Название: Unuttuğun Yerdeyim
Автор: Memmed İsmayıl
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6852-28-0
isbn:
Sevince götüren yol düğümlenir azapta…
Tutuştukça tutuşur sönmek istese de mum;
Om mani pad me hum!
Om mani pad me hum!
Ne o yandır, ne bu yan, ne öyledir, ne böyle,
Hiçtir, hiçi hiçle çarp, ömürden hesap eyle
Yerde her atılan him, gökte görünen ılgım;
Om mani pad me hum!
Om mani pad me hum!
Farkı ne dünya döner, ya başın mı dönmede,
Özüne görünmeyen gözüne görünmede
Ya aynanı ters çevir, ya da gözlerini yum;
Om mani pad me hum!
Om mani pad me hum!
Dünya sestir, işitip de tutamadığın ses.
Şaşıp hevese düşme, tordur düştüğün heves…
Yüreğinden geçenler toprağa düşen tohum;
Om mani pad me hum!
Om mani pad me hum!
Öğren amacı nedir, varlığa yok diyor, ‘yok’…
Yok, ‘tok’a kafiyedir, varma, ‘var’da hayır yok;
Avuçlarını aç, ne umarsan yokluktan um;
Om mani pad me hum!
Om mani pad me hum!
Sürek
Ov ovçudur, ovçu ov157
Kovabildiğince, kov.
Sürekçiler sürekli
Dört yandan kova kova
Kovup yön verir ova..
Yetti mi vakit, vade
Ne yandan gelir bu ses?
Yüz yol işitilse de
Bir yol göze görünmez…
Ümit, açılan baca,
Ovun da ayağı var.
Ölümden kaça kaça
Ölüme kaçmağı var…
Ya bir dağ geçidinde
Ya da sarp bir gedikte
Ovçu, eli tetikte…
Hayır, şer; gece gündüz
Yaşıyorlar yüz be yüz…
Bu çiftler arasında
İnsan tek, oğlu tektir.
Bu mu ömür sürmektir
Sürektir bu, sürektir…
Yaprağınki külektir
Kayığınki kürektir
İnsanınki, yürektir,
Masal dili yüğrektir…158
Alnındaki kırışlar
Mühletini karışlar,
Ya bir yol ayrımında,
Ya da menzil başında
Talih adlı gedikte
Ölüm, eli tetikte…
Herkes geçer bu yolu
Bunun bir sonu yok mu?
Ovun gözü dört olur,
Göze görünmez ovçu…
Sarı Yaprak Nağmesi
Yuvamız isti159 sine,
Isındık istisine.
Bilmedik çetin iştir;
Tutuşan ocak olmak.
Öyle ki, ayak açtık
Günün ardınca kaçtık
Bilmedik çetin iştir;
Yeniden uşak olmak.
Gün vurdu narin, narin
Dudağı kaçtı160 narın.
Bildik nasıl şirinmiş;
Çiçekten nübar161 olmak.
Saçımıza den düştü,
Sazımız kökten düştü.
Bildik nasıl ağırmış;
Sararan yaprak olmak!
Nar
Bir gecenin içinde
Dudakları açılmıştı yarıya.
Bir seherin içinde
Güneş döndü arıya;
Mum eyledi, şam eyledi,
Günü akşam eyledi,
Adice bir kabuğu
Nur dolu cam eyledi.
İşte bak tane tane
İşte bak, damla damla
Dudağını dayayıp
Çatlayan dudaklara
Alev içer adamlar…
Yıldız yıldız taneleri
Tanelenir narin narin,
Narın.
Nar mucize, nar ışık
El vurup, göz göresi
Hazırca yer küresi
Toprak, güneş karışık.
Bir kabuğun içinde
Nara bak, tane tane,
Nara bak, mahal mahal,
Nara bak ülke ülke,
Dizilmiş hane, hane.
Bu kıvrımlı hücreler,
Devletlerin sayı mı?
Nar, kürede yaşayan
Beşerin sarayı mı?
Bütün halklar bütün nar,
Adamlar nar tanesi,
Aynıdır her tanesi
Sevince, gama şerik,
Ömürlük, hemişelik…162
Halklar var, yarı kesik,
Ortadan narı kesik.
Nar belki bar demektir,
Nar belki yar demektir,
Nar belki nar demektir.
Sözdü,
Közdü,
Gözdü nar…
Sırrı açılana dek
Ya Rab! Nasıl dözdüСКАЧАТЬ
157
Ov/Ovçu: Av/ Avcı.
158
Yüğrek: Kıvrak, çevik.
159
İsti: Sıcak
160
Dudağı kaçmak: Gülmek, gülümsemek.
161
Nübar: Ağacın ilk olgunlaşan meyvesi
162
Hemişelik: Her zaman için…