Название: Unuttuğun Yerdeyim
Автор: Memmed İsmayıl
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6852-28-0
isbn:
Budur, neyi var budur:
Nevruz gören uykudur:
Oku, “Yedi Gardaş”ı
Yedi nar çubuğudur…
Yerin, göğün ruhudur.
Nar öyle sır sandığı,
Açın, insanlar bize.
Talihin sır sandığı
Sihirli mektubudur.
Nar bütünlük sözüdür,
Arayı Aras kesmiş
Nara bak, iki pare,
Kim ala, kim apara…164
Katar Vagonları…
Şehir, vagonları uzak yollara
Atar tor gibi.
Balıkçının çelik adalesiyle
Çekilir, gerilir,
Katar tor gibi.
Yarıp tünel gibi geçer geceden,
Süzülüp akşamdan sehere çıkar.
Bir ucu nerdeyse köyde sürünür,
Bir ucu nerdeyse şehire çıkar.
Dökülür bir deniz derinliğine
Çetin geri döner, zora düşenler.
Çabalar şehirle köy arasında
Şehirin attığı tora düşenler…
Bu Benim…
Bu benim ey kendim, tanımadın mı?
Bu, o Memmed’dir
Biraz kırılmış,
Biraz sıkmış onu şehir havası,
Dermanı, dağların seher havası…
Beni tanımıyor yeni yetmeler,
Ben mi çıkarmışım yâddan, adımı,
Senin kucağında arzuladığım
Günlerden dönerek gelmişim sana
Bu benim, ey kendim, tanımadın mı?
İlham
Denizlere benzer fikrimiz bizim,
Gâh yüzde oluruz, gâh da derinde.
Her yeni bir fikir bulunduğunda
Yücelir insanın hür gözlerinde…
Tohum filiz verir yer isinende,165
Gezer duyguların yükü sinende.
İlham dediğimiz bir ağaçtır ki,
Meyvesi kâğıtta, kökü sinende…
O Hangi Meseldir
O hangi meseldir:
“Âlemi bezer…”
Dağıt gümanımı,
Dağıt şüphemi.
Büyük şehirlerde
Uzak köylerin
Bekâr oğlanları
Çınartek166 gezer
Kızları yol gözler
Menekşe gibi.
Oğuz Hele Uykudadır…
Su perisi, su perisi,
Bu çoban şehvet harisi…
Su perisi, su perisi,
Ne işin vardı, bulakta?
Doğruluk şöhret harisi,
Eğrilik gözde, kulakta…
N’olur o baktı, sen bakma,
Bakma, sen baksan söz çıkar.
Yakanı yakın bırakma,
İçinden “Tepegöz” çıkar…
Bakma, bu çoban şer atar,
Hayrı şere calak eder.167
Sonra yer, göğü aldatar,
Gök, yeri taşgalak eder168.
Öz özünü bulmayanlar,
Özgelerle yüz göz olur.
Sevgiden doğulmayanlar,169
Doğunca, “Tepegöz” olur…
Nerden buldun bu tezadı,
Öğrendin mi neydi sehvin?
Kanatların uçamadı,
Ağır bastı insan yanın…
Neydi bu alın yazında,
Yarı insan, yarı kuştun.
Bu yerle gök arasında,
Hangisinden olmuştun.
Bir yer de yok ki, sığına,
Derdin düşmüştür arkama.
Bir çobanın acığına
Bütün Oğuz’u kargıma…
Olur ya, azıtsam derdi,
Azdırmaz ki, ana betni.170
Gökler geriye gönderdi,
Yerlerin emanetini…
Tarih kül oldu… Köz geçti,
Kaldı ‘Ey dad-ı bidad’ı.
Başına Tepegöz geçti,
Oğuz hele uykudaydı…
Ben Gelende
B en gelende büyüklüğü
Ruhumla birdi.
Adını ananların
Yeri Sibir’di.171
Bir Tanrısal histi,
Su çekendi,
Sonu görünmeyen izdi.
Toprağa düşen tohum gibi
İçimde yeşerdiğinden habersizdi…
Adımına dar gelirdi
Tarihin dolayları…
Göçebe yollarında
Mecali yoktu yapsın,
Hayalinde yükseltirdi
En güzel sarayları…
Hedefi kızıl elma
Ses yetmez bir hedefti.
Bir ömür hasret yolu;
Damağındaydı tadı!
İçinde,
Akıntıya karşı yüzüp
KürüСКАЧАТЬ
164
Aparmak: Alıp götürmek.
165
İsinmek: Sıcaklığı yükselmek, ısınmak
166
Çınartek: Çınar gibi
167
Calak etmek: İliştirmek, yamamak, eklemek,
168
Taşgalak: Taşların, üst üste yığılarak kale gibi yükselmesi.
169
Doğulmak: Anadan olmak, doğurulmak.
170
Ana betni: Ana karnı, rahim.
171
Sibir: Sibirya.