Kırgızların yoğun olarak yaşadıkları günümüz Kırgızistan’ın kuzey bölgesinde mektepler, genellikle belirli binalarda olmayıp, Bozüylerde açılmıştır. Bu bölgedeki Kırgızların eğitim durumlarına bakıldığında ise; 1913 yılında çoğunlukla bozkırlı Kırgızların yaşadığı Pişpek ve Prjevalsk (Karakol) bölgesinde 109200 kişi yaşamaktadır. Bölgede 59 mektep olup, bu mekteplerde 1182 erkek 131 kız çocuk eğitim aldığı görülmektedir. Her bir 5200 kişilik nüfus için en az üç mektep olup, her birinde ortalama 21 öğrenci hesaplanmıştır. 104000 nüfuslu Prjevalsk ilçesinde, 28 mektepte 2276 erkek 42 kız çocuk eğitim almıştır.74 Kuzey ve Güney Kırgızistan’ın verilerini karşılaştırdığımızda, Kuzey Kırgızistan’da eğitim durumunun güneye göre daha düşük olduğu görülmektedir.75 Bunun en temel sebebi, kuzeyde yaşayan Kırgızların bozkırlı olarak yaşamaları ve İslam kültürünün pek fazla yaygınlaşmamasıdır. Ancak bozüylerdeki mektepler kayıtlara geçirilmemiştir.
Aslında bu durumun, Ceditçiliğin Kuzey Kırgızistan’da Ceditçilik fikirlerinin yaygınlaştırdığını söylemek yanlış olmayacaktır. Çünkü İslamiyet bozkırlı Kırgızların hayatı içerisinde, tam anlamıyla daha şekillendirici bir özellik taşımamıştır. Dolayısıyla yenilikler konusunda Buhara ve Hive Hanlıklarındaki Ceditçilerin karşısına çıkan güçlü dini bağnazlık (Kadimciler), bozkırlı Kırgızlarda yok denecek kadar azdır. Bu bölgede Ceditçilere karşı Kırgızlar arsında bir direnç olmamıştır. Bölge halkı ve beyleri Ceditçileri el üstünde tutmuşlardır. Buhara’da alimler cedit okullarına karşı çıkarken, Kırgız uruğ beyleri yeni usulde mektep ve medreseler açmışlardır.76 Ayrıca Bozüylerde açılan göçmen okullarının kayıtlara girmemiş olması da önemli bir etkendir. Kırgız çocuklarına okuma yazma öğreten Cami hocaları çoğunlukla Tacik ve Özbektiler.77 XX. yüzyılın başlarından itibaren kuzey bölgelerinde Tatar mektepleri de açılmaya başlamıştır. Kırgızlar arasında bir diğer eğitim kurumu ise Ayal Bübülerin evlerinde veya Bozüylerde kızlar için açtıkları okullardır. Kızlar için okullar az olduğu için Kırgızlar arsında okuma yazma bilen molla eşleri veya müderris kızları küçük kız çocukları için evlerinde okullar açmışlardır. Burada eğitim erkek çocukları için okullardaki gibi olmakla birlikte, Arap dilindeki kitaplar çok okunmayıp, daha çok Türkçe (Kırgızca) şiirler ve hikayeler öğretilmiştir.78 Dolayısıyla bu sayede, Kırgız kültürel öğelerinin sözlü gelenek yardımıyla yeni nesillere aktarımı sağlanmıştır. Bu durumu, Sovyet propagandalarının, Kırgız aile yaşamı içerisine girememesinde önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatmnakta fayda vardır.
Camiler ve Bozüylerde açılan mektep çocuklarına ilk olarak Arap alfabesi ezberlettirilip, birleştirip okuma öğretildikten sonra Aptiek’i79 okumaya geçilmiştir. Arap alfabesini öğretme işi 3-6 ay arasında değişmiştir. Aptiek bittikten sonra Kur’an okunmaya başlanmıştır. Kur’an’ı okuma bittikten sonra Çar Kitap80, Ustazı Avval,81 Mugalim Sani,82 Hodca Hafiz,83 Sufi Allayar84 gibi kitaplar okutulmuştur.85 Bu mekteplerde eğitim 2 – 7 yıl arasında değişmiş, 6 -15 yaş arası çocuklar eğitim almışlardır. Eğitim Cuma günü hariç tüm haftaya yayılarak, ailelerin onayı ile yazın 2 ay tatil yapılmıştır.86 Görüldüğü üzere Kırgızlar arasındaki ilk eğitim kurumu olan mekteplerde okutulan kitaplar tamamen dini içeriklidir. Kırgız geleneksel aydınlarının, okuryazar olanları ilk eğitimini bu kitapların okutulduğu geleneksel mektepte almışlardır. Dolayısıyla aydınların temel düşünce yapıları, dini kaideler çerçevesinde şekillenmiştir. Okuldan aldıkları ve İslam’ın evrensel değerlerini, sözlü Kırgız kültür öğeleri ile birleştirerek, yine sözlü bir şekilde halka yansıtmışlardır. Geleneksel aydınların, Sovyet dönemini şekillendiren Kırgız halkı ve modern aydınlarını etkiledikleri düşünüldüğünde, Kırgız milli kültürü ve İslamiyet’in etkileri aktarılmıştır.
Mekteplerin temel amacı bir sonraki eğitim kurumu olan medreselere öğrencileri hazırlama olduğu gibi, İslam’ın kural ve kaidelerini halka öğretmek ve Kur’an okumayı halk arasında yaygınlaştırma üzerine şekillenmiştir. Mekteplerde eğitim vermesi için özel öğretmen yetiştirme kurumları olmayıp, Cami imamı tarafından verilmiştir. İmamın görevi caminin bulunduğu yerdeki çocuklara okuma – yazma ve dinin kurallarını öğretmek şeklindedir.87 İmamlar ücretlerini devletten değil öğrencilerden toplamışlardır.88 Bu işte belirli kural ve kaideler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Öğrenciler her Perşembe günü para veya çeşitli yiyecekler getirdikleri gibi, yaşı büyük olup çalışabilecek durumda olanlar imamın tarla ve ev işlerinde çalışmışlardır.89 Mekteplerde sınıf sistemi yoktur. Ancak Ustad-ı Evvel kitabını bitirene molla, yarım bırakanlara Çala Molla90 denilmiştir. Mektebi tam olarak bitirenler ve eğitimini devam ettirmek isteyenler, Medreseye veya Rus – Yerli mekteplerine devam etmişlerdir.91 Geleneksel aydınların yetiştikleri dönemde Rus-Yerli okulları bulunmadığı için medreselere devam edilmiştir. Ancak medreseler, Buhara ve Semerkant bölgesinde yayın olduğu için Kırgız geleneksel aydınları arasında medrese eğitimi alan çok azdır. Molla Kılıç, yaşı büyük olmasına rağmen Rus – yerli mektebinde eğitim almıştır. Geleneksel aydınlardan ziyade, daha çok modern aydınlar Rus – yerli veya Usul-u Cedit okullarında öğrenim görmüşlerdir.
Kırgızlarda bir diğer dini eğitim kurumu, Karı92handar mektebidir. Bu tür mektepler tam bir mektep özelliği taşımamaktadırlar. СКАЧАТЬ
72
Tatar-oglu, “Şkolnıy Vapros v Russkom Musulmanstve (1910)”,
73
D. Aytmambetov,
74
D. Aytmambetov,
75
A. İzmaylov,
76
Bu konuya ileride daha geniş yer verilmiştir.
77
Sultanova,
78
Bendrikov,
79
Аптиек – Apteek – Heftiyek; Farsçadan Kırgızcaya geçen bir kelimedir. Kur’an-ı Kerim’in yedide bir kısmı; Heft’yek (Eski mekteplerde okuma öğretmek için bir ders kitabı olarak kullanılan kitaptır). K. K. Yudahin, Kırgız Sözlüğü, , s. 38. Kitap’ta Arap alfabesinin tamamı, harflerin birleşme şekilleri, okutucu harekeler ve kısa bazı sureler bulunmaktadır.
80
Dört Kitap, bu kitapta İslamın kuralları yeralmaktadır. (Namaz, Zekat, Oruç, Hac gibi), A. Tabışalieva,
81
Arap alfabesi ile Türkçe okuma-yazma öğretilen kitaptır. Tabışalieva,
82
Arap alfabesi ve Arapça gramerinin öğretildiği kitaptır. N. Ostroumov, “Musulmanskie Mektebı i Russko – Yerlinıe Şkolı v Turkestanskom Krae”,
83
Hz. Muhammed’in hayatı, Allah’ı tanıma, adaletli olmak, iman gibi konularda bilgiler bulunan kitaptır. Dili Türkçedir. Ostroumov,
84
İslamı öven küçük şiirlerden oluşmaktadır. Türkistan’daki bütün mollalar bu kitabı kullanıyorlardı. Arap ve Fars dillerinde yazılmış olan bu kitabın içeriğini sadece öğrenciler değil öğretmenler de bilmiyorlardı. Kitapta Tacikçe ve Farsça ünlü şiirler yazan Şamsetdin Mahammed Hafız’ın (Şirazi) (Hafız, 1389 yılında öldü) şiirleri bulunmaktadır. Ancak kitabın dili ve içeriği çocukların anlayacağı şekilde değildir. Aynı zamanda kitapta biyografik, tarihi, edebi bilgiler hemen yok gibidir. Diğer kitaplarda olduğu gibi bu kitap, Arapça ve Farça çalışmalardan derlemedir. İzmaylov,
85
Ostroumov,
86
P. İvanov,
87
Daniyarov,
88
Öğretmenlerin ücretlerini öğrencilerden topluyor olmaları daha sonra Cedit eğitim sisteminin bölgede yayılmasıyla beraber eski sistemi savunanlar arasındaki tartışmayı daha da alevlendirecektir. Çünkü aileler çocuklarını Cedit eğitim sistemini uygulayan mekteplere yöneldiğinde eski geleneksel sistemde eğitim veren öğretmenler öğrenci bulamayacaklardı. Dolayısıyla gelirleri azaldığı gibi itibarları da azalacaktı.
89
Sultanova,
90
Eksik, yarım Molla. K. K. Yudahin,
91
Somuncuoğlu B. Tümen, “19. Yüzyılın İkinci Yarısında…, s. 54.
92
Karı – Kari; Hafız. K. K. Yudahin,