Название: Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Автор: Анна Франк
Издательство: Elips Kitap
isbn: 978-625-6486-08-9
isbn:
7 Ekim 1942, Çarşamba
Şöyle bir hayal kuruyorum da…
İsviçre’ye gitmişiz. Babamla aynı odada kalıyorum. Oğlanların odası, benim ziyaretçilerimi ağırlayacağım bir oturma odasına dönüştürülmüş. Sürpriz yapmak için bana yeni mobilyalar, çay masası, çalışma masası, koltuk ve sedir almışlar. Her şey muntazam. Birkaç gün sonra babam bana 150 gulden vermiş. Tabii, İsviçre parasına çevrilmiş olarak… Ben yine de onlara gulden diyeceğim. Bu parayla tüm ihtiyaçlarımı almışım. (İleride de her hafta 1 gulden alacakmışım, o parayla da istediğim her şeyi satın alabilirmişim.) Bir şeyler almak için Bernd ile hemen yola koyulmuşuz.
Tanesi 0.50’den, 3 tane pamuk atlet = 1.50
Tanesi 0.50’den, 3 tane pamuk külot = 1.50
Tanesi 0.75’ten, 3 tane yün fanila = 2.25
Yine tanesi 0.75’ten, 3 tane yün içlik = 2.25
Tanesi 0.50’den, 2 tane jüpon4 = 1.00
Tanesi 0.50’den, 2 tane sütyen (küçük boy) = 1.00
Tanesi 1.00’den, 5 tane pijama = 5.00
Tanesi 2.50’den, 1 tane yazlık sabahlık = 2.50
Tanesi 3.00’ten, 1 tane de kışlık sabahlık = 3.00
Tanesi 0.75’ten, 2 tane uzun hırka = 1.50
Tanesi 1.00’den, 1 tane küçük yastık = 1.00
Tanesi 1.00’den, 1 tane önü açık terlik = 1.00
Tanesi 1.50’den, 1 tane de sıcak tutacak terlik = 1.50
Tanesi 1.50’den, okul için 1 çift yazlık ayakkabı = 1.50
Tanesi 2.00’den, 1 çift gösterişli yazlık ayakkabı = 2.00
Tanesi 2.50’den, okul için 1 çift kışlık ayakkabı = 2.50
Tanesi 3.00’ten, 1 çift gösterişli kışlık ayakkabı = 3.00
Tanesi 0.50’den, 2 peştamal = 1.00
Tanesi 0.05’ten, 25 tane mendil = 1.00
Tanesi 0.75’ten, 4 çift ipek külotlu çorap = 3.00
Tanesi 0.50’den, 4 çift diz hizasında çorap = 2.00
Tanesi 0.25’den, 4 çift çorap = 1.00
Tanesi 1.00’den, 2 çift kalın külotlu çorap = 2.00
3 çile beyaz pamuk ipliği (içlik ve şapkalar için) = 1.50
3 çile mavi pamuk ipliği (kazak ve etek için) = 1.50
3 çile karışık iplik (bere ve şal için) = 1.50
Atkılar, kemerler, yakalar, düğmeler = 1.25
Ayrıca iki tane yazlık, iki tane kışlık okul elbisesi; iki tane yazlık güzel elbise, iki tane de kışlık güzel elbise; bir tane yazlık etek, bir tane kışlık etek; bir tane kışlık okul eteği, bir tane yağmurluk, bir tane yazlık ceket, bir tane kışlık pardösü, iki şapka, iki de bere… Tüm bunlar toplamda 108 guldenmiş.
İki el çantası, bir buz pateni kıyafeti, bir çift buz pateni ayakkabısı, bir tane de kutu. (Pudram, cilt bakım kremim, fondötenim, cilt temizleme kremim, güneş losyonum, pamuğum, ilk yardım kitim, allığım, rujum, kaş kalemim, banyo tuzum, banyo pudram, kolonyam, sabunum ve pudra fırçam için.)
Ayrıca, 1.50’ye dört kazak, 1.00’e dört gömlek, 10.00’a çeşitli malzemeler, 4.50’ye de kitaplar ve hediyeler…
9 Ekim 1942, Cuma
Sevgili Kitty,
Bugünkü haberlerim çok iç karartıcı ve üzücü. Çoğu Yahudi arkadaşlarımız ve tanıdıklarımız gruplar hâlinde götürülüyor. Gestapo dediğimiz Alman Gizli Devlet Polisi onlara çok kaba davranıyor ve onları Westerbork’a yük arabaları ile götürüyor. Tüm Yahudiler, Drenthe’deki büyük kampa gidiyor. Miep, bize oradan kaçmayı başaran birinden bahsetti. Westerbork berbat bir yer olmalı. İnsanlara neredeyse hiç yemek verilmiyor. Suyu günde sadece bir saat süresince içebiliyorlar. Binlerce insan için yalnızca bir tuvalet ve lavabo var. Erkekler ve kadınlar aynı odada uyuyor. Kadınlar ve çocukların saçları düzenli olarak tıraş ediliyormuş. Saçsız hâlleriyle damgalanmış oldukları için kaçmaları da imkânsız hâle geliyor.
Hollanda’da hâl böyleyse daha uzak yerlere gönderilenlerin durumlarını düşünmek bile istemiyorum. Çoğunun öldürüldüğünü tahmin ediyoruz. İngiliz radyosu, onların gaz odalarında öldüğünü söylüyor. Belki de bu, en basit öldürülme şekilleridir.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Miep de bunları bize anlatırken dehşete düşmüş vaziyette anlatıyor ve o da çok endişeli. Geçen gün Gestapo, bir tane eli ayağı tutmayan yaşlı kadını götürmek için kapının önünde uzun bir süre bekletmiş. Bu yaşlı kadın ışıldaklardan ve tepesindeki İngiliz uçaklarına açılan ateşlerden çok korkmuş. Miep, yine de kadını içeri almaya cesaret edememiş. Kimse bunu yapmazdı. Almanlar, konu ceza oldu mu pek cömerttirler.
Bep çok durgun. Erkek arkadaşı Almanya’ya gönderilecekmiş. Üstümüzden her uçak geçişinde, Bertus’un üstüne bomba atmalarından korkuyor. “Sıkma canını, hepsi ona isabet etmez.” ya da “Bir bombadan ne olacak.” gibi şakalar, onun için kaldırması zor oluyor. Almanya’ya çalışmak için gitmeye zorlanan tek kişi Bertus değil. Her gün bir tren dolusu genç delikanlı gidiyor. Bazıları tren durduğu zaman gizlice atlamaya çalışıyor ama çok azı bunu görünmeden yapabiliyor.
Sadece bunlarla kalsa yine iyi. Daha önce hiç “rehine” diye bir şey duydun mu? Bunu yeni bir ceza sistemi olarak sabotajcılara uyguluyorlar. Hayal edebileceğinden çok daha korkunç bir şey bu. Önde gelen “masum” vatandaşlar, ölümlerini bir hapishanede bekliyorlar. Eğer Gestapo yapılan sabotajların kaynağını bulamazsa hapisten beş rehine seçiyor ve bunları duvara karşı hizaya sokup vuruyor. Bu ölüm ilanları gazetelere veriliyor. Manşete de “Ölümcül Kaza” yazıyorlar.
Almanlar, insan ırkının ilginç bir kesimi ve ben de onlardan biriyim! Ama olamaz çünkü Hitler bizi çoktan vatanımızdan ayırdı. Şu yeryüzünde, Almanlar ve Yahudiler arasındaki düşmanlık kadar büyük СКАЧАТЬ
4
Elbise ve eteklerin altına giyilen astar (ç.n.)