilde SM kullanıcısının bilgiye kişisel görüş ve eğilimlerini katabilme olasılığı olduğunu, bunun dışında SM’nin en kötü tarafının yanlış ve yanıltıcı bilgilerin topluma abartılarak aktarıldığında; toplumda panik, korku, gerginlik ve depresyona yol açılabileceği belirtilmiştir. Aynı çalışmada, 30 Nisan 2020 tarihi itibarıyla PubMed de Pandemi ile ilgili 8000 makale bulunduğu (infodemi), SM platformlarında çok sayıda yanlış ve yanıltıcı haberlerin paylaşıldığı, bu nedenle Dünya Sağlık Örgütünün Web sayfasında bir;”Pandemi ile ilgili mitler” bölümü açtığı bildirilmiştir (13).
Radwan ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada; Pandemi esnasında SM daki bazı platformların yarattığı bilgi kirliliği nedeni ile, insanların paniğe ve korkuya СКАЧАТЬ